English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Sonic

Sonic Çeviri İspanyolca

83 parallel translation
Sadece, sonik düzelticiyle lineer kuvvetlendiricinin talihsiz bir şekilde yan yana denk gelmesiydi.
No, no, querido muchacho. Es una yuxtaposición desafortunada del rectificador sonic... con el amplificador linial.
Hayır mı? Sonics'le Lakers'ın maçı var. Basketbola ne dersin?
Pues los Sonic juegan contra los Lakers en el Coliseo.
Sonik Patlama!
SONIC BOOM!
Sonics kazandı. Bu harika.
Los Sonic ganaron!
Sonic Youth mu?
¿ Sonic Youth?
Homer Simpson domuzumu parçaladı, Cypress Hill orkestramı çaldı, ve Sonic Youth'ta soğutucumu!
Homero Simpson arruinó mi cerdo Cypress Hill me quitó a mi orquesta y Sonic Youth están en mi nevera.
Dr. John Erickson. GothCorp'un sonic araştırma ekibinin başı.
El Dr. Erickson, un pionero de la investigación sónica.
" Sonic Handshake'" den sonra çıkmıştık.
Era una gira por el éxito del Sonic Handshake.
Grubun adı Ölüm Maymunu.
Nos llamamos Sonic Death Monkey.
Adımız Ölüm Maymunu.
Somos el Sonic maldito Death Monkey.
Ölüm Maymunu'nu sunmaktan mutluluk duyuyorum.
Ahora, es para mí un gran... un gran placer presentar a Sonic Death Monkey.
Giriş için teşekkürler Rob ama artık adımız Ölüm Maymunu değil.
Rob, muchas gracias por presentarnos, pero ya no somos Sonic Death Monkey.
- Sonics, İşte Sonic'ler.
- The Sonics, Here Are the Sonics.
Yeni Sonic Vox bilgisayarını kazandınız. " Hepsinin mektupları yanında getirip şüphelimizle oturması gerekiyordu.
"Felicitaciones, usted ha ganado una nueva computadora Sonic Vox".
Dinleyin! Şu sonic dalgalar onun gitarından geliyor!
Escuchen, las ondas sonicas bienen de su guitarra!
Sesli.
Sonic.
Bu herife bir Sonic Patlama vermek ister misin?
¿ Quieres darle a ese tipo un "Sonic Boom"?
Eğer'Patlatmak'istiyorsan ben de'Sonic'var.
Yo tengo el "Sonic", si tu tienes el "Boom".
Burası Mojo Radyo, ben Slamming Sammy. Sonic Hamburger'den...
Aquí Sammy el Implacable de Radio Mojo... y tenemos a Jerry desde las Hamburguesas Sonic.
Beni "Sonik Patlama" duymuşsunuzdur.
Quizá me conozcan como "Sonic Boom".
Hepsi bu. Sonik Patlama mı?
¿ Sonic Boom?
Tanrım, Boomer orada.
Dios mío. Ahí está Sonic.
- Ve benim Sonicare'im!
- Y mi "Sonic Air".
- Ve Todd'un Soniecare'i.
- Y la "Sonic Air" de Todd.
Hey şu tişörtü Hudson, 12. Sokak'ta bulunan bir mağazadan mı aldın?
Ehi, ¿ conseguiste esa camiseta de "Sonic Youth" en Vintage Place, en la doceava con Hudson?
Roberto Tomas, harika dövüşüyor ama Sonic Tangler geri kaçıyor.
¡ Menudo combate! Sonic Tangler está tumbado.
Ya da Sonic Youth'dan Kim Gordon gibi.
- O Kim Gordon, de los Sonic Youth.
Sonic Youth'un çocuğu var ve hâlâ çok havalılar.
Dame un respiro. Sonic Youth tiene un hijo y todavía son muy geniales.
Sifonu çektim ve sanki, sonic patlaması gibi, bir gürültü çıktı.
Tiré de la cadena y fue el sonido más escandaloso, como una explosión sónica.
Sonic bombardımanı başlatın.
¡ Iniciar golpe sónico!
Sonic bombardımanı başlatınca, çelik sertleşecek.
Cuando el metal es bombardeado este aumenta su volumen.
Sonic savunma kalkanları olduğunu bilmediğim için afedersiniz.
Perdónenme por no saber que tenían de valla, un arma sónica.
İki direk arasından bir nesne geçmeye çalıştığında Sistem sonic bir etki oluşturuyor gibi görünüyor.
Parece ser que el sistema lanza un pulso sónico cuando un objeto quiebra el plano entre dos torres.
- Sonic The Hedgehog, Splinter Cell.
- Sonic The Hedgehog, Splinter Cell. - Genial.
KİRPİ SONIC DİYOR Kİ, "EVLENENE KADAR BEKLEYİN"
Sonic Dice : ( ESPERA HASTA EL MATRIMONIO )
- Sonic engel, efendim.
- La barrera sónica, señor.
Cebimde köpekler için ultra-sonic Bir bipleyici var.
Llevo un dispositivo ultrasónico en mi bolsillo para el perro.
Ses patlaması!
Sonic... Boom!
Bu sene ağır toplar var. Gri Hayalet Bum Bum Renaldi, Nitro Venderhoss ve Scarlet Valentine.
Tenemos unos corredores increíbles, el Fantasma Gris Sonic "Boom Boom" Renaldi, Nitro Vanderhose y Scarlet Valentine.
Sesli Stres Terapisi'ne hoş geldiniz.
Bienvenido a Terapia de Estrés Sonic.
Sonic Youth'u bekliyorduk, bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Kamyonette bir gece daha geçiremezdim.
Acabábamos de abrir para Sonic Youth, y llovía a cántaros y no podíamos soportar otra noche en la camioneta.
- Sonic Youth'u aradım.
- Llamé a los Sonic Youth.
Sonic Youth trafiğe takılmış.
Los Sonic Youth están atascados en el tráfico. Está bien, Dorota.
The Who'ya turnede klavye lazımsa veya Sonic Youth bir parçasına synth part istiyorsa...
Si The Who necesita un teclista para la gira ó Sonic Youth un sintetizador...
Boş zamanlarında Maggie, derenin kenarında uzun yürüyüşlere çıkmaktan ve Sonic'te soda alıp, alışveriş yapmaktan zevk alıyor.
En el tiempo libre, Maggie disfruta de largas caminatas junto al arroyo se detiene a tomar sodas en Sonic y a hacer compras.
Twilight Princess Super Mario Kardeşler, Super Mario Galaksi... Mario ve Sonic Kış Olimpiyatlarında... ve Bayan Pacman'i almışlar.
Twilight Princess Súper Mario Brothers, Súper Mario Galaxy Mario y Sonic en las Olimpiadas de Invierno y la Sra. Pacman.
Yeni Sonic Youth seti.
El nuevo disco recopilatorio de Sonic Youth.
Eğer sende'Patlama'duruyorsa bende hala'Sonic'var.
¡ Aún tengo el "Sonic" si aún tienes el "Boom"!
Blondie. Sonic Youth. Television.
Blondie, Sonic Youth, Talking Heads y la lista continúa
Bomerang kılıklı birşeydi, sonic silah gibi.
Una especie de bumerán, un arma sónica.
Sonic Boom değildi.
Ningún estampido sónico.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]