English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Spin

Spin Çeviri İspanyolca

238 parallel translation
Benim de spin atmamanın nedeni bir yetenek ve cesaret mucizesi.
Gracias a la destreza y la osadía el coche no ha salido despedido.
Yağmurun bastırdığı anda spin atarak neredeyse bir tur kaybetti.
Ha perdido casi una vuelta al dar trompos cuando más llovía.
Topa spin attırmak kolay değildir.
No es fácil hacer que una bola de vueltas.
Gemi spin atacak!
- ¡ Está entrando en barrena!
43 numara, Richard Petty, pistte spin atıyor.
Numero 43, Richard Petty, esta girando fuera de control.
Roddy pistin dışına doğru spin atıyordu.
Rowdy estaba girando cruzado en toda la pista.
Ganz spin attı.
Ganz salio girando.
Topun dibine nazikçe vurursan topa ters spin çektirebilirsin.
Intenta darle a la bola en la parte baja. Así harás que rebote.
Spin kombinezonu ve fırlatma birlikte mi?
¿ Es una pirueta saltada?
Spin kombinezonu, fırlat ve twist, ve onu yakalayacak mıyım?
¿ Una pirueta saltada, la tiro al aire y la agarro?
Sen de Ben'in babasısın.
El padre de Ben. Derecha con spin.
Su yaban tavsanina bakin! Baskete giderken hep spin yapiyor!
Ese "conejo de jungla" siempre hace un giro.
Ve biraz yavaş vur ki geri spin atsın.
Y dale abajo, así tendrás un poco de retroceso.
Bill, bu harikaydı! Kendini spin atarken görmeliydin.
Ha sido tan genial, has salido disparado.
Bly spin atıyor, kontrolü kaybetti.
¡ Bly está girando fuera de control!
Biri spin atıyor!
¡ Alguien da vueltas!
Bly spin attı.
Bly está dando vueltas.
Spin atıyor.
Está girando.
Brandenburg'u spin atarak takip ediyor ve üçüncü oluyor.
Llega después de Brandenburg, cruzando la meta dando vueltas.
Size bir sır vereyim, içgüdüsel olarak kabinin içinde 1cm bile kuyruğunuzu kıpırdatırsanız, aracın dengesini bozar rotasını değiştirirsiniz.Ve araç spin atmaya başlar.
En el momento que mueves el trasero, en la cabina... pierdes el equilibrio... y comienza así, la inclinación y el descontrol.
Hao-hao ile He Ping Yolu üzerindeki'Spin'adındaki bir diskoda tanıştılar.
Conoció a Hao-hao en un bar de la calle He Ping, El "Spin".
Daha Önceden Spin'de tanışmışlardı.
Ya se habían conocido en el Spin.
Dostum, daha önce hiç duymadığın gibi döndürürüm.
- Tío... hago el spin como nunca lo has oído.
Bu geceki "spin-off" için ismini yazdırdığını duydum
Escuché que te inscribiste en el concurso de esta noche.
"Spin" dergisini ne zamandan beri okuyorsun?
¿ Cuando empezaste a leer la revista "Spin"?
Senden gittikçe etkileniyor ve "Spin" okumaya başladı.
Es obvio que le gustas y hasta anda leyendo "Spin".
"Spin" okumuyorum.
Yo no leo "Spin".
Hiç "Spin" okumadım.
Nunca la leí.
Gece yarısı motorla spin atmak için mi yemek dağıtımı işini yapıyorsun?
¿ Tomaste la moto del trabajo para darte una vuelta por la noche?
Baskete giderken hep spin yapıyor!
Siempre hace un giro.
Bu senin şeyi nasıl kaybettiğin...? Sit spin?
¿ Fue así como perdiste el diente?
Sanırım sizi spordan, 12 : 15'teki dersten hatırlıyorum.
Creo que te conozco de la clase de spin a las 12 : 15 en el gimnasio.
Hayır, spora gitmiyorum, üzgünüm.
No, jamás tomé clase de spin, lo siento.
- "Spin" ve "Rolling Stone". Özellikle erkekleri etkilemek için.
Spin y Rolling Stone, sobre todo para llegar a los chicos.
- İşte dönüyor. ( spin = dönmek )
- Allá vamos. Éste es el tiro.
Spin dersi başlıyor.
Empezó la clase de spinning.
... ve işte 27 numaralı Ferrari ikinci sıradayken spin atıyor,
... Y allí está la Ferrari N ° 27 girando en segundo lugar,
Bisiklet dersimden dönüyordum. Bisikletimleydim.
Volvía a casa después de clase de "spin".
Çok umutlanmamaya çalışıyorum, ama Spin'in kapağındaki fotoğrafımızın fonu kan kırmızı olacak.
- Intento crearme esperanzas, Pero ya he pensado en cubierta interior del CD Sería un fondo sangriento con un cráneo sobre nosotros.
Sonra Dead or Alive şarkısında dans ettik "You Spin Me'Round." idi.
Depués bailamos la canción de Dead or Alive, "You Spin Me Round".
Uyamıyorum, dönme dolaba binmiş gibi hissediyorum.
No puedo dormir, me siento como si hubiera ido al spin cycle.
Birileri spin atmaya çalışıyor, Susie.
Alguien ha estado trabajando en sus giros, susie.
- Pedal çevirme sınıfıma gidiyorum. *
Me voy a mi clase de spin.
"Happy Days" dizisinden çıkmış üç diziyi söyle.
Nombra tres "spin-offs" de la comedia Happy Days.
Spin dalga teknolojisi ve anti yerçekiminin elektromanyetizma... üzerindeki etkilerine ait teoriler... benimdi ve sen bunu biliyorsun.
Eran mis teorías sobre la tecnología de giro de ondas y los efectos de la antigravedad en el electromagnetismo, ¡ y tu lo sabes!
Spin.
Falsear.
Kenny! Spin Blossom Nut Squash! ( Yeeeeehah!
Kenny, usa tu golpe especial.
İşte biri spin atıyor!
En una carrera así hay que sujetar bien el volante... porque cualquiera... ¡ Un resbalón!
Spin at, Barbie!
¡ Gira el volante!
Ben de duyamıyorum ama spin atmayı öğrendim.
No puedo escuchar, pero déjame enseñarte algo.
Ne diyorsun peki?
Iré a la clase de spin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]