English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Stalker

Stalker Çeviri İspanyolca

77 parallel translation
Özel memur Starker.
Soy el agente especial Stalker.
STALKER
STALKER
Siz gerçekten bir iz sürücü müsünüz?
¿ De verdad que eres un stalker?
Bölge'yle bir randevusu var.
Una cita con la Zona. Es un stalker.
Biliyorsun, avcı olmak güçlü bir istek gerektirir.
Ya ves, ser un stalker es algo así como una llamada.
Ama dünya üzerindeki tek iz sürücü sen değilsin.
No eres el único stalker de la Tierra.
Hiçbir iz sürücü, önderlik ettiği kişilerin buraya ne getireceğini ve buradan neler götüreceğini bilemez.
Ningún stalker puede saber qué cosas llevan consigo los que traen, ni qué se llevan de aquí.
Bir iz sürücünün Oda'ya girmeye izni yoktur.
Un stalker no debe entrar en la Habitación.
Bir iz sürücü Bölge'ye içinde gizli bir amaçla bile giremez.
Un stalker ni siquiera debe entrar a La Zona por ningún interés oculto.
" O bir iz sürücü lanetli biri, o ebedi bir mahkum!
" Es un stalker,..... está predestinado al fracaso, ¡ Será un eterno prisionero!
Mesela, "Solaris" filmini çok iyi bulmam, çünkü türden, kurgusal ayrıntılarından kaçmayı başaramadım.
Por ejemplo, encuentro la pelicula Solaris no tan buena, Por que no podria escapar del genero, de los detalles ficcionales. En "Stalker", sin embargo
Ama "Stalker" filminde, yapılan film bir bilim-kurgu hikayesine dayanıyordu.
La pelicula que fue hecha era basada en una historia de ciencia ficcion
Stalker zordur.
El Stocker.
Stalker oynayarak para kazanabiliyor musun?
¿ Puedes ganar dinero jugando al Stocker?
10 yıl içinde, Stalker'ın önemli bir oyuncusu Point'te kesin kazanacak.
Entonces, alguien con buen puntaje en Stocker tiene el ingreso asegurado en West Point. Eres fantástico.
Stalker'dan başka mükemmel olduğun bir alan var mı?
¿ Tienes alguna otra área de excelencia además del Stocker?
Bayan Stalker, sizi tekrar görmek güzel.
Sra. Stalker, encantado de verla.
Bayan Stalker, bir dakika yalnız konuşabilir miyiz?
Sra. Stalker, ¿ podemos hablar un momento a solas?
Bunu biliyordum, Bayan Stalker.
Lo sabía, Sra. Stalker.
Bayan Stalker, şöyle açıklayayım :
Sra. Stalker, lo diré de otra manera :
Sadece hayal edin, Bayan Stalker. 65 modelinizin yanında, fabrikadan yeni çıkmış bir Coup de Ville duruyor.
Ahora imagínese, por favor que un flamante Coup de Ville, recién salido de fábrica estuviera al lado del suyo del 65.
Yani, Bayan Stalker, pek çok şey söyledik ve bir kısmı şakaydı.
Lo que creo, Sra. Stalker, es que ya hemos dicho muchas cosas y algunas eran medio en broma.
Sanıyorum Dr. Stalker da bu gruptaydı.
imagino que el Dr. Acosador estuvo en ese refugio.
Stalker bize yardım etmeyi kabul etti.
El Acechador acordó ayudarnos.
Chock Full O'Drugs'ın hemen arkasında Stalker var! Old Levis hızla geride kalıyor.
Es Al Tope con Drogas, seguido de cerca por Acechador, con Viejos Levis apagándose.
Eva, lütfen. bana bir dakika ver. Stalker!
Pero ahora
Manson, Gece Takipçisi. Bu adamların hayranları vardı.
Hey, Manson, the Night Stalker...
Stalker, molozlarla dolu, uzaylı istilasından arta kalanların bulunduğu,... girilmesi yasak bir bölgeyi anlatır.
"Stalker" es un film sobre una zona, un lugar prohibido donde hay destrozos de alienígenas que nos visitaron.
Stalker ve Solaris arasındaki tezat belirgindir.
El contraste entre "Solaris" y "Stalker" es claro.
Stalker'da ise bunun tam tersidir. Bölgede arzularınız, en derin istekleriniz gerçekleşir, ancak bir şartla : Onları açık ve kesin bir biçimde ifade etmek gerekir...
En "Stalker" es lo opuesto, una zona donde sus deseos más profundos son realizados pero con la condición de que uno esté apto para formularlos.
Şimdi neden Stalker'ların odaya asla yalnız başına girmediğini anladım.
Ahora entiendo por qué uds. stalkers jamás entran en la sala.
Stalker'in benzersiz yüzüne baktığımızda,... radyasyondan çürümeye yüz tutmuş, çürüyen, dökülen birinin yüzünü görürüz.
Si miramos hacia el rostro singular del propio Stalker es el rostro de alguien expuesto a mucha radiación, como si estuviese descomponiéndose desintegrándose en vida.
Hatta bazen, Stalker'da olduğu gibi, başlarını yeryüzüne dayarlar.
Llegan a veces a poner la cabeza en el suelo, como en "Stalker".
Polisin bile bir şekilde bu komploya dahil olabileceğini düşünüyor, oysa eminiz ki- -
Por un crazed stalker. Hasta cree que la policia De alguna forma esta en la conspiración
Stalker'ın eski kız arkadaşı mı?
¿ La ex-novia de Stalker?
You mean you're not being a creepy stalker?
¿ Quieres decir que no eres un acosador?
- İşler iyi gidiyor mu tacizci? - Ne?
¿ Estás bien, Stalker?
Soyunma odamızın önünde ne yapıyorsun? Sapık.
¿ Qué haces aquí frente al vestuario, Stalker?
Stalker mıydı?
¿ Se trataba del acosador?
Ya Stalker?
¿ Pero qué hay del acosador?
Fakat bu kendine güvenen klasik Stalker davranışıydı, Nasıl bitirdiklerini bilmem için gördüklerim yeterliydi.
Pero este era el clásico acosador enérgico, y he visto suficientes casos para saber cómo terminan.
Stalker.
Stalker.
Tarkovski'nin filmi "İz Sürücü" nün finali gibisini gördünüz mü?
¿ Alguna vez habían visto un final como el de Stalker?
Night Stalkers taşımayla ilgilenecek.
The Night Stalker proporcionar el transporte.
SEAL Team Orange, Stalker One ile gidecek.
Seal Team Orange vuela con acosador-One.
SEAL Team Green, Stalker Two ile.
Equipo del sello verde con acosador-Two.
Stalker'lar ağırlık konusunda hassastırlar dolayısıyla gereksiz bir şey almayın.
Los acosadores tienen preocupaciones debido al peso de la carga y el tiempo, Así que todo lo que debe y cada uno se pesa.
- Anlaşıldı, Stalker One.
- Entendido, acosador primero
Stalker One 5 mil kaldı, hazırlanın.
Espía de 134, se hace ¡ Prepárate a 5 millas.
Stalker ile neler yapabildiğimi söyleyeyim sana.
Te diré algo.
Stalker!
¡ Acechador!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]