Steak Çeviri İspanyolca
81 parallel translation
... koyu tenli veya açık çiğ külbastı yapmak için hepsini yaparlar kıyma Johnny'nin viskisi hep sıcaktı...
Aunque lloviera, y nos encontráramos con otras razas, ya fueran marrones o blancos, seguramente con ella hacían su steak tartar. El whisky estaba tibio para Johnny. Y Jimmy siempre quería más mantas.
... firar etmeyin lütfen askerler yaşarlar topların gürültüsünde Ümit Burnundan Cooch Behar'a kadar bir gece yağmur altında çıkarsa karşılarına farklı bir ırk...
Los soldados vivían sobre los cañones. Desde El Cabo a Cooch Behar. Aunque lloviera, y nos encontráramos con otras razas, ya fueran marrones o blancos, seguramente con ella hacían su steak tartar.
TAKDİM veya Charlotte ve Bifteği.
PRESENTACION o Charlotte y su steak
Şimdi akşam yemeği için küçük bir otelin terasında lezzetli bir biftek ve yıllanmış bir şarap içebiliriz.
Bien... Ahora a una gran y maravillosa cena... consistente en un vino clarete bien frío... y en un steak... así de gordo.
Odel Otis ve Kansas City Steak için büyük bir alkış, Moonlake Casino'da dans keyfi yaşamanız için çaldılar.
Un gran aplauso a Odel Otis y sus Kansas City Steaks, que les han hecho disfrutar bailando en el Casino Moonlake.
Bunu alır mısınız, ve bir de steak au poivre lütfen? Çok teşekkürler.
¿ Puedes llevarte esto, por favor, y... y traerme el bistec a lo pobre?
Sana Dajeuner ısmarlayacağım ve böylece biftek sonrası fiyat pazarlığı yapabiliriz.
Le invitaré al "dejeuner", y hablaremos del precio en torno a un steak tartare.
Suşi, biftek tartar ve çiğ sebze satılacaktı.
Iba a servirse sushi, steak tartar y verduras crudas.
Ezmemiz harikadır.
Un steak tartar.
Evet, Beckly Bulvar'ından gitmesi gerekiyordu. J.D. Tippit ile buluşması gereken yer olan... Steak and Egg Kitchen'a gitmek... ve rezil kahvaltılarını yapmak için Oak Uçurumundaydı.
Sí, él tenía que ir a Beckly Avenue... él estaba en Oak Cliff - para ir a Steak y Egg Kitchen... donde supuestamente se encontraría con J.D. Tippet... y tener su "desayuno de la infamia".
- Ben bir biftek alacağım. Soslu
Tomaré un "steak tartare".
Yine mi biftek Peg?
Steak de nuevo, Peg?
Bugün ne yiyeceğim sukiyaki, biftek, suşi, shabushabu?
Que es lo que voy a comer hoy sukiyaki, steak, sushi, shabushabu...
Karen, Steak ve Brew bile telefonda bana bozuk çaldı.
Me rechazaron hasta en Steak Brew.
Circus'taki biftek evini ara.
Jim, llama a The Steak House
Chuck Steak.
¡ Un nombre de tío! ¡ Chuck Steak!
Burası beni korkutuyor, Ve Salisbury bifteğini seviyorum.
Este lugar me asusta, y yo quiero filete ruso ( Salisbury steak ).
Bana steak au poivre ve salade vert.
¿ Me traería un steak au poivre y una salade vert?
Yani demek istiyorum ki, ben de tek seferde 4-5 büyük biftek yiyebilirim.
Bueno, ya sabes, quiero decir, Yo puedo comer cuatro o cinco Steak-Ums a la vez.
Frawley Ocakbaşı Biftek Evleri'ni isteme sebebim listemin zirvesinde olması.
Frawley Open-Fire Steak Houses... al principio de mi lista.
Ve çiğ biftek.
Y el "steak tartare".
Ve sadece bir hatırlatma... Baby's Steak and Claw'da bu cuma çocuklar gecesi.
Y les recuerdo... que este viernes es la noche especial en Baby's Steak and Claw.
Biftek patates mi?
¿ Steak frite?
Philedelphia usulü peynirli biftekli.
Philly cheese steak, filete extra, queso extra.
Şundan bana da getirebilir misiniz?
Un steak tartar, por favor.
Bifteğini beğendin mi Henry?
¿ Disfrutaste el filete rebanado Steak-umm?
Outback Et lokantasından $ 50 bir hediye çeki veriliyor.
Viene con una tarjeta de $ 50 para Outback Steak House.
- Biftek Fırın'ı.
- Steak Cooker's.
O kadar umutsuzdum ki Jack's Steak House'da asistan müdür olarak bir iş buldum. O zaman da, şu anda Shenaniganz'ın sahibi olanlar sahibiydi.
Y pues, me desesperé y tomé un trabajo de subgerente en Jack's Steak House, el cual compró la empresa dueña del Shenaniganz.
The Secretaries of Steak başlıyor!
¡ Sí! Todos se levantan para los secretarios de filete!
- O ve Gueraiche zırhlı aracı soyuyor,... sonra cesetleri çıplak ve berbat bir halde iki hafta arayla bulunuyor.
¿ En qué las empeora? Montan un atraco, y les encuentran como un steak tartar apenas un mes más tarde.
Bu benim arkadaşım Steak ( biftek ) Naber?
- Hola. - Esta es mi amiga Steak. - Hola.
Tavuk kanadı?
- Steak, ¿ alita de pollo?
♪ Flank steak, Ricki Lake. ♪
Filete de ternera, [... ]
Hal'ın Et Lokantası'na ne dersin?
¿ Que tal Hal's Steak House?
Morty'nin Biftek Lokantası'nda bir masa ayırttım.
Tengo reservada una mesa para uno en Morty's Steak House "
- Sal's Steak House'u Frankie'nin Yeri'ni, Manny'nin Yeri'ni özlüyorum.
Extraño Sal Steak House. Extraño Frankie's y Manny's.
İnsan her gün biftekle patates kızartması yese ondan da sıkılır.
Steak and fries vuelve aburrido si lo comes todos los días.
Kırmızı Tente Biftekçisi.
Red Awning Steak House.
Biftek yemeye gidelim mi?
Uh, quieres ir al steak and shake?
Ban Dave Rose... Ve bu benim kamyonum, Steak Me Home Tonight.
Soy Dave Rose, y este es mi furgón, "Steak me home tonight".
Burada, Steak Me Home Tonight'de, sadece en kaliteli malzemeleri kullanırız.
Aquí en "Steak me home, tonight," sólo utilizamos los mejores ingredientes.
Ve eğer internete yolunuz düşerse Web sitemi ziyaret edin... Ve seviyorsan sandviç ve seviyorsan lezzeti Öyleyse Steak... Home Tonight.
Y si estais navegando por Internet, visitad mi página web... Bueno, ha sido... horrible.
Ya da etli sandviçlerden hiç bahsetmemeniz ya da hiç göstermemeniz.
Sí. O como nunca lo has mendionado o enseñado steak sándwiches de alguna manera.
Tabii ki etli sandviç gösterdik.
Por supuesto que enseñamos el steak sandwich.
"Etli sandviç" dedik.
No, no, nosotros decimos, "Steak sándwich."
Kendisi Steak Me Home Tonight yemek kamyonunun sahibi!
¡ el puesto de comida Filetéame a Casa Esta Noche!
Buraya uğrarım hep gelip insanların sahnede kıvranmalarını izlerim.
Yo siempre trato de hacer una parada aquí en mi camino, ya sabes, en el Steak Ranch aquí, viendo la gente se enfermedad física en el escenario.
Evet, bifteğe son!
¡ Sí! Steak!
- The Secretaries of Steak?
- ¿ Quién?
Steak?
- ¿ Qué tal?