Suikastçı Çeviri İspanyolca
1,822 parallel translation
Suikastçıların buraya kadar gelebilmesine şaşırdım, etkilenmedim.
Los asesinos... estoy sorprendido... e impresionado... que hayan llegado tan lejos. Pero no estoy preocupado.
Ben babam olacağım, Tony, Malachi ve Liat da suikastçılar.
Interpretaré a mi padre. Tony, Malachi y Liat son los asesinos.
Suikastçıların peşimden gelmesini ben mi istedim?
¿ Crees que quería que el asesino me siguiera?
Suikastçı düşüncesi de hiç mantıklı değil.
- Pero tampoco tiene sentido.
Bu bir suikastçı ya da terörist değil.
No es un tirador ni un terrorista.
Bu adam beş yıl suikastçı olarak görev yapmış.
Este tipo estuvo con Kidon cinco años
Sorun şu ki Liv, ben bir suikastçı değilim.
Bien. El problema, Liv, es que no soy una asesina.
6 yıl önce hapisten çıkartıldım ve devletin Bölüm adındaki karanlık operasyonlar düzenleyen gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
Hace seis años fui sacada de prisión y forzada a ser una asesina por una unidad secreta del gobierno. Un programa de misiones secretas llamado División, que se ha vuelto corrupto.
Etrafımda arkadaş değil, suikastçı var!
No tengo amigos a mi alrededor, ¡ tengo asesinos!
Suikastçı içeride!
¡ El asesino está adentro!
Suikastçı nerede duruyordu?
¿ Dónde estará el asesino?
Kımıldama suikastçı.
Entrégate, asesina.
Bir suikastçımız ve bir metodumuz var.
Tenemos un asesino y un método.
İkinci bir suikastçı olabilir, Deniz fenerini buradan dışarı çıkarın.
Tenemos una segunda causa de muerte, y tomamos Faro aquí.
6 yıl önce hapisten çıkartıldım ve devletin Bölüm adındaki karanlık operasyonlar düzenleyen gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
Hace 6 años me sacaron de la cárcel y me hicieron convertirme en una asesina para una unidad encubierta del gobierno, un programa de misiones secretas, llamado la "División" que ahora está fuera de control.
Suikastçı var!
¡ Un asesino!
Sen telefonda suikastçının yüzünün tam olarak görünmediğinden bahsedince ben de kendim bir yüz oluşturdum.
Bueno, mencionaste por teléfono que no habías obtenido una limpia y completa toma de la cara de la asesina, así que hice una.
- Biliyorum. - Suikastçının robot resim soruşturmasından bir şey çıkmadı.
Sin suerte con la foto de la asesina.
Nick, suikastçının parmak izini ve robot resmini veri tabanlarında taratıp bir eşleşme sağladık.
Nick, corrimos las huellas de la asesina y la pasamos por la base de datos y tenemos una coincidencia.
Çarkçıya da suikastçı... Ayrıca yaptığınız işten de "topluluk" diye bahsetmeyi bırakalım lütfen.
Mecánico es la asesina, y por favor, deja de referirte a lo que gente hace como
Suikastçının telefonundan bir şey çıktı mı?
Oye, ¿ tienes algo del teléfono de la asesina? - No.
Regan, vicdan azabım olman yerine Ninja suikastçım olman daha çok hoşuma giderdi.
¿ Sabes, Reagan? Me gustas más como mi asesino ninja que como mi consciencia de culpabilidad.
6 yıl önce hapisten çıkartıldım ve devletin gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
Hace seis años Fui sacada de prisión y forzada a convertirme en una asesina para una unidad secreta del gobierno.
Katil misin yoksa kiralık suikastçı mı?
¿ Un asesino? ¿ Un asesino a sueldo?
Yıllar boyunca suikastçılar yetiştirip onları sarayın içine ve çevresine yerleştirdi.
Durante muchos años... ha estado formando asesinos. Y los ha ido plantando por todas partes en la corte.
Ne sebeple suikastçı olmaktan vazgeçtin?
¿ Por qué razón... has dejado... de ser un asesino?
Acele et! Daha sonra da suikastçılar duvarları tırmanıp içeri girecekler.
Entonces, los asesinos entrarán escalando los muros.
Son suikastçı ise Gwang tarafından önerilen kişi olacak.
El asesino final será un hombre recomendado por Gwang.
Suikastçıların ardından General Koo sarayı kuşatacak.
Después de los asesinos, será el General Koo quien rodee el palacio.
Bu gece suikastçılar kralın konutuna saldıracak.
Esta noche, unos asesinos atacarán... el palacio del Rey.
O zamanlar da suikastçı mıydın?
¿ Entonces... eras un asesino? Sí, señor.
O zamanlar da suikastçı mıydın?
¿ Entonces... eras un asesino?
O zamanlar da suikastçı mıydın?
¿ Eras entonces... un asesino?
6 yıl önce hapisten çıkartıldım ve devletin Bölüm adındaki karanlık operasyonlar düzenleyen gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
Para La División, un programa de operaciones encubiertas, que se descontroló.
6 yıl önce hapishaneden çıkartıldım ve hükümetin gizli bir birimi tarafından suikastçı olmaya zorlandım.
Hace seis años, fui sacada de prisión y forzada a convertirme en una asesina para una unidad secreta del gobierno.
Kadın bir suikastçının hikayesine ne dersin?
¿ Qué tal una historia sobre un hombre o una mujer asesina?
Kadın suikastçı mı?
¿ Una mujer asesina?
Bir suikastçı seksle beni öldürmeye çalışıyor.
Sexo con un asesino que intenta matarme.
Pers krallarının gizli suikastçıları. Babam onların dağıtılmalarını emretti.
Los matones de los reyes de Persia... hasta que mi papá los desbandó.
Gizli hükümet suikastçıları falan.
Asesinatos secretos del gobierno.
Herkes bu kadar kabiliyetli bir suikastçıyı karşılayamaz.
No todos pueden permitirse un asesino de este calibre.
Canımı alması için başka bir suikastçı mı yollayacaksın?
¿ Va a mandar usted otro asesino para quitarme de en medio? ¿ Asesino?
Suikastçı mı? Ne söylediğin hakkında hiçbir fikrim yok.
No tengo ni idea de lo que habla.
Yani sen gerçekten bir suikastçıya kaç para ödediğimi kayıt etmek mi istiyorsun?
¿ Dices que de verdad pretendes...? ¿... apuntar cuánto pagué a un asesino?
22 Kasım 1963'te Alek, yeni programın ilk başarısı oldu. BAŞKAN ÖLDÜ Bir Suikastçı Öldürdü Sovyetler Birliği'nin kahramanı oldu.
El 22 de noviembre de 1963 Alek llevó a cabo el primer triunfo del nuevo programa convirtiéndose en un héroe de la Unión Soviética.
Suikastçı saat 12 yönünde.
- Tiradores a las 12.
İkinci suikastçıyı görebiliriz.
Es posible que tengamos un segundo agresor.
6 yıl önce hapisten çıkartıldım ve devletin, Bölüm adındaki karanlık operasyonlar düzenleyen gizli bir birimi tarafından bir suikastçı olmaya zorlandım. Beni böyle oyuna getirdiler.
que se ha vuelto corrupta.
Suikastçıyı buldunuz mu?
- ¿ Encontraste al asesino?
Suikastçı yani.
- Una asesina.
Suikastçının telefon dökümü geldi.
- Las llamadas de la asesina me acaban de llegar.