Sullivan Çeviri İspanyolca
2,463 parallel translation
Sullivan'a göre, Fenton'da bir ölüm tufanı meydana gelmekte.
De acuerdo con Sullivan, Fenton ha sido atacado por un brote de muertes.
Az önce Ajan Sullivan aradı.
La Agente Sullivan llamó.
Sullivan'ınki senden kötü. Üstelik bürokratik karmaşıklığı düzeltmek için NSA ile görüşüyor. Onun yerinde olmak istemezdim.
Bueno, a Sullivan le fue peor que a ti, y ahora está en la N.S.A. lidiando con este desastre burocrático.
Arayan Sullivan'dı.
- Fue Sullivan.
Sullivan arıyor.
- No. Es Sullivan.
Başkan Sullivan, benim iznim olmazsa Henry üniversiteye gidemez.
Permítame ser perfectamente clara, Presidente Sullivan. Sin mi consentimiento, Henry no irá a la universidad.
Başkan Sullivan ile pazarlığı kazandın mı?
Chantajeaste al Presidente Sullivan?
Başkan Sullivan adını Özgürlükçüler Kulübü olarak değiştirerek... daha fazla insanı çekmeye çalıştı.
El Presidente Sullivan hizo renombrarlo el Club Libertario en un intento por hacerlo mas incluyente.
Bay Sullivan, sizi görmek her zaman için bir zevk.
Sr. Sullivan, siempre es un placer verlo.
Çıkmadan önce Peter Sullivan'a bu belleği veriyor.
Antes de salir, le da un disco a Peter Sullivan.
- Peter Sullivan kim demiştin? - Önemli değil.
- ¿ Quién es ese?
Çocuk, yani Peter Sullivan, senin motive edici konuşmandan çok etkileniyor. İyi iş çıkardın bu arada. Ve doğruca işe koyuluyor.
Resulta que ese chaval, Peter Sullivan, inspirado por tu discurso, fantástico, por cierto, se ha puesto con ello al acabar la jornada...
Sam, bu Seth Bregman ve Peter Sullivan.
Sam, estos son Seth Bregman y Peter Sullivan.
Peter Sullivan ve Seth Bregman. Risk Yönetimi bölümünde çalışıyorlar.
Peter Sullivan y Seth Bregman, de Análisis de Riesgos.
Kontrol etmek için biraz zamana ihtiyacımız var. Ama Bay Sullivan ne yaptığını biliyor gibi görünüyor. Yani bir problemimiz var gibi.
Verás, necesitaríamos un tiempo para revisar esto, pero parece que el Sr. Sullivan sabe lo que se hace, así que parece que tenemos un problema.
Bay Sullivan, değil mi?
El Sr. Sullivan, ¿ verdad?
Elbette. Peter Sullivan, işte burada.
En efecto, se trata de Peter Sullivan, allí sentado.
Bay Sullivan, buradasınız demek.
¡ Sr. Sullivan, está Ud. aquí!
Nasıl bir zorluk, Bay Sullivan?
¿ Y en qué consiste ese peligro?
Teşekkürler, Bay Sullivan. Oturabilirsiniz.
Gracias, Sr. Sullivan, siéntese.
Benimle konuşuyorsunuz, Bay Sullivan.
Diríjase a mí, Sr. Sullivan.
Size bir şey söyleyeyim, Bay Sullivan.
Le voy a decir una cosa, Sr. Sullivan.
Tanrı biliyor ki bu gece Bay Sullivan'a yeterince yüklendik.
Bastante ha tenido el Sr. Sullivan por esta noche.
Sullivan?
¿ Sullivan?
Sullivan'la olduğundan beri sadece ağlıyorsun.
- Desde que estás con Sullivan,... no has dejado de llorar.
- Bu, Sullivan.
- Te presento a Sullivan.
- Güle güle, Sullivan.
- Adiós, Sullivan.
Peki ya Sullivan?
¿ Y qué tal Sullivan?
Cesaret edemiyorum. Beni arar mısın?
Hola, soy Sullivan. ¿ Me puedes llamar tú?
Sullivan.
Yo no me atrevo...
Robbie Sullivan'ı.
Robbie Sullivan.
Liseden, benim Robbie Sullivan mı?
Robbie, ¿ mi Robbie Sullivan de la secundaria?
Robbie Sullivan şu an sizin evde mi yani?
Entonces, Robbie Sullivan está en tu casa ahora.
Sullivan'daki Blue Ribbon'da çalışıyor.
Ella trabaja en Blue Ribbon en la calle Sullivan.
Cuma akşamı Sullivan pistine gideriz diye düşündüm.
Así que, la noche del viernes, pensé que podíamos ver la pista de hielo Sullivan.
Sullivan'ın görüntüsünü kullan.
Esa el avatar de Sullivan.
Sen de Sullivan.
Tú también.
Sullivan Psikiyatrik Kliniği ile olan tanıtım anlaşmamız.
Del emplazamiento publicitario con la Clínica Psiquiátrica Sullivan.
"Sullivan Psikiyatrik... Çılgın fiyatlarımız ağzınızın suyunu akıtacak."
"Psiquiátrico Sullivan... babearéis por nuestros locos precios."
Aferin, Sullivan!
¡ Bien, Sullivan!
Sullivan geri döndü!
¡ Sullivan regresó!
Ivy Sullivan tekrar yaptı.
Ivy Sullivan lo hace otra vez.
Budaklı dalga, bayan. Sullivan.
Fuertes olas, Señorita Sullivan.
Ve birinci sırada, Ivy Sullivan! Merhaba?
¡ Y en primer lugar, Ivy Sullivan! ¿ Hola?
Belki eski caz kazaklarımıızı giyip, Sullivan's da bira içebiliiz diye düşünmüştüm.
Pensé que podrías sacar tu viejo suéter JAZZ, y podríamos ir a Sullivan's por una cerveza.
Sen Dan Sullivan'sın, değil mi?
- Es Dan Sullivan, ¿ verdad?
- Ben Dedektif Sullivan.
- Soy el detective Sullivan.
- Dedektif Sullivan.
- Soy el detective Sullivan.
Ne yani? Beni sorguya mı çekiyorsun, Dedektif Sullivan?
¿ Me está investigando, detective Sullivan?
Sullivan'ı beni sorgulamaya mı gönderdin?
¿ Enviaste a Sullivan a interrogarme?
Dedektif Sullivan.
- Detective Sullivan.