Surreal Çeviri İspanyolca
31 parallel translation
Gerçeküstü bir durumdu.
Fue surreal, sabes.
Olağandışı ve rahatsız edici bir durumdu.
Lo que es surreal y extremadamente perturbador.
Hayatın gerçek üstü doğasını saymazsak, iyiyim?
Bien, apartando lo surreal que es la Vida.
Onun televizyonuna el koymak gibi mi?
¿ Te llevarás su TV? ¿ Eres un maldito miembro... del elenco de "Surreal Life"?
Gerçeküstü Yaşam'a hoş geldiniz.
Bienvenidos a The Surreal Life.
Bakalım Gerçeküstü Yaşam tayfası neler yapmış.
Veamos qué estuvo haciendo la pandilla de The Surreal Life últimamente.
Bakalım Gerçeküstü Yaşam tayfasının başına bugün neler gelecek.
Veamos qué nos reservan los chicos de Surreal Life para hoy.
Gerçeküstü Yaşam'da gelecek hafta :
En nuestro próximo episodio de The Surreal Life...
Logan'ın kız kardeşi Neptun'e geri geldiyse... "The Surreal Life" reality şovunun yeni sezonunu başlatan da o olacak.
Si la hermana de Logan ha vuelto a Neptune quiere decir que ha sido la primera expulsada de "La Vida Surrealista".
Tanrı korusun, Johnny Drama'nın deneme yayını tutmazsa bum, The Surreal Life'da, bir telefona bakar.
Dios nos libre, el piloto de Johnny Drama no funciona él está en "The Surreal Life", con una llamada.
Bu gerçek olamaz.
Esto es surreal.
Çünkü Ryan Atwood'u tekrar görmek hoşuma gidiyormuş anlamına gelirdi ki aslında tamamen gergindi ve biliyor musun çıkmış olmamız bile sanki gerçek değilmiş gibi.
Poruq eso implicaría que ver a Ryan Atwood de nuevo es placer, cuando realmente, todo esto es estresante y... sabe, realmente algo surreal que hayamos salido para empezar.
Gerçeküstü bir şeydi.
" Fue una experiencia surreal.
Hollywood'a içelim, gerçek dışı şeylerin şehrine.
Bien, por Hollywood y lo surreal.
O, gerçeküstü bir yaratık.
Él es un monstruo surreal.
Bunlar gerçek dışı.
Esto es surreal.
Bilmiyorum... Gerçek gibi geliyor.
No lo sé, es que es surreal.
Bu tartışmasız hayatımda olan en gerçeküstü şeydi.
Podría decir que esto es la cosas más surreal que me ha sucedido en la vida.
Tanrım, sanki gerçek değil gibi.
Dios, es surreal. ¿ Estás bien?
Sürrealliğe ilk atılımı.
Su primera incursión en lo surreal.
OKB hastaları için sürreal bir korku filmine benziyor.
Es como una película de terror surreal para obsesivos compulsivos.
Her şey çok gerçeküstü ve sadece, bilirsin, şaşırtıcı oldu.
Todo ha sido tan surreal y ya sabes, increíble.
Biraz acayip.
Es un poco surreal.
- Tanrım, gözünü kırpmıyor bile.
Dios, ella ni siquiera parpadea. Eso es surreal.
- Gerçeküstü.
- Surreal.
Benim olmayan gerçeküstü hayatta tecrübe ettiğim şeyleri aklımdan uzak tutmak için koşmaya devam ettim.
Y así, para tratar de mantener mi mente fuera pensamientos de lo surreal otras formas de vida He experimentado que no era la mía, Seguí corriendo,
Her şey çok gerçek üstü.
Todo es tan surreal.
Gibney : Resmi makamlara STUXnet'i sormak sinir bozucu ve gerçek dışıydı
Preguntarle a los oficiales acerca de Stuxnet fue frustrante y surreal...
Şunu söylemeliyim ki, sesinin ağzından çıktığını duymak olağanüstü bir şey.
Debo decir que oír tu voz salir de tu boca es surreal.
Ayrıca inanılmaz derecede acı verici de diyebiliriz.
- ¿ Un poco surreal?
Bilmem ki.
- Surreal, sí, en definitiva.