English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Suçluluk

Suçluluk Çeviri İspanyolca

3,393 parallel translation
Ve ben onun bundan keyif alabilmesini istiyorum benim yaşadığım o suçluluk ve utanç olmadan.
Y quiero que ella sea capaz de disfrutarlo sin toda la culpa y la vergüenza por la que yo tuve que pasar.
Eğer birine zarar verirse, suçluluk duygusunu atmak için çaresiz kalacak.
Si hace daño a alguien, se deserperará por hacer que desaparezca la culpa.
Suçluluk duyduğum günler oldu... İkisi için saçımı süpürge ettiğim zamanlar ;
A veces sentía culpa por ser como un felpudo para los dos.
Ya belki de suçluluk duygusu yüzünden zombi hikayesini uydurup olay yerinden kaçmış olamaz mı?
¿ Y si la culpa lo hizo alucinar y creó una fantasía donde lo mató un zombi y no él?
O zaman suçluluk duyarak vaktini boşa harcama.
Entonces, no malgastes tu tiempo sintiendo culpa.
Suçluluk var, benim gibi.
Culpa, como yo.
Suçluluk duygusunu bir kenara bırakalı çok oldu.
Ya he dejado de sentirme culpable.
Hayır. Demek istediğim, suçluluk veya utançtan kendini kesmiş gibi göstermek için epey zahmete girilmiş.
Me refiero a que se tomaron la molestia de hacerlo parecer un suicidio, como si fuera causa de la culpa o la vergüenza.
Bir süre daha kulak kesilmiş,... suçluluk ve aceleyle oturma odasında işinin başına dönmüştü.
Él escuchó un poco más y luego se apuró culpablemente a su trabajo en la sala.
İlk kez babamın bu olanlardaki yeriyle tuhaf bir suçluluk duyuyorum.
Tengo un extraño ataque de culpa acerca de mi papá por todo esto.
Acıma ve suçluluk duygusuyla bakma bana.
No me mires con compasión y culpa.
Sonra baktığım her yerde suçluluk ve acıma ve bana sürekli Don'u hatırlatan şeyler görüyordum.
Y por todas partes miré, lo único que podía ver era el juicio y piedad y justamente este constante recordatorio de Don en todas partes.
Yıllar sonra suçluluk duygusundan Onbaşı kardeşinin cesedini savaş alanından alıp evine getirmiş.
Años más tarde... consumido por la culpa, sin duda... el cabo desenterró a su hermano de donde le había enterrado en el campo de batalla y lo trajo a casa.
Suçluluk hissettiğin gerçeği ortaya çıkarmak için daha ne söylemem gerekiyor?
¿ Qué tengo que decirte para que la verdad de tu culpabilidad se manifieste?
Suçluluk duymayı bana sor.
Cuéntame sobre culpa.
Ama bir şekilde kaçma iradeni kaybettiysen suçluluk veya utanç gibi şeyler dolayısıyla bu yükten kurtulsan iyi edersin. Yoksa yemin ederim o teklifini kabul edeceğim ve seni burada bırakacağım. Şimdi bana eve dönmeye hazır olduğunu söyle.
Pero si de alguna forma perdiste la voluntad de escapar... por la culpa, la vergüenza o lo que sea... sería mejor que te quitases de encima esa carga o juro por Dios... que aceptaré esa oferta... y te dejaré aquí.
Suçluluk duymadığından emin olmak istedim sadece.
Solo quiero asegurarme de que no tienes ningún sentimiento de culpabilidad ni...
Suçluluk mu?
¿ Culpabilidad?
Ben Yahudi'yim. Suçluluk duymaktan ne anlarım ben?
Soy judío. ¿ Qué se yo sobre la culpabilidad?
Suçluluk duygularımız tarafından yönetilemeyiz.
No se te perdonará tu culpa.
Suçluluk kompleksi.
DELIRIO MISTICO. COMPLEJO DE CULPA.
Hasta cinayetlere, yasak bir evliliğin ardından yaşadığı ırksal suçluluk duygusundan arınmak için başlamış olabilir.
Los asesinatos pudieron haber empezado como purga de culpabilidad racial ya que su condición habría sido vista como una unión ilícita. ¿ Sabes por qué estoy aquí, Kit?
Lütfen keder, suçluluk ya da pişmanlığın seni... parayı kullanmaktan alıkoymasına izin verme.
No permitas que la pena, culpabilidad o remordimiento te detenga en su uso.
Hayır, suçluluk duygunu azaltmak istiyorsun sadece.
No, no quieres sentirte culpable.
Suçluluk hissetmemeni isterdi.
Ella quiso que siguieras adelante.
Sen de hissediyorsun değil mi? Suçluluk duygusunu.
Tú también la sientes, ¿ verdad?
Buranın suçluluk sığınağı olduğunu düşünüyorum.
Creo que esto es una guarida de culpabilidad.
Suçluluk duyup seni göndermeyim istiyorsun.
Solo intentas hacerme sentir culpable para que te deje quedar.
Elbette, bu suçluluk duygusundandır.
Por supuesto, estoy segura que es por la culpa.
Yani, sanırım bunun için suçluluk duyuyorum.
Bueno, me siento un poco culpable por eso.
Bu suçluluk duygusu hoşuna gitti mi?
¿ te gustó ese sentimiento de culpabilidad?
Böylece Marcus'un, kendisin de kaçırılmış olabileceğini düşünmesini sağladın ki suçluluk duysun.
De esa forma, Marcus cree que lo iban a secuestrar a él. Se siente devastado con la culpa.
Suçluluk duygusundan gibi geldi.
A mí me suena a culpa.
- Suçluluk duygusunu hafifletmek için mi?
¿ Mitigar su culpa?
Suçluluk duygumu hafifletecek bir yol olsa keşke.
Ojalá hubiese alguna manera de mitigar mi culpa.
Suçluluk duygusunu bir kenara attım ben.
Sigo esperando sentirme culpable.
Suçluluk duygusu da tetikleyici olabilir.
La culpa también puede ser el disparador.
İstemediğini söylüyor ama suçluluk duygusu içini kemiriyor.
Dice que no, pero la culpa le está comiendo vivo.
Bazen insanlar, bir şeylerden kurtulmak istediklerini hissetseler de, bu onlarda suçluluk duygusu hissettirir.
, aunque a menudo la gente siente la necesidad de deshacerse de lo que les hace sentir culpables.
Kurtulan kişinin suçluluk duygusu mu?
¿ Culpa del sobreviviente?
Ve suçluluk çok ağırlaştığında insanlığımızı kapatırız ve âlem yaparız.
Y cuando la culpa es demasiada, apagamos el interruptor de humanidad y nos deleitamos con ello.
Ve sonrasında acı olacak ve suçluluk olacak ve sonra da...
Y luego habrá dolor, y culpa, y entonces...
Bu herifi degistirmemizin tek yolu onunla ilgili suçluluk duymasini önlemek.
Entonces la única manera en que vamos a cambiar a este tipo si conseguimos que deje de sentirse culpable por ella. Cierto.
Geçen gece seni bıraktığımda, küçük suçluluk içgüdülerini ona anlattığını tahmin ettim.
Me imagino que le contaste todos tus remordimientos cuando me fui anoche.
Tek yapman gereken o korkuyla yüzleşmek. Ve de o suçluluk duygusuyla.
Sólo tienes que enfrentarte a ese miedo... y a esa culpa.
Hüküm giydikten sonra da hep suçluluk duyduk.
Y después de su condena, sólo hubo culpabilidad.
Bir anlığına. Sonraysa, kendini yorgun ve şişkin hissedersin gazın olur büyük suçluluk duyarsın.
Durante... un momento, y entonces te sientes cansada e hinchada y con gases y tan, tan culpable...
Bunca yıldan sonra suçluluk duygusuna mı yakalandınız?
¿ Remordimiento después de todos estos años?
Ama suçluluk...
Yo, sin embargo... Es ella. Pero la culpa...
Panik ataklarinin sebebi gelecek korkusu degil, suçluluk.
No es el miedo al futuro lo que está causando los ataques de pánico, es culpa.
Suçluluk duygusu seni harap eder.
- La culpa te destrozará.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]