Sword Çeviri İspanyolca
109 parallel translation
SWORD PLAJI SAAT 06 : 53
PLAYA SWORD 06 : 53 HORAS
Sahil Uzmanı Sword, Kısım 2-A.
Jefe de playa Sword, sección 2-A.
İngiliz ve Kanadalılar Sword, Gold ve Juno'da düzenli ilerliyor.
Los ingleses y canadienses avanzan por las playas.
"Sword'dan içeri ilerleyen Fransız komandoları Ouistreham dolayına ulaştılar."
Comandos franceses entrando desde Sword llegaron a Ouistreham.
Zatoichis Flashing Sword
LA ESPADA RELAMPAGUEANTE DE ZATOICHI
SWORD OF THE BEAST - CANAVARIN KILICI -
SWORD OF THE BEAST ( La Katana de la bestia )
ÖLÜM KILICI Çeviren : bond
THE SWORD OF DOOM ( DAIBOSATSU TOGE "La cima del Daibosatsu" )
Saldırısı sırasında ellerinin kavrayışı...
La escuela Myojin Kasshin... ¡ Shippuu Jinrai Dotou Sword!
Sword Saint ile düellomda nasıl yapacağım?
así que te preguntaré... ¿ Cómo resultará mi duelo con el Santo de las Espadas?
Fong'un ölümüyle... kısa zamanda Sword Saint'ten haber alırım. On yıl önceden kalan düellomuzu bitiririz.
Han pasado 10 años, y ahora que murió Fong... seguramente el Santo de las Espadas vendrá.
Bunu amcam için teslim etmeye geldim, Sword Saint.
Así que vine a entregar esto, lo envía mi tío, el Santo de las Espadas.
Ayaz, dünyaya duyur. Sword Saint benim ellerimde öldü.
Hielo, anúnciale al mundo...
Sword Saint'in "Kılıç 23" ü gerçekten güçlü.
Hung Ba. Los poderes del Santo de las Espadas eran grandes.
Sword Saint, Fısıldayan Prens.
Santo de las Espadas, Príncipe Susurrante... ¿ Donde están?
Kılıç gagalı sinekkuşunun o kadar uzun gagası vardır ki tüylerine dokunmasının imkanı yoktur.
El colibrí sword-billed Tiene un pico tan largo Que no hay forma que su punta toque Sus plumas.
Sword and Sceptre'ye karşı oynayacağız.
Vamos, va en contra de "La espada y el cetro".
Kırmızı Süvarilerın taraftarları yılın çaylağı için bahse girdi kim herhangi bir sabah onun sakallarını Wilkinson üçlü jilet ile kesebilir.
Según los Jinetes Rojos, será la Revelación del Año y todas las mañanas se afeita con una Wilkinson Sword Tri-flex.
Kılıcımı çekemedim. Ama ikimiz de biliyorduk ki, eğer Broken Sword'u durdurmazsak kralı asla öldüremeyecektik..
No pude moverme, aunque ambos sabíamos que, de no detener a Espada Rota, no lograríamos nuestro cometido.
Şimdilik sadece o, ama Juno, Sword ve Gold'u geçmiş Utah ve Omaha'ya göndermiş.
Hasta ahora, solo, pero pasó junto a Juno, Sword y Gold y los mandó directo a Utah y Omaha.
Batarya İngiliz 3. piyade bölüğünün çıkarma yapacağı Kılıç plajı kıyısı boyunca atış menziline sahipti.
La batería podía ver para disparar a lo largo de la Playa Sword, en la que iba a desembarcar la 3º División de Infantería Británica.
Kılıç Sahili de, kendi çıkarma sıralarını bekleyen, Shropshire Hafif Piyade Tugayı emrindeki genç yaştaki askerlerindi.
Y Sword, adonde los conscriptos adolescentes de la Infantería Ligera King's Shropshire esperan su turno para desembarcar.
Kılıç Sahili'nde, Birinci Özel Hizmet Komando Tugayı Lord Lovatt ve gaydacısı Bill Millin öncülüğünde, yoğun ateş altında kıyıya doğru ilerlerken, savaşla ilk defa yüzleşen genç askerlere cesaret veriyor.
En la playa Sword, las hombres del First Special Service Commando Brigade, comandados por Lord Lovatt y su gaitero, Bill Millin, marchan a tierra bajo fuerte fuego, inspirando a los jóvenes soldados que por primera vez enfrentan la batalla.
Kılıcı havalandırmaya güvenlik görevlisi koyduysa üstünde parmak izleri olmalı.
Security guard put the sword in the crawlspace. Tiene que tener sus huellas.
Bazıları da "kılıç yutan" olmalı dedi.
Alguien dijo que debería ser The Sword Swallower.
Kılıç yutan diye değiştirmediğime çok memnunum.
Me alegro de no haberlo cambiado por The Sword Swallower.
Kalem silahı, kılıçtan daha üstündür.
PenGun mas letal que una Sword.
Kılıç-Silahı, kalem silahından daha üstündür.
Sword-Gun mas letal que una Pen-Gun.
Sword of Broken Fist'i izleyeceğiz.
Vamos a ver "La espada del puño roto".
Bir kere dönünce... kayanın üstüne atlarsın, uçan tekme atarsın... Doom Sword'la. İşte bu kadar.
cuando eso suceda... suban a la roca de un salto, ataquen volando hacia abajo... con la Espada de la Muerte, y eso es todo.
"KILIÇ"
SWORD, Cuerpo de Operaciones Especiales de Naciones Unidas
Ne halt oluyor? KILIÇ'ın burada ne işi var?
¿ Qué significa esto y quién ha dado a esos SWORD vela en este entierro?
"KILIÇ karargâhı, Los Angeles"
Cuartel General del SWORD Los Ángeles
KILIÇ... 23 Aralık...
¡ SWORD! El 23 de diciembre En Monte Filar.
Bu yüzden, KILIÇ'taki bizler yalnız kalacağız.
El SWORD acomete esta empresa por tanto totalmente en solitario.
KILIÇ'ın ortaya çıkacağı hiç aklıma gelmemişti.
Ya no esperaba a ningún SWORD por aquí.
KILIÇ kadını nerede?
¿ Dónde escondes a esa SWORD?
Saito, KILIÇ kadın ne olacak?
¿ Qué sabemos de esa SWORD, Saito?
KILIÇ, YARIŞ ağına sızmış olabilir.
El SWORD puede haber atravesado nuestro escudo RACE.
Harekete geçmek için KILIÇ'a birkaç dakika yeter.
El SWORD sólo necesita unos minutos para lograr los datos que necesita.
Bir şey daha, Daiwa karargâhında bir KILIÇ ajanı daha var.
Ah, hay otro agente del SWORD en el cuartel general de Daiwa.
# With a sword and a pistol by his side, uh-huh #
# With a sword and a pistol by his side, uh-huh #
ADSIZ KILIÇ Deiji freelast İyi seyirler dileriz...
THE SWORD WITH NO NAME ( La espada sin nombre )
Sadece kılıcına sor...
Simply ask his sword...
Sword of Desperation
Espada de la desesperación
Ne güneydeki No Name ne de kuzeydeki Sword Saint kıymetli düşmanlar değiller.
Ni siquiera Sin Nombre o el Santo de las Espadas serán oponentes dignos.
Eğer Sword Saint'i mağlup edebilirsem,
Señor, yo no lo enseñé a adular así.
Bu Sword Saint, bu kadar kibir. Lorduma meydan okumak.
¿ Qué estás diciendo?
Ayaz, Sword Saint'i yenmek benim hayatımın tutkusu.
Confió en ti.
Kılıç plajına çıkarma yapan İngilizler,
Los Britanicos, que desembarcarían en la Playa Sword, esperan la señal de que los hombres de Otway han destruído los cañones en Merville.
KILIÇ mı?
¡ ¿ El SWORD?
Millet, bu KILIÇ'tan Vexille.
Os presento a Vexille Serra, del cuerpo de operaciones SWORD.