Söle Çeviri İspanyolca
156 parallel translation
LAPD e tünel girişlerini kapamasını söle.
Díle a la policía que bloquee las entradas del túnel.
lütfen bana onun bizden biri oldunu söle.
Por favor, digame que ese fué uno de los nuestros.
Nerde olduğunu söle bende canını bağışlayayım.
Dime donde esta y te dejare libre.
Dinle tatlım, eğer birisi sana kaba davranırsa... öğretmenine söle, birileri beni arar ve ben onu öldürürüm.
Escuchame, si alguien se mete con vos... le decis a la maestra, alguien me llama y los mato.
- Peki, söle o zaman, Christopher Robbin, senin eğlence anlayışın nedir?
Dime, Christopher Robin ¿ cuál es tu idea de diversión?
Sen söle. Meydan okuyorum.
Te reto a que me lo digas.
- O Sole Mio çaldı.
- Sonaba "O sole mío".
Sole meunière bifteği öneririm.
Puedo recomendar el filete de lenguado meunière.
Valeria del Sole, sanatçı.
Valeria de Sole, artista.
Valeria del Sole, çılgın dansçı kız.
Valeria del Sole, una poseída chica del espectáculo.
Sana Valeria del Sole'nin kim olduğunu göstereceğim.
Le mostraré quién es Valeria del Sole.
benim eski antrenörüm Perigore, kendisi şöle söylerdi :
Mi viejo instructor, Perigore, solía decirme...
O Sole Mio!
- O Sole Mio!
Je suis filet avec sole.
Je suis filet avec sole.
"O Sole Mi" dışında başka bir şarkı bilmezler mi?
¿ Solo pueden cantar aquí "O Sole Mio"?
Annenin dizinde ne öğrendiğini biliyorum ve o "O Sole Mio" değildi
Sé lo que aprendió de pequeña y no era "O Sole Mio".
Bak, bebeğim, buralarda, "O Sole Mio" bir tür "Altın varaklı" özlem türküsüdür
Mira, cariño, aquí abajo, "O Sole Mio" es como, "The Star-Spangled Banner" en casa.
Kaplumbağa çorbası, köri soslu tavuk somon balığı geyik bifteği mantar soslu fileto biberli enginar ve viskili İskoç kekliği. Ahududu, buz...
Había sopa de tortuga, pollo al curry, salmón con cebolleta, filetes de venado aux piments, filet de sole con salsa de trufa, alcachofas con pimientos, urogallo escocés al whisky, helado de frambuesa y platillos salados.
Bence tek yaptığın şarap içip,'O Sole Mio'yu mırıldanmak olur.
Yo creo que lo único que harás será beber vino y cantar O sole mio.
'O Sole Mio'yu severim.
A mí me gusta O sole mio.
"O Sole Mio" yu söylemiyor.
Él no canta "O Sole Mio".
Adam, "O Sole Mio" söyleyemiyor!
El hombre dijo que no canta "O Sole Mio"!
- Hayır "Sole Mio".
No "Sole Mio".
Adama, "O Sole Mio" yu söyleyemiyeceğini anlattım.
Bueno, yo dije al tipo que no cantaba "O Sole Mio".
bak, eğer erkek ardaşınla konuşursan söle bişey demesin.
Si hablas con tu novio debes decirle que tendrá que apostar.
Shannon, Irish Sea, Fastnet, Lundy, Sole...
Shannon, Irish Sea, Fastnet, Lundy, Sole, con fuertes...
Kereviz püreli nefis dil balığı ve havuç haşlama, yapmak için beni kullanıyor.
Me usa para cocinar un delicioso sole meunière con puré de apio y zanahorias a la Vichy.
O sole mio
O sole mio
Al Bundy'nin Taban Evi.
Casa Al Bundy de Sole.
Ve hepsi tapon bir ayakkabıcı yüzünden : Al Bundy'nin Taban Evi.
Y todo es debido a un zapato de mala calidad De la casa de Al Bundy de Sole.
A-L B-U-N-D-Y apostrof S. Taban Evi.
Eso es la Casa de A-L-B-U-N-D-Y apóstrofo S de Sole.
Üzümsüz Sole Veronique istiyorlar.
Quieren la Véronique sola, sin uvas.
Simdi, "O Sole Mio" icin alkislar... Miaozhuang'in performansi.
Y ahora, con ustedes, O sole mio... interpretado por Miaozhuang.
- Belki de şöle bir göz gezdirip hala iyi mi diye bir bakmalıyız.
Quizás debamos revisarla, ver si está bien.
Solia ve kızım Paula.
¡ La Sole y mi Paula!
Yemek odasına geçelim.
Y la Sole.
Solia çok yaşlı görünüyor...
¡ Qué cara de sota tiene la Sole! ¡ Tía, por Dios!
Onun hakkında böyle konuşman hoşuma gitmiyor.
No me gusta que hables así de la tía, Sole.
Öz yeğeni, Solia'yı bile tanımadı.
A la niña y a la Sole ni las ha reconocido.
Ben Solia teyzenim.
Soy tu tía Sole.
- Anne, arayan Solia teyze.
Mamá, la tía Sole.
Solia, meşgulüm dağ gibi çamaşır var...
Sole, tengo un cerro de ropa por planchar y llevo toda la tarde trabajando en el aeropuerto.
Solia, bir gün her şeyi anlatacağım.
Mira, algún día te lo explicaré, Sole, y ese día lo vas a flipar.
Solie, seninle konuşmam gerek.
Sole, tengo que hablar contigo.
Solie.
¡ Sole!
Tamam, sakin ol.
Tranquila, Sole.
Gel buraya Solie.
Ven, Sole, ven.
Solia, açsana.
¡ Ábreme, Sole!
Orada olmayı çok isterdim.
Espera un momento, Sole.
- Solie, özür dilerim.
Perdona, Sole.
Bunları neden buraya getirdin?
¿ Por qué te has traído esta ropa, Sole?