English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Sünni

Sünni Çeviri İspanyolca

53 parallel translation
Sünni, Şii, Alevi, Dürzi, Hristiyan. Hepsi gırtlak gırtlağa.
Suníes, chiítas, drusos, cristianos, todos saltando en la garganta del otro.
Şii mi sünni mi?
- ¿ Shiite o Sunni?
Amerikan, Şii ya da Sünni saçı kesmeleri umurlarında değil.
No les importa cortar pelo americano, pelo shií, pelo sunní.
Sünni ve Şiilerin güç birliğine gidebilecekleri söyleniyor.
Oficiales dicen que hay evidencia que extremistas de Sunni y Shiite..... puedan unir fuerzas.
Ve annem evlenmek için din değiştirdi ama sonra o, geleneksel bir Müslüman sünni olmak istedi.
Así que ella se convirtió y así pudieron casarse pero de repente, ella decidió que quería ser más una musulmana tradicional, una sunni.
Sünni, Şii ve Kürt mü?
¿ Los suníes, los chiíes y los kurdos?
Alevi, Sünni?
¿ Alauita o sunita?
İsyankar bir Sünni Müslüman grup, Birleşik Devletler'i hedef alıyor Şurayı imzalayabilir misiniz, Bay Wandell?
¿ Ahora si puede firmar aquí, Señor Wandell?
- Tercihen barış yanlısı Sünni şairler.
- Poetas suníes pacifistas, preferentemente.
Ben Sünni bir Iraklıyım. İran'ın dostu değilim, fakat bu yaptığınız şey çılgınlık.
Soy una iraquí suní, no soy amiga de Irán.
Irak başbakanı Al-Sadr kutlamalarda hazır bulundu ve Sünni, Şii, Kürt ve Türkmenlere övgülerde bulundu.
El presidente iraquí, Al Sadr, estuvo presente para conmemorar la ocasión y halagó a los líderes chiítas, sunitas, kurdos y turcomanos...
Ne Sünni ne Şii ne Demokrat ne de Cumhuriyetçi var.
No hay Suníes y Chiitas. No hay Demócratas y Republicanos.
Faaliyetlerin kalanı, milisler tarafından kontrol ediliyor 2 müslüman ana grup, Birçok Şii ve azınlık suni gittikçe karşılaşılan sünni gecişlerinde uygulanıyor
El resto de Iraq está controlado por las milicias. Los dos grupos musulmanes principales, la mayoría chiíta y la minoría suní... están cada vez más enfrentados. Los ejecutaron por ser suníes.
Bu şii grupları... onlar bazen kendileriyle savaşır... onlar sünni gruplara rağmen politik olarak birleştirir.
Estos grupos chiítas... que a veces luchan contra ellos mismos... se alían políticamente contra los grupos suníes.
sünni olmaları için uyguladılar.
Los ejecutaron por ser suníes.
kurulan kontrol noktaları yanlış insanları alıkoyuyordu... kimliklerini görmek dogrulamak amacıyla eğer onlar şii... sünni, kürt, arap ise sonra... kaçırılıyor ve sonra öldürülüyordu.
Puestos de control falsos donde detienen a gente... para comprobar su identidad y ver si son chiítas... suníes, kurdos, árabes, y luego... los secuestran o los matan allí mismo.
Yine, Sünni - Şii çatışması olmalı. Tabi.
Fue algo como lo de Sunni Shia.
Sünni asilerin intikam saldırısı olduğunu söylediler.
Que insurgentes Sunni mataron por venganza. Mentiras.
Bir Sünni'nin, bir Şii'nin komşuluğunda gezmesi gibi olurdu.
Sería como un musulmán yendo por un paseo en un vecindario chiíta.
- Yezit bu cuma için Şii ve Sünni liderlerle bir görüşme ayarlamıştı.
Yazeed organizó una reunión con los líderes religiosos Shia y Sunni para este viernes.
Sünni Şii barış konferansına engel olmaya çalışıyorlardı.
Trataban de detener su conferencia de paz Sunni-Shia.
Şeyh Ebu Talip Yusuf, üst düzey Sünni din adamı.
Sheik Abu Talid Yusef, el clérigo Sunni más importante en asistir.
Sünni.
Sunni.
- Buradaki Sünni camilerine bakıyorum.
Buscando las mezquitas sunitas locales.
Norfolk'ta Astsubay Başçavuş. Sünni. Geçen hafta ölmüş.
Sargento Mayor de Norfolk, Sunnita, murión la semana pasada.
Bombalama olayları ayaklanmalar devam ediyor saldırılar Amerikalı askerlere olduğu gibi Şii ve Sünni olarak bölünmüş Irak halkının çok olduğu yerlere de yapılıyor.
Los bombardeos continúan un patrón de insurrección hacia las tropas estadounidenses y hacia los civiles iraquíes que se dividen entre los de religión chií y sunita.
Popülasyonun % 80'i Sünni Müslüman, Taliban'a dost.
La población tiene más de un 80 % de musulmanes suníes, amigos de los talibanes.
- Sünni arması.
- Es obra de los Sunní ( Célula terrorista Islámica )
Irak'taki asiler içindeki Sünni bir grup.
Se trata de un grupo Sunní, parte.. ... de la insurgencia en Irak.
"Bu, tüm İngiliz Müslümanlar'ının birleşmesi gereken bir mesele. Sünni veya Şii fark etmeksizin."
"Este es un articulo que debe unir a todos los musulmanes britanicos, sean sunni o shite".
Orası bir Sünni yerleşkesi.
- Es una zona sunita.
Sünni grupları finanse etmesinden bahsetmiyorum bile işte sana adamın gerçek yüzü.
Por no hablar de la financiación de grupos Suníes Baathist, incluyendo al que pertenece este hombre.
"İslam'ın Kılıcı", Sünni bir militarist grup. Basra'da süregelen bombalı eylemlerin de sorumlusu.
"La Espada del Islam" es un grupo militante sunita, responsable de una serie de atentados en la zona de Basora.
Bu Sünni pezevenk benden ne istiyor anlamış değilim! ?
Hombre, ¿ qué hace ese sunita pervertido revisando mi paquete de cualquier modo?
Irak Sünnilerin kontrolünde. Saddam da Sünni.
Iraq está controlado por los suní.
Elbette Sünni de olmalı.
Él debe ser Sunita de verdad.
Bu Sünni-Şii tartışması tamamen önemsiz bir olay.
Esta charla chiíta sunita es incidental.
İnsanoğlunu birleştirebilecek temel hakikatlerin olup olmadığını görebilmek için Sünni ve Şii Müslüman, Hindu ve Hristiyan her inançtan insanı biraraya getirerek huzurunda tartıştırdı.
Se reunió, por ejemplo, personas de todas las religiones - Sunitas y chiítas musulmanes, Hindúes y cristianos - y los llevó a discutir delante de él para que pudiera ver si había verdades fundamentales en torno al cual la humanidad pueda unir.
Bana Sünni ve Şii Müslümanlar arasındaki 3 farkı söyleyebilir misin?
¿ Puedes nombrar tres diferencias entre un Sunni y un Shi'a?
Şii misin Sünni mi?
¿ Eres chiíta o sunita?
Ben hem Şii ’ nin hem de Sünni..
Un chiíta y un sunita, los dos.
Çalışma şekline aşinayım. 2009'da, onun hedefinde Sünni bir aşiret lideri vardı, Majeed Abd Bawi.
En el 2009, su blanco fue un líder de la tribu Sunní llamado Majeed Abd Bawi.
Sünni, Şii, Alevi, Dürzi, Hristiyan. Hepsi gırtlak gırtlağa.
Los ulemos, druidas, cristianos, todos se piden la cabeza.
Bugün bir buçuk saat... Sünni isyancılar Ramadi şehrindeki iki ABD karakoluna saldırdı.
Durante hora y media, los rebeldes suníes atacaron a dos puestos de EE.UU. en Ramadi.
Sünni yargıçların adlarını ve adreslerini şii infaz ekiplerine kimin sattığını biliyorum.
Creo saber quién vende los nombres y direcciones de los jueces Sunni a los escuadrones de la muerte de Shia.
Şii, Sünni, Kürt...
Los chiítas, los sunitas, los kurdos...
Sen bir Sih'sin ve yahudi bir eniştesi olan, katolik akrabalara sahip sünnî bir müslümansın.
¿ Es un musulmán católico sikh con familia política judía?
Sünni üçgeninin dibinde.
En el fondo de algún triangulo sunita. No es exactamente un jardín de rosas.
- Şii Müslüman mı, Sünni Müslüman mı?
- ¿ Chiitas o suníes?
Konuşan kişi Sünni. Sesli harfleri telaffuzu, şivesi tipik bir Salafistinkine benziyor. Cihadçılar toleransı ortadan kaldırmak için ayetleri okuyorlar.
El que habla es de suni... su pronunciación de vocales y consonantes es típica de... jihadistas leyendo los versos como revocando la tolerancia... el amarillo significa muerte para los shiites... probablemente morirá de insuficiencia respiratoria... puede ser cianuro transformado... con explosivos fríos, es la bomba perfecta.
Sahel Farzan, Kasım oğlu. Mezhebi, Sünni. Doğum yeri Baneh, İran Kürdistanı.
A Sahel Farzan, Hijo de Ghasem, de fe sunita, nacido en Baneh, Kurdistán iraní, se le acusa de haber escrito poemas políticos contra el régimen sagrado de la República Islámica del Irán y de, también, haber colaborado con grupos hostiles cuyo objetivo era derrocar a la sagrada República Islámica.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]