Sürün Çeviri İspanyolca
750 parallel translation
Dikkatli sürün.
Buen viaje.
Bayana koltuğuna kadar eşlik edip, toplantı salonundan çıkın, dışarıda bekleyen'3825'plakalı arabaya binin, dağ yolundan geçerek arabayı son sürat taş ocağına sürün. İyileşin!
Acompañará a la señora a su asiento, saldrá de la sala, subirá al coche que está delante de la puerta, matrícula 3825, y conducirá a todo gas por la carretera hacia la cantera Melior.
Daha hızlı. Salı diğer tarafa sürün.
Empujad con la pértiga hacia el otro lado.
Kıyıya sürün.
Hacia la orilla.
Lütfen dikkatli sürün Doktor.
Por favor, conduzca con cuidado, doctor.
Sus. Hepsinin içeri girdiğini görünce ata doğru sürün.
Cuando todos estén aquí, escabúllete hasta el caballo.
- Otur! Sürün!
¡ Conductor, vámonos ya!
- Bahisleri sürün.
- Hagan sus apuestas.
Tanklarınızı ve donanmanızı savaşa sürün ki milyonlarca galon benzinle tutuşup berhava olsunlar
El combustible para abastecer vuestra Marina y vuestros tanques ahí lo tenéis convertido en humo.
Yüzüne sürün, ama dikkatli olun.
En la cara.
Bu konuşmanın izini sürün?
Localiza la llamada.
Başka bir yöne sürün.
No lo hagas. Arrástrate por allá.
Sanırım en son duyduğumda senin kendi sürün vardı.
Creo que, al final, tienes tu propio rebaño.
Pekala, suya sürün.
¡ Tráiganlas para acá!
Hadi, ileri sürün çocuklar.
¡ Tráiganlas!
- Dosdoğru cehennemin ağzına sürün 600 süvariyi!
- Al mismo infierno... Cabalgan los seiscientos.
Kahvenin altına biraz ateş sürün. Bu soğuyor.
- Tú calienta el cazo, está frio.
Beyaz atları gizli yerinize sürün.
Guiad vuestros caballos hasta vuestro lugar secreto.
Tanrı merhametle sizi gözetsin ve sizi manevi rahmet ve lütufla doldursun ki bu hayatta birlikte uzun bir ömür sürün öbür dünyada da sonsuz bir yaşam sürün.
Que el Señor Misericordioso os conceda sus favores y os llene de la plena gracia de su bendición espiritual para que podáis vivir juntos en este mundo terrenal y disfrutéis en el venidero de la vida eterna.
Pueblecito'ları kovun. Sürebildiğiniz kadar uzağa sürün onları.
Deshágase de ellos de la forma que sea.
O kayayı da sürün.
Deja atrás esa roca.
Dikkatli sürün.
Maneje con cuidado.
Bunu sürün, iyi gelir.
Póngase esto, pudiera ayudar.
Kanyona sürün onları.
De acuerdo, bájalas al cañón.
Yürüyün, sürün atları, gidiyoruz.
Vayan. Enganchen y vámonos.
Dizlerinin üzerine çök, sürün.
Arrodíllate, arrástrate.
Sürün gittikçe büyüyor.
Sí que crece tu manada.
Burada kal ve sürün, eğer istediğin buysa.
Quédate aquí y púdrete, si eso es lo que quieres.
Pekâlâ, sürün atları! Tepe aşağı beni takip edin, sıradaki vadiye gideceğiz.
Seguidme colina abajo y subiremos por el siguiente barranco.
Dağ kampına doğru at sürün.
Frenchy ve al campamento de la sierra.
Şu atları daha hızlı sürün.
Llévenlos. Muévanlos rápido.
Sürün umurumda değil.
Su ganado me da igual.
Dikkatli sürün, yollar çok tehlikeli.
Conduzca con cuidado, las carreteras son peligrosas.
Hızlı bir şekilde atları batıya sürün.
Eso significará que es la única oportunidad de salvaros, corred hacia el oeste.
Bu tekneyi oraya sürün, şimdi!
Acerquen el bote, ya.
Eğer 64 dolar sorusunu sorarlarsa Komünist Partisi üyesi olduğunuza dair diplomatik dokunulmazlığınızı öne sürün.
Si le hacen la famosa pregunta de si es o no comunista, use otra vez su prerrogativa.
Ormana girdikten sonra, ağaçlara doğru sürün atınızı ve dosdoğru ilerleyin.
Una vez dentro, cabalgad rectos a través de los árboles y solo hacia delante.
Çabuk, biraz ruj sürün!
¡ Rápido, ponme un poco de colorete! .
Sürün! Bir köpek gibi davrandın, onlar gibi sürün!
¡ Si actúas como un perro, arrástrate como uno!
Sürün dedim sana!
¡ Te digo que te arrastres!
Sürün!
¡ Arrástrate!
Tek umursadığın şey sığır sürün!
¡ Lo único que le importa es su manada de vacas!
Sürün onları!
¡ Vámonos!
Onun sürüsünü tepelere sürün ve bizimkilerle birleştirin.
Conduciremos a su rebaño por la montaña y Io uniremos al nuestro.
Evinizin keyfini sürün.
Disfrute su casa.
Sürün bakalım.
Ve a por ella a gatas.
Bizimle at sürün ve Paris bizim olsun.
Marchad a nuestro lado
Aşağıya sürün!
¡ Manténganse río abajo!
- Kasabanın ortasından sürün.
- No son precisamente mansos.
- Sürün atlarınızı!
- Haz que sigan.
Tankları ileri sürün.
- Envíen los tanques alemanes.