English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ T ] / Tenor

Tenor Çeviri İspanyolca

228 parallel translation
New York Metropolitan Operası tenorlarından biriyim.
Tenor del Metropolitan de New York.
Tenor mu?
¿ Tenor?
Bir tenor olabilir.
Tal vez sea tenor.
- Caruso'dan sonraki en büyük tenor.
- Es el más grande tenor desde Caruso.
Lassparri dünyanın en iyi tenoru değil mi?
¿ No es el Sr. Lassparri el más grande tenor del mundo?
Dünyanın en büyük tenoru. Ben onun peşindeyim.
Al más grande tenor del mundo es a quien busco.
Dünyanın en büyük tenorunun.
Del tenor más grande del mundo.
Dünyanın en iyi tenoru Riccardo Baroni'yi hatırladın mı?
¿ Recuerda a Riccardo Baroni, el tenor más grande del mundo?
Katlanabildiğim tek tenor, Riccardo Baroni... adında bir adam.
El único tenor que puedo soportar es ése que se llama... Riccardo Baroni.
- Öyleyse bir tenorumuz bile yok.
- Ya no tenemos tenor. - Sr.
Güller ve romantizm operadaki tenor gibidir...
Las rosas y el romance son como el tenor en la ópera :
- TENOR VlVlEN FAY VE BALESI
- TENOR VIVIEN FAY Y SU BALLET
- Tito Galli, İtalyan Tenör, Dona Sol'un bi arkadaşı.
Tito Galli, el tenor italiano, es un amigo de Doña Sol.
Farklı bir ses mi var arada?
¿ Hay un tenor por ahí?
Klarnet, zurna, keman ve borazan trompet ve timpani
Clarinete, clarín, corneta, violín, Membranófono tenor y tímpano también.
Bersagliera, senin saka tenor olup şarkı söylüyor.
Bersagliera, tu jilguero canta como un tenor.
Ayrıca tenörünüzde detoneydi.
Y vuestro principal tenor estaba desentonado.
Ve tenor Riccardo. Bu gece onun gecesi sayılır.
El tenor que está cantando es Ricardino, y esta es un poco su fiesta.
Bariton, tenör, soprano ve alto. Senaryoyu beğendin mi?
Barítono, tenor, soprano y contralto. ¿ Te gusta?
İkinci perdede bir tenorun arkasında.
En el segundo acto detrás de un tenor.
Bir tenor vardı
Cantó un tenor
Özellikle tenor saksofon.
Especialmente el saxo tenor.
Ben de tenor saksofon çalıyorum.
Ya sabes que yo toco el saxo tenor.
Benim sesimi beğendiler Stalag Tiyatrosu tenoru oldum.
Me nombró primer tenor del Gran Teatro del Campo.
Solo tenorumu almışsınız.
Es que usted tiene ahí a mi único solo para tenor.
Ama tenorumu soğuk suda çalıştırıyorsunuz.
Pero usted tiene a mi único solo para tenor trabajando en el agua.
Orada ki tenorunda sesi iyidir, Joey.
El tenor canta bien ahí.
Buraya geldiğimizden beri tenorları dinliyorum Oh, Sanki hiç tenor dinlemedim
He oído tenores desde que aterrizamos. Los he oído.
- Bir sürü tenor şakıyorlar
- Muchos tenores cantan sobre eso.
Bir tenora ihtiyacımız var.
- Venga, necesitamos un tenor.
İki sezondur Albuquerque Operası'nda baş tenorum.
Fui el tenor principal de la Compañía de Opera de Albuquerque en las dos últimas temporadas.
Bass, tenor ve hatta alto gibi birkaç şarkıcının yanı sıra enstrümantalist olarak iki kemancıya, kilise müziğini güçlendirmek ve canlandırmak amacıyla,
Esto sólo pudieron cumplirlo gracias a que unos pocos cantantes, como un bajo y un tenor, incluso un contralto, asi como también instrumentistas, en particular dos violistas, fueran gratificados con estipendios adicionales por un Muy Noble y Muy Sabio Consejo,
Tenora şu kadar, sopranoya, orkestraya bu kadar...
Cuentan los céntimos : Para el tenor, la orquesta...
Ben de bir saksofon almıştım. Kullanılmış bir tenor saksofon.
En aquel tiempo compré un saxofón un viejo y gastado saxofón.
Bir görüşe göre o sadece bir kuzendi.
A tenor de una versión, él sólo fue su primo.
Tenora şu kadar, sopranoya, orkestraya bu kadar...
Para el tenor, la orquesta...
"Kafası atan komşu, sarhoş tenoru gece 3'de La Costa'yı söylüyor diye vurdu."
" Vecino dispara a un tenor ebrio por cantar Tosca a las 03.00.
"Pierrot silahındaki tüm kurşunları zavallı tenora boşalttı, " ve Marais hastaneye varamadan can verdi.
El Sr. Pierrot disparó sobre el pobre tenor, que murió antes de llegar al hospital.
Nerede senin uzun saçın, bluzun, küçük tenorun?
¿ Dónde están tus pelos largos, la marinera y la voz de tenor?
- Arkada bagajda, ahbap.
Es de Tenor, vieeejo... Y allíii atráas... No.
Cavelli de tenör.
Cavelli es tenor.
SpiderMurphyplayed the tenorsaxophone
~ Spider Murphy played the tenor saxophone
- Tenor musun?
- ¿ Es tenor?
Müthiş bir tenorsun.
Eres un tenor increíble.
Gerçekten iyi bir tenorsun.
Eres un tenor increíble.
Haşin çalarmış saksafonu. Evet!
Tocaba también el saxo tenor.
Ve dostum tenor Baldi'den nefret ediyorsunuz.
Y odiáis a mi amigo, el tenor Baldi.
Hı-hı. Çok güzel tenor bir sesi olduğunu biliyor muydun?
¿ Sabías que el tenía una hermosa voz?
A-bemol
En La "tenor".
- Kendisi lirik tenordur.
- Es tenor.
Tenor mü sesin?
- Abrahams, HM. - ¿ Tienes voz de tenor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]