Teorik olarak Çeviri İspanyolca
890 parallel translation
Ama, sevgili Bayan Elizabeth, ne kadar güzel ve sevimli olursanız olun... teorik olarak meteliksiz... olduğunuzu unutmayın.
Pero, querida Srta. Elizabeth... Creo que debería tener en cuenta, que pese a su encanto y belleza, está prácticamente en la ruina.
Teorik olarak bakış açını anlıyorum.
Entiendo su punto de vista, en teoría.
- Louis. - İşte bundan dolayı, teorik olarak annem aracılığıyla, benim de dük olmam, mümkündü.
Así que, en teoría, yo podría algún día heredar el ducado vía materna.
Teorik olarak mümkün.
En teoría es posible.
Teorik olarak.
En teoría.
Teorik olarak çok daha iyi bir etkisi olması gerek.
En teoría, el efecto debería ser mayor.
Teorik olarak ilk tepki ne olabilir doktor?
- ¿ Cuál podría ser la primera reacción?
Nasıl? Tamamen teorik olarak elbette.
Ah, totalmente en teoría, por supuesto.
Teorik olarak kanıtlandı.
La teoria lo demuestra.
- Teorik olarak işe yaramalı.
- En teoría, debería funcionar.
- Teorik olarak, işe yaramazsa işimiz biter.
- En teoría, moriremos si no funciona.
Teorik olarak soygun bölgesel bir suç.
Técnicamente, supongo que es un delito territorial.
- Doktor, bu teorik olarak mümkün mü?
- En teoría, ¿ es posible?
- Doktor, bu teorik olarak mümkün mü?
¿ Es teóricamente posible, doctor?
Aslında teorik olarak dulum.
Aunque, técnicamente, yo soy viuda.
- Teorik olarak.
- En teoría.
- Teorik olarak yoktu. Ama onlara soracak değildim.
- ¿ Mató a algún Kraut?
Teorik olarak garantili çiftçi fiyatlarına son vermeye inanıyor olsak da tüketici fiyatlarını gerçekçi bir düzeyde tutmak için ona mukabil ithalat vergisinin koyma gereğine de inanıyoruz.
Aunque teóricamente queremos acabar con los precios garantizados... también queremos un impuesto sobre las importaciones... para mantener los precios a un nivel realista.
Bu sekans pratik ve teorik olarak pratikte ve teoride filmin ne konuda olacağıyla ilgilidir.
Esto es una secuencia de introducción que indica práctica y teóricamente... práctica y teóricamente, lo que va a ser la película.
Chou'ya göre Lorentzian solucan deliği teorik olarak hem mekan hem de zamanda yolculuğu sağlayabilir.
Según Chou un agujero de gusano tipo Lorentz es teóricamente atravesable no solo en término de distancia, sino de tiempo.
Şey, teorik olarak... evet.
Bueno, en un Sentido teórico ". Si.
- Teorik olarak vurmam gerekir.
Teóricamente debería acertar.
Evet, teorik olarak...
- Teóricamente sí.
Teorik olarak, haklısınız... ama bu onların umurunda değil.
Por supuesto, tienes razón... Pero no quieren escuchar razones.
Şimdi teorik olarak, Waterlow, Eğer küçük miktarda kötülük serumunu kişinin kan dolaşımına verirsek bu kişi hayatının geri kalanında onu yoldan çıkaracak bu dünyadaki tüm kötülüklere karşı dayanıklı olabilecek.
Teóricamente, Waterlow, si una cantidad ínfima de suero del Mal se introdujera en el flujo sanguíneo de un individuo, ese individuo sería inmune a la contaminación de los males de este mundo durante el resto de su vida.
Sizler artık suça karşı verilen savaşa katılmaya ve teorik olarak öğrendiğinizi caddelerde pratiğe dökmeye hazırsınız.
Ahora ustedes están preparados para unirse en la guerra contra el crimen... y poner en práctica en las calles la teoría que han aprendido.
Teorinin ihtiyaç duydugu buydu fakat bu ihtiyaç teorik olarak biçimlendirilmemistir.
Son una exigencia de la teoría, pero que no había sido formulada por la teóricamente.
- Teorik olarak uyuyakalmışlardır.
Teóricamente, dormidos.
Teorik olarak.
Teóricamente.
- Teorik olarak olamaz...
En teoría, no lo es.
Bunun teorik olarak mümkün olduğuna eminim.
Estoy seguro de que es teóricamente posible.
Fakat günün birinde oğlunu değil, karbon kopyasını değil ama başka bir orjinalini yaratmamın teorik olarak mümkün olduğunu duyunca,
Pero se enteró de que era teóricamente posible que yo creara algún día, no un hijo suyo ni una copia asombrosa sino un nuevo original.
Teorik olarak evet, ama bu binlerce yıl sürer.
En teoría, sí, pero llevaría miles de yahrens.
Teorik olarak, ateşin amacı ısıtmaktır, değil mi?
Teóricamente, un fuego está pensado para calentar, ¿ eh?
Eriyerek teorik olarak Çin'e kadar gidebilir.
Derrite la tierra, teóricamente hasta la China.
Işık hızına ulaşmanın yüzde 99.9'u teorik olarak mümkün.
Incluso al 99,9 % de la velocidad de la luz.
Yabani bir nötrinonun ilk defa biri tarafından yakalanmasından önce bu durum bir teorik fizikçinin aklında teorik olarak canlanmıştır.
Antes de que nadie haya podido nunca vislumbrar el neutrino salvaje, este existió en la mente de un físico teórico.
Teorik olarak, April'ın senin için tasarlamış olduğu volkanik tabakalar seni 800 derece sıcaklıkta bile bir salatalık kadar serin tutacak.
En teoría, el laminado piroclástico que April diseñó para ti... debería mantenerte tan fresco como un pepino aun a más de 400 grados.
Teorik olarak.
- En teoría.
Teorik olarak mı?
- ¿ En teoría? AIRE
- Teorik olarak.
- Teóricamente.
- Ne demek, teorik olarak?
- Cómo que "teóricamente"?
Teorik olarak biz zaten ölmeliydik.
Teóricamente ya deberíamos estar muertos.
Sadece teorik olarak, ya bakir ise?
Pero hipotéticamente, ¿ qué pasaría si fuera virgen?
Bu fotonlar dilithiyumu tekrar kristalleştirecektir... teorik olarak.
Éstos recristalizarán la estructura de dilitio, teóricamente.
Teorik olarak,
Hipotéticamente.
Şey, teorik olarak,
Bueno, hipotéticamente.
Şimdilik teorik olarak tutalım.
Bueno, tomemos esto hipotéticamente.
Teorik olarak evet.
En principio.
Günümüzde, Pearl Harbor'a teorik saldırı amaçlı savaş oyunları, saldırı kuvveti olarak altı uçak gemisinin gerekliliğini açık bir biçimde göstermektedir.
El simulacro de hoy de un teórico ataque a Pearl Harbor, muestra que la fuerza de combate necesita 6 portaaviones.
Raporda belirtilen olayları tam olarak anlamak için Dr. Carol ve David Marcus tarafından üretilen Yaradılış cihazı hakkındaki teorik verilerin incelenmesi gerekir.
Para entender los sucesos que informo, es necesario repasar los datos teóricos del sistema Génesis que desarrollaron los Doctores Carol y David Marcus.