Terliyorsun Çeviri İspanyolca
279 parallel translation
Terliyorsun.
Estás sudando.
Neden terliyorsun?
¿ Por qué transpira?
Evet, hâlâ terliyorsun.
Sí, sigue sudando.
- Terliyorsun.
Estás sudando.
Neden terliyorsun?
¿ A qué viene tu tremendo sudor?
Terliyorsun.
Estás sudando...
Titriyor, terliyorsun ve sapsarı oldun.
Tiemblas, sudas y estás blanco.
Biraz terliyorsun, ha, Avukat?
Está sudando un poco, ¿ eh, abogado?
Terliyorsun.
¡ Estás sudando!
Hava buz gibi oldu ve sen terliyorsun.
Comienza a hacer frío y estás sudando.
Sürekli terliyorsun, kirleniyorsun...
Tú suda demasiado, te pones asqueroso... Suéltame...
Hey, niye o kadar terliyorsun?
¿ Por qué sudas tanto?
Öyle çok terliyorsun ki.
Estás sudando.
Çok terliyorsun.
Se ve que suda mucho...
- Terliyorsun. Bir şey mi oldu?
- ¿ Qué te pasa, que traspiras?
Terliyorsun.
¿ Qué vas a hacer tu?
Ayrıca terliyorsun.
Además, está sudando.
Terliyorsun, Freddie. Sorun nedir?
Estás sudando, Freddie.
Terliyorsun, Bunky.
Estás sudando, Bunky.
Terliyorsun.
Ya estás sudando a mares.
Solgunsun ve terliyorsun.
Estás pálido y sudando.
Terliyorsun ahbap.
Estás sudando, amigo.
- Terliyorsun.
- Estás sudando.
Tatlım, terliyorsun.
Querido, estas sudando.
Neden terliyorsun?
¿ Por qué suda?
Neden terliyorsun?
¿ Por qué tienes tanto calor?
Terliyorsun.
- Estás sudando.
Arkadaşların mutlu olacak, yaşlı bir fil gibi terliyorsun!
Tus amigos se alegrarán. Sudas como un elefante.
Bir domuz gibi terliyorsun.
Estás sudando como un cerdo.
Domuz gibi terliyorsun.
Estás sudando como un cerdo.
Hava serin canim, sen ise boncuk boncuk terliyorsun.
Así es querido, sudas drogas.
- # Kıçını yırtıyor ve terliyorsun #
- Sudas y te rompes la espalda
# Kıçını yırtıyor ve terliyorsun #
Sudas y te rompes la espalda
- Hayır! - Domuz gibi terliyorsun.
- Sudas como un pollo.
Terliyorsun...
Estás transpirando.
Kam, niye terliyorsun?
Kam, ¿ por qué estás sudando?
Alex, yarış atı gibi terliyorsun. İyi misin?
Estás sudando como un caballo.
- Nasıl oluyor da sen terliyorsun?
- ¿ Y como es que estás sudando? - Es sudor frío.
- Neden bu kadar terliyorsun?
- ¿ Por qué sudas?
Domuz gibi terliyorsun.
Sudas como un cerdo.
Öyle terliyorsun ki.
Estás demasiado sudado.
Leş gibi terliyorsun.
Sabes, uno suda mucho y esas cosas.
O halde neden terliyorsun safkan?
¿ Por qué sudas?
- Terliyorsun. İyi misin?
- Estás sudando. ¿ Estás bien?
Bence şömine ateşi yüzünden biraz terliyorsun.
Tal vez el fuego te está haciendo sudar un poco. A ver.
- Ve çok terliyorsun, sana göre bile.
- Y estás sudando mucho más de lo común.
Titriyorsun, terliyorsun, dişlerin çatırdıyor miden ağrıyor.
Tiemblas, sudas, tus dientes castañetean, tienes dolor de estómago...
Sürekli terliyorsun, kirleniyorsun... Bırak beni!
¿ Tú sabes que todo eso que dijiste está grabado, no?
Sen terliyorsun. Bir saniye izin verirmisin?
Discúlpeme un momento.
Terliyorsun.
Estás sudando, ¿ qué pasa?
Ama çok terliyorsun.
Es solo que transpiras mucho.