Ters giden bir şeyler var Çeviri İspanyolca
311 parallel translation
Ters giden bir şeyler var.
Algo no va bien.
Eve geldiğimden beri ters giden bir şeyler var.
Desde que llegué a esta casa, están pasando cosas muy curiosas.
Ters giden bir şeyler var.
Algo va mal.
Ters giden bir şeyler var gibi.
No me cuadra.
- Çünkü ters giden bir şeyler var.
- Porque algo va mal.
Ters giden bir şeyler var.
Algo está pasando.
Ters giden bir şeyler var.
Algo huele mal.
Gemide ters giden bir şeyler var.
Algo está mal en la Tardis.
Orada ters giden bir şeyler var, bu kesin.
Algo malo pasa allá arriba.
- Burada ters giden bir şeyler var.
- Ésto no me gusta nada.
Yemin ederim halen ters giden bir şeyler var.
La declararon sana. Te juro que aún está mal.
Ters giden bir şeyler var. Biliyorum, ters giden bir şeyler var.
Algo va mal.
- Biliyorum ters giden bir şeyler var.
- Sé que algo va mal.
Galiba ters giden bir şeyler var.
Creo que te pasa algo.
Oyunla ilgili ters giden bir şeyler var.
Bueno, hay algo que esta ocurriendo con el juego.
Ters giden bir şeyler var.
Algo está mal.
Sende ters giden bir şeyler var.
Hay algo raro en ti.
Bu ekranın arkasında ters giden bir şeyler var.
Hay algo extraño detrás de la pantalla.
Bu histen kurtulamıyorum diyorum. Ters giden bir şeyler var.
No puedo evitar sentir algo de malo.
Michael, görünüşe göre ters giden bir şeyler var.
Michael, algo parece estar mal.
Ters giden bir şeyler var.
Hay algo raro en esto.
Ters giden bir şeyler var.
algo anda mal.
Ters giden bir şeyler var, dikkatli ol!
Cuidado, algo anda mal.
Ters giden bir şeyler var Charlie.
Aquí pasa algo raro, Charlie.
Bayan Andrews'e ulaşmaya çalışıyorduk ama telefonunda ters giden bir şeyler var gibi gözüküyor.
Hemos intentando hablar con la señora Andrews, pero algo parece estar mal con su teléfono.
Ama ters giden bir şeyler var.
Pero algo ha salido mal.
Şef, Dery'de ters giden bir şeyler var, bunu sen de biliyorsun.
Jefe, en Derry está pasando algo terrible. Y usted lo sabe.
Ters giden bir şeyler var ve Blake bunları gizlemeye çalışıyor.
Algo está mal y Blake está tratando de cubrirlo.
Burada ters giden bir şeyler var.
Algo anda mal.
- Ters giden bir şeyler var.
Debemos hablar. - Qué sucede?
Ters giden bir şeyler var.
Algo aquí no está bien.
Draal, ters giden bir şeyler var.
Draal, Algo está mal.
Ters giden bir şeyler var.
Algo va a suceder.
Dünyada ters giden bir şeyler var.
Este mundo tiene algo raro.
- Ters giden bir şeyler var.
- Algo está mal.
Giyside ters giden bir şeyler var.
Algo anda mal con el traje.
Aşağıda değil ama yukarıda bir yerlerde ters giden bir şeyler var.
Ahora no pasa nada, pero pronto pasara algo malo.
- Sence ters giden bir şeyler mi var?
- ¿ Crees que pasa algo?
Ters giden bir şeyler mi var, matmazel?
¿ Algo va mal, mademoiselle?
Orada ters giden bir şeyler mi var?
¿ Algo malo ha ocurrido alli?
Ters giden bir şeyler mi var?
¿ Ocurre algo?
Ters giden bir şeyler mi var?
¿ Algo va mal?
Ters giden bir şeyler mi var, canım?
¿ Algún problema, hijo mío?
Ters giden bir şeyler var.
Algo anda mal.
Geçen hafta soyulduk, ben de ters giden şeyler, yabancı numaralar ya da yolunda gitmeyen bir şey var mı diye bakmıştım.
Hemos tenido un robo la semana pasada y Sólo quiero ver si hay algo allí - cualquier... números equivocados, cualquier cosa que no suena bien.
- Ters giden bir şeyler var.
- ¿ Y pasa algo malo?
Muller'larda ters giden bir şeyler var.
Los Muller han tenido sus altos y bajos.
Ters giden bir şeyler mi var, Homie?
¿ Sucede algo malo, Homie?
- Ters giden bir şeyler mi var?
- ¿ Va algo mal?
Nino söylesene... bilmem gereken ters giden bir şeyler mi var, bizimle Said'in arasında?
Oye, Nino ¿ pasa algo que yo deba saber? Tú sabes, ¿ entre nosotros y Said?
Ters giden bir şeyler mi var?
¿ No tengo nada malo?