Theseus Çeviri İspanyolca
125 parallel translation
Labirentteki boğa, Theseus'u kovalıyor.
El toro persiguiendo a Teseo por el laberinto.
Theseus da kim acaba?
¿ Quién demonios será ese Teseo?
Theseus labirente gittiğinde, adımlarını geri takip edebilmek için yanında bir top iplik götürmüş.
Cuando Teseo entró en el laberinto, se llevó con él un ovillo de hilo para que pudiera utilizar para volver sobre sus pasos.
Ben Theseus değilim, senin için değerli.
Yo no soy un Teseo, digno de ti.
Büyük Theseus ise gerdek gecesi için niyetlenmişti.
"que al duque Teseo brindan en sus bodas..."
Theseus veya Perseus gibi... üzerlerine küçük şehvet büyünü dökeceksin, sonra...
Como Teseo o Perseo. Vas a echarle tu hechicito de lujuria encima y entonces... ¡ pum!
Yeryüzünden ayrılmadan önce Persephone'u ele geçirmek için Theseus ie Pirithous Helen için çok mücadele ettiler.
Antes de partir para los infiernos afín de raptar Perséfone, Teseo y Pirítoo se la jugaron.
Theseus, tabii ki.
¡ Teseo, claro!
Büyük dükümüz Theseus'a mutluluklar.
¡ Felicidad a Teseo, nuestro afamado duque!
Monte Athena vatandaşları, büyük dükümüz Theseus'un düğününü kutlamak için bir yarışma düzenlemiştir.
Ciudadanos de Monte Atenas Una Competencia Dramática para celebrarla boda del Gran Duque Teseo
O, Amazon Prensesi avcı sevgilin, savaşçı aşkın Theseus ile evlenecek diye, onlara neşe ve refah getirmeye mi geldin?
¿ Sólo porque, en verdad, la intrépida Amazona tu señora con botas y tu amante guerrera ha de casarse con Teseo, y vienes a colmar su lecho de alegría y prosperidad?
Bu ne utanmazlık, Titania! Theseus'u sevdiğini bilmesem Hippolyta'ya dil uzatıyorsun sanırdım.
¿ Cómo puedes echarme así en cara, Titania mi favor ante Hipólita, sabiendo que conozco tu amor por Teseo?
Bu aşıkların sözleri ne kadar da garip, Theseus.
Es extraño, Teseo mío, lo que cuentan estos enamorados.
Buradayım, yüce Theseus. Ne var elimizde?
Aquí estoy, poderoso Teseo.
Kendimi labirentteki Theseus ve Minotaur gibi hissettim.
Me recordaba a Teseo y al Minotauro del laberinto.
Doğuya giden bütün bu adamlar, Theseus, Jason, Achilles, zafer kazanmışlar.
Todos los que fueron al Este Teseo, Jasón, Aquiles, todos salieron victoriosos.
Bu ölçeğe göre Oedipus 22 de 22 puan alıyor. Theseus 20, Romulus 17 Herkül 17, Perseus 16 puan v.s.
Entonces, Edipo obtiene 22 puntos de los 22 Teseu obtuvo 20, Rómulo 17 Hércules 17, Perseo 16, etc.
İnsan bunu kendine nasıl yapar? M.Ö. 900'de Yunan Kral Thesius, sandalyede iki erkeğin birbirlerini ölesiye dövmesini izleyerek kendini eğlendirilmiş.
C., el gobernante Theseus se entretenía mirando a dos hombres en sillas golpeándose mutuamente hasta la muerte.
Theseus aşkına!
Oh, por el amor de Theseus!
Baltayı ustaca kullanıyorsun Theseus.
Manejas bien el hacha, Teseo.
Theseus...
Teseo.
Theseus, belki sen de bir gün benimle birlikte ben daha fazla yaşlanmadan torunlarımın olması için Tanrılara dua edersin.
Teseo, tal vez algún día te unas a mi en oración. Pedir a los dioses que me den nietos antes de ser demasiado vieja.
- Theseus...
- Teseo.
- Adın nedir? - Theseus.
- ¿ Cuál es tu nombre?
Vakit hiddet vakti değil Theseus.
- Teseo. No es el momento para la violencia Teseo, déjalo ir.
Bu hiddetini Heraklion ordusuna sakla Theseus.
Guarda tu sed de sangre para las venas de los heracliones, Teseo.
Sadece yaşamanın bir değeri yoktur Theseus mühim olan doğru şekilde yaşamaktır.
No es vivir lo que es importante, Teseo. Es vivir correctamente.
Ama baba, tehlikeli bir şekilde yakınlarındasın. Yıllardır Theseus'u ikna etmeye çalışıyorsun.
Pero padre, has estado peligrosamente cerca, has influido en Teseo por años.
Hyperion'a karşı durabilecek biri varsa bu kişi Theseus olacaktır.
Si hay un humano que puede guiarlos contra Hiperión ese será Teseo.
Öfken senin sonunu hazırlıyor Theseus, duygularına gem vurmayı öğrenmelisin.
Tu enojo te mueve, Teseo. Debes aprender a dominar tus emociones.
Ritim Theseus... Ritim...
Ritmo, Teseo, ritmo.
O inanıyordu Theseus.
Ella creía, Teseo.
Yok bir şey Theseus.
Está bien, está bien, Teseo.
Annen boş yere ölmedi Theseus.
La muerte de tu madre no fue en vano, Teseo.
Şimdi o senin ellerinde Theseus. Antik Yunan'a zaferi getirecek.
Con él en tus manos, Teseo, traerá la victoria a los helenos.
Haklıydın Theseus. Öngörülerim birer lanet.
Tenías razón Teseo, mis visiones son una maldición.
Theseus, hâlâ buradalar.
¡ Teseo, aún están aquí!
Theseus!
¡ Teseo!
Sana güveniyorum Theseus.
Tengo fe en ti, Teseo.
Kolpos'lu Theseus, vereceğin nasihatı kabul edecek olsam bu ne olurdu?
Si fuera a aceptar tu consejo, Teseo de Kolpos, ¿ cuál sería?
Kralım, Kolpos'lu Theseus ile görüşmek istiyor.
Mi rey desea hablar con el llamado Teseo de Kolpos.
Ben Theseus'um!
¡ Yo soy Teseo!
Theseus, Kral'ın bilmediği çok az şey vardır.
Teseo, hay muy poco que el rey no sabe.
Sarıl bana Theseus. Sana masalarında yer yok.
Únete a mi Teseo, ellos nunca dejarán que digas una palabra en su mesa.
Güneş kanımın üzerine asla doğmayacak Theseus.
El sol nunca se ocultará en mi sangre, Teseo.
O Theseus mu?
¿ Él es Teseo?
İnsan şüphe duyarak doğrulara ulaşır Theseus.
Dudando, uno llega a la verdad, Teseo.
Ben Theseus'um, iyi bir adamım.
Soy Teseo, un hombre bueno.
Theseus!
- ¿ Qué? ¡ Teseo!
Theseus.
¡ Teseo!
- Theseus.
- Teseo.