English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ T ] / Thorndike

Thorndike Çeviri İspanyolca

52 parallel translation
Yüzbaşı Alan Thorndike, İngiliz.
Capitán Alan Thorndike, inglés.
Senin gibi, sevgili Thorndike, hayatta tek bir tutkum var o da, büyük hayvan avlamak.
- Como usted, mi querido Thorndike, he tenido una pasión en la vida, y es la caza mayor.
Yine de, sevgili Thorndike, seni görür görmez tanımalıydım daha geçen Eylül burada misafir olan birinin kardeşisin.
Sin embargo, mi querido Thorndike, lo habría reconocido al verlo ; un hombre cuyo hermano fue huésped de esta casa el pasado septiembre.
Biliyor musun Thorndike, burası dünyanın en sıkı korunan evidir?
¿ Sabe, Thorndike, que ésta es la casa mejor vigilada del mundo?
Uzaklık konusundaki düşüncen biraz ilginç, Thorndike.
Su apreciación de la distancia es asombrosa, Thorndike.
Çok net, sevgili Thorndike, böyle bir adamın yaşamasına izin verilemez.
Evidentemente, mi querido Thorndike, a un hombre así no se le puede permitir vivir.
Hayal kırıklığına uğruyorum, Thorndike.
Me decepciona, Thorndike.
Sohbetiniz beni büyüledi, Thorndike. Fakat doğandaki bu yumuşaklık, ateşli silahların nihai amacı bakımından, zayıflığı gösterir ve sadece kendinin değil bütün mücadelenin de çöküşüdür.
Su conversación me fascina, Thorndike, pero esta debilidad en su naturaleza respecto al propósito final de las armas destapa la flaqueza, la decadencia, no sólo la suya, sino la de toda su raza.
Ben de sizin için, Thorndike...
Y yo por usted, Thorndike.
- Kazanmak için oynanır, Thorndike.
¡ El juego se juega para ganar, Thorndike!
Parmağım tetikteyken silah dolu olmalıydı tamamen kendi özgür irademle... -... ben ve sizin küçük Sezarınızı yok etmek arasında. - Thorndike!
Tenía que ser un rifle cargado con mi dedo en el gatillo, con sólo mi voluntad personal y mi conciencia civilizada entre la exterminación de su pequeño César presuntuoso y yo.
Aşağılamak istemedim ama, Tanrı olmak isteyen biri nasıl tanımlanır dünyadaki herkes etrafında koşuşup,''Heil Hitler " derken?
¡ Thorndike! No pretendo insultar, pero ¿ cómo espera que describa a un hombre que quiere jugar a ser Dios y tener a todos diciendo "¡ Heil Hitler!"?
- Thorndike, seni uyarıyorum. - Ah, hayır teşekkürler.
- ¡ Thorndike, se lo advierto!
Yüzbaşı Thorndike'ın ülkemizi ziyareti ile ilgili bazı söylentiler duydum.
He oído un rumor de que el capitán Thorndike visita nuestro país.
Thorndike'ı alıkoymaya ısrar eden gestapo ajanının verimliliği konusunda tereddütlüyüm.
" Dudaría en cuestionar la eficiencia del agente de la Gestapo que dice retener a Thorndike,
Fakat, Lort Risborough ile yaptığım görüşmeden sonra adamınızın, kesinlikle Thorndike olamayacağına ikna oldum.
pero después de mi conversación con Lord Risborough, estoy convencido de que es imposible que Thorndike sea su hombre.
Thorndike.
¡ Thorndike!
Tanıştırayım, Kaptan Jensen, Mr. Thorndike.
Le presento al capitán Jensen. El señor Thorndike.
Yüzbaşı Thorndike'ın arkadaşı, tek gözlüklü beyefendi.
El amigo del capitán Thorndike, el caballero del monóculo.
''Yüzbaşı Thorndike'ın cesedi tren altında, tanınmaz hale geldi.
" El tren dejó irreconocible el cuerpo del capitán Thorndike.
Mektup için sabırla bekledim, bu bir sportif yaklaşım değil!
Mi querido Thorndike : He esperado pacientemente a que recogiese esta carta y debería añadir que esto no es un "acecho deportivo".
Thorndike!
¡ Thorndike!
Yararı yok, Thorndike.
¡ Es inútil, Thorndike!
Sıkıcı oluyorsun, Thorndike.
Se está poniendo muy pesado, Thorndike.
Kendi sırrınla yüzleşmeyi reddettin, Thorndike.
Se ha negado a enfrentarse a su verdadero yo, Thorndike.
Sana, gerçekte kim olduğunu göstereceğim, Thorndike.
Voy a mostrarle cómo es usted en realidad, Thorndike.
Bir simge, Thorndike.
Un regalo para usted, Thorndike.
Sana yalan söylememi bekler misin, Thorndike?
¿ Espera que le mienta, Thorndike?
Seni hatanı yaptı, Thorndike. Mutlak güce karşı çıktı.
Ella cometió un error, Thorndike : desobedeció al poder.
Sokakta ölü bulundu, Thorndike.
La encontraron muerta en la calle, Thorndike.
Sonunda harekete geçtik, Thorndike.
Estamos en marcha, Thorndike.
Thorndike, neden cevap vermiyorsun bana?
Thorndike, ¿ por qué no me contesta?
Sana 15 dakika veririm, Thorndike.
Le doy quince minutos, Thorndike.
13 dakika, Thorndike.
Trece minutos, Thorndike.
Engeli kaldırdım, Thorndike.
He quitado la piedra, Thorndike.
- Duyuyor musun, Thorndike?
- ¿ Me oye, Thorndike?
Süren neredeyse doluyor, Thorndike.
Casi se le ha acabado el tiempo, Thorndike.
Dışarı gelebilirsin, Thorndike.
Ya puede salir, Thorndike.
Haydi çık, Thorndike. Sonunda serbestsin.
Salga ya, Thorndike. ¡ Por fin es libre!
- Thorndike.
¿ Quién?
- Thorndike?
- Thorndike. - ¿ Thorndike?
Thorndike ve B.F.Skinner'in çalışmalarına dayanarak.
Basado en los trabajos de Thorndike y B.F. Skinner.
İki saattir tamamiyle hazırlanmış seti ve Sybil Thorndike'i bekletiyor, Bay Orton. Ve bu hiç münasip değil.
Ha hecho esperar a Dame Sybil Thorndike y a la compañía entera durante dos horas con vestuario y maquillaje, Sr. Orton, y no es justo.
Ebenezer Thorndike'ın ıstakoz tuzağı.
La trampa para langostas de Ebenezer Thorndike.
Yargıç Thorndike.
Judge Thorndike. Siempre pensé que uno de vosotros me traicionaría.
Bu tesisinyöneticisi olan, Dr. Thorndike bu konuda toplumu işaret ediyor.
- Espera. El hombre a la cabeza de este instituto, el doctor Thorndike, - apunta un dedo al condado.
Dr. Thorndike, bazı hastaların bu tesiste taciz edildikleri doğru mu?
Doctor Thorndike, ¿ es cierto que algunos de sus pacientes fueron víctimas de abuso y negligencia en este instituto?
Lütfen otur, Yüzbaşı Thorndike.
Le ruego que se siente, capitán Thorndike.
- Thorndike!
¡ Thorndike!
[Quive Smith] Thorndike.
¡ Thorndike!
Yargıç Thorndike.
Juez Thorndike.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]