English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ T ] / Timber

Timber Çeviri İspanyolca

78 parallel translation
Timber Hill, Montana'dan yeni bir yarışmacımız var :
Tenemos aquí un muchacho llegado esta misma tarde :
Timber.
Timber.
Timber, buraya gel.
Timber, ven aqui.
Lütfen dediğimi yap, Timber.
Por favor, haz lo que te digo, Timber.
Acele et, Timber, ama önce ayakkabılarını çıkar.
Rapido, Timber, pero quitate los zapatos primero.
Alo, Doktor, ben Timber Woods.
Hola Doctor, Le habla Timber Woods.
Doktor gitti, Timber.
El doctor se fue, Timber.
Düşüyor!
¡ Timber!
Timber!
¡ Cuidado!
- Malzemeler yarın sabah geliyor.
Timber viene mañana a la mañana. Tómenlo con calma.
Salı günü Timber Falls Motel'inde ne yapıyordun?
¿ Qué hacías en el motel Timber Falls el martes?
Sid ve ben Great Northern'a kaçıp karavanı bağlayıp, ağaç odada akşam yemeği yiyeceğiz.
Sid y yo nos vamos al Great Northern a enganchar la caravana y a cenar en Timber Room.
12. Anayol'dan doğuya, Timber Falls Motel'ine gitmek ne kadar sürer?
Viajando este por la autopista 12, ¿ cuánto tardaría en llegar a Timber Falls?
Josie, bu akşamüstü Timber Falls Moteli'nde miydin?
Josie, ¿ estabas en el motel Timber Falls esta tarde?
12. Anayol'dan doğuya, Timber Falls Motel'ine gitmek ne kadar sürer?
Por la autopista 12, ¿ en cuánto tiempo llegamos al Motel Timber Falls?
Josie, bu akşamüstü Timber Falls Moteli'nde miydin?
Josie, ¿ estuviste en el Motel Timber Falls esta tarde?
İşte böyle yola gel Jerry. Timber!
Bueno, pongamoslo de esta manera, Jerry. ¡ Timber!
Hey, ben biliyorum. Sizi Timber Mill'e götürmeme ne dersiniz?
Oigan, ya se, ¿ por qué no vamos al Timber Mill?
- Timber Mill'e ilk gelişiniz mi?
Por aquí. - ¿ Es su primera visita?
- Şey- - - Timber!
- Es- - - ¡ Amber!
Timber!
Timber
Evet, ama ben Timber Mill'de yiyelim derim.
Sí, pero estoy sugeriendo que comamos en el Timber Mill.
Timber Doodle?
¿ Allí arriba, cerca de Timber Doodle?
Gregory Stark, Oregon Keresteleri.
Gregory Stark, Oregon Timber.
- Bölmüyorum, değil mi?
- ¿ lnterrumpo? - ¡ Alcalde Timber!
Başkan Timber, valinin erken ayrılacağını bildirmek isterim.
Alcalde Timber. Queria avisarle que la gobernadora necesitara irse temprano por un evento para recaudar fondos.
Biri, "Timber" diye haykırdı?
¿ Alguien dijo : "Fuera abajo"?
Timber.
Árbol va.
Timber. Kur bakalım.
Oh, Timber, ponlo pues.
Geri dönmek zorunda kaldık. Onu ahşap kulübede bulduk.
Obligados a volver, cruzamos con él por The Timber.
Haysiyet nasıl bir şey, Albay?
¿ Qué le pareció The Timber, coronel?
"Ağaca dikkat", ibne herifler!
Timber, ¡ Hijo de puta!
Çıngıraklı yılan.
Una serpiente de cascabel Timber.
Ağaç benim!
Timber!
Timber!
¡ Fuera abajo!
İsmi Timber.
Su nombre es Timber.
- Timber da kavgaya karışmış. - Kurtlar normalde insanlara saldırmaz.
Timber, entonces, se unió a la pelea.
- Timber sürünün sadık bir elemanıydı. - Ondan ayrılmak istemedim.
Timber fue un miembro leal de la manada.
- Bir cinayet kurbanın dişinde Timber'ın kıllarını bulduk.
Quería mantenerlo conmigo. Encontramos pelo de Timber en los dientes de una víctima de asesinato,
Timber hattında gösteriler yapardım.
Quiero decir, solía hacer este show en el Parque Nacional Timberline.
Timber.
Fuera abajo.
- Bryce Leitner. 24 yaşında miras yoluyla zengin olmuş.
Bryce Leitner, veinticuatro años, heredero de la fortuna Leitner Timber.
1995'e dönmelisiniz. Warner Creek ağaçlığının satışı.
Tienes que ir a alrededor de 1995, que fue, uh, la venta de Warner Timber Creek.
Timber.
Madera.
Kereste müdürü.
Timber.
- "850 Timber Lane."
"850 Timber Lane".
"Keresteci çocuklar", kereste satıcıları.
Timber boys, vendedores de madera.
- Timber Mill mi?
- ¿ El Timber Mill?
Merhaba Timber Mill'e hoş geldiniz.
Bienvenidos al Timber Mill.
Tim-berrrrr!
Usted. ¡ Timber!
- Timber diye bağırırım.
- ¡ Gritaré! "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]