Tipim değilsin Çeviri İspanyolca
260 parallel translation
Senden hoşlanmadığımdan değil. Sadece benim tipim değilsin.
No es que no me guste, es sólo que no es mi tipo.
Gerçekten benim tipim değilsin.
De verdad no eres mi tipo.
- Tipim değilsin.
- No es mi tipo.
Hem zaten sen hiç tipim değilsin!
Además... ¡ no eres mi tipo!
Merak etme, tipim değilsin.
No te preocupes, te advierto que no eres mi tipo.
Hiç tipim değilsin.
No eres mi tipo.
Tipim değilsin dedim!
Ya te lo he dicho. ¡ No eres mi tipo!
- Endişelenme, tipim değilsin.
- No te preocupes, no me gustan como tú.
Tipim değilsin.
Y la casa de campo es una simple parcela de jardín.
- Tipim değilsin.
- Tú no eres mi tipo.
- Aslında Bay Malone, tipim değilsin.
- Sr. Malone, no eres mi tipo.
Sen de benim tipim değilsin zaten.
Tú no eres mi tipo tampoco.
Hey, bak bu söyleyeceğim kırıcı olabilir ve seni incitmek istemem ama... Benim tipim değilsin.
Tal vez te resulte difícil oír esto... y no quiero herir tus sentimientos... pero no eres mi tipo.
Benim tipim değilsin!
No eres mi tipo.
Benim tipim değilsin.
¿ Qué dices? No eres mi tipo.
Bak tatlım, neyin peşindesin bilmiyorum ama ama benim düşündüğüm şeyse, tipim değilsin.
No sé lo que quiere, pero si es lo que pienso... No es mi tipo.
Tipim değilsin.
No eres mi tipo, viejo.
Şöyle diyelim : Benim tipim değilsin.
Digamos que no soy del estilo Van Halen.
Tipim değilsin.
No eres mi tipo.
Sen de benim tipim değilsin.
Tú tampoco eres el mío.
Kusura bakma ama tipim değilsin.
No me guardes rencor, pero no eres mi tipo.
Sen benim tipim değilsin.
No pienso en ti de ese modo.
Seni çok severim dostum ama sen benim tipim değilsin.
Me caes muy bien, amigo, pero no pienso en ti de ese modo.
Bak, iyi birisine benziyorsun ama tipim değilsin.
Me caes bien, pero no eres mi tipo.
Üzgünüm, tipim değilsin.
Lo siento. No eres mi tipo.
Peki bir şey diyeyim mi canım, seni rahatlatacaksa hiç tipim değilsin.
Mire querida, si le sirve de consuelo, usted no es de mi tipo.
Tipim değilsin.
No eres mi tipo
Teşekkürler ama tipim değilsin.
Gracias, pero no eres mi tipo.
Ve sen benim tipim değilsin.
Y tú no eres mi tipo.
Çok isterdim ama tipim değilsin.
Me encantaría, pero no eres mi tipo.
Sen benim tipim değilsin.
No eres mi tipo.
Sana söyledim, Steve, tipim değilsin.
Ya te lo dije, Steve, no eres mi tipo.
Pek tipim değilsin.
No eres mi tipo.
- Haberin olsun, tipim değilsin.
- Tú no eres de mi tipo.
- Özür dilerim, tipim değilsin.
- Lo siento, no eres mi tipo.
- Üzgünüm ama tipim değilsin.
Lo siento, no eres mi tipo.
Süper, küçük bir cadalozun tekisin ve sende bir şey bulmazsam ben bir hiçim ama benim tipim değilsin.
Tú eres verdaderamente una belleza y no es que no me caigas bien, pero no eres mi tipo.
- Unut artık, Dawson. Tipim değilsin.
Admítelo, Dawson, no eres mi tipo.
Saçını sevmedim. Tipim değilsin.
Odio tu cabello, no lo creo
Sen, benim de tipim değilsin.
Tampoco eres mi tipo.
Gerçekten de tipim değilsin.
¡ Realmente no eres mi tipo!
Benim tipim değilsin.
No me pareciste mi tipo.
- Bu çok şirin. Fakat biliyorsun benim tipim değilsin.
No eres mi tipo.
- Tipim değilsin.
- No eres de mi tipo.
Tipim değilsin.
No eres de mi tipo.
Sadece benim tipim değilsin?
No eres mi tipo.
- Sen benim... -... tipim değilsin.
- Tú no eres mí...
Aslında sen de benim tipim değilsin.
Para ser honesto, no eres mi tipo tampoco.
- Tipim değilsin.
- No eres mi tipo.
Benim tipim değilsin.
No eres mi tipo.
- İlk olarak, tipim değilsin.
- Para empezar...