Tire Çeviri İspanyolca
4,045 parallel translation
Şu adamı ateş altına alın!
¡ Que alguien le tire a ese tipo!
Kemiği bırakın, Bay Bang.
Tire eso, Sr. Bang.
Turnike yok, turnike yok.
Que no tire, que no tire.
Belki de öyle bir şey olduğunda kendimi zorlarım.
Tal vez tire la casa por la ventana cuando salga, ¿ no es así?
Şunu da öğrendim, eğer ilerlemek istiyorsan pantolonunu aşağıya indireceksin ve eğilince, üstüne zıplayacaksın.
También aprendí que si quieres seguir adelante.. ... tire hacia abajo los pantalones de tu oponente. Él va a agacharse y voy a saltar sobre él.
Aralarında tire olan şu sayıları görüyor musun?
¿ Ves estos dos números aquí con el guion?
Bu bana verdiği aralarında tire işareti bulunan ilk sayı.
Este es el primer número que me da que contiene un guion.
Çünkü Maggie nacho atmama izin vermedi.
Porque Maggie no deja que te tire nachos.
Yangın alarmını çek.
Tire de la alarma de incendios.
Şu tuğlayı da at artık.
Tire a la basura ese ladrillo.
At dedim!
Tírela. Tire el arma.
Kurt tire Adam'ın bu tarafa geldiğini gördün mü?
¿ Viste a ese lobo / hombre venir por aquí?
Sandalyemi az bir şey çek.
Tire hacia atrás de la silla ligeramente.
Benden üç yıllık zorlu bir çalışmayı ve bu kıza yaptığım yatırımı çöpe atmamı ve hiçbir şey olmamış gibi bacaklarını kesmemi istiyormuşsun gibi geldi.
Porque suena como si me estuvieras pidiendo que tire por la borda el valor de tres años de trabajo duro y la inversión en esta chica, solo cortar y hacer como si nada de esto hubiera pasado.
- Hayir, hayir, sss, oraya gelip dilini göt deliginden çikarttiktan sonra.
- No, después de que vaya ahí - y tire de tu lengua hasta tu... - Idiota.
Tamam, bir kelime, bir sayı ve bir harf. Belki arada tire olabilir.
Está bien, una palabra, una letra y un número y tal vez un guión.
Benden eski ortağımı ateşe atmamı mı istiyorsun?
¿ Quieres que tire a mi ex compañera debajo del autobús?
- "Hoş" ile "geldin" arasına tire koyabilirim.
Bueno, puedo poner un guión entre "bienvenida" y "a casa".
- Çek elini!
- No tire de él!
Nehire falan savururdum ya da başka bişeyler.
Yo, me tire en el río o algo.
At silahını.
Tire el arma.
At silahını.
Tire su arma.
Kullanıcı adın "adminassist002" olacak. Şifren de istediğin bir şey olabilir ama içinde dört harf, bir büyük harf, üç sayı ve iki alt tire olmak zorunda. Uzun çizgi olmayacak.
Tu usuario será "adminassist002", y la contraseña puede ser la que quieras, pero tiene que tener cuatro letras, una en mayúsculas, tres números y dos dos subrayadas, sin guiones.
Silahı bırak!
¡ Tire el arma!
O da vursun!
Que tire la pelota.
- Bırak silahı.
- Tire el arma. - Tírela, ya.
- At silahını!
¡ Tire el arma!
Silahını yere bırakmanı istiyorum ve bana ellerini göstermen lazım.
Quiero que tire el arma, y necesito que me muestre las manos.
Ve savunmasızken..... onu metro merdivenlerinden aşağı yuvarladım ve tüydüm.
Y cuando tenía la guardia baja la tire por las escaleras y me largue.
- Panayırda oyuncaklara ateş ederdim.
- Les tiré a unos patos en la feria estatal.
Tetiği ben çekmedim!
¡ No tiré del gatillo!
Bilgisayara filtre koyduk ve Jay'in dergilerinin hepsini çöpe attım çünkü.
Porque nosotros tenemos filtros en la computadora, y ya tiré todas las revistas de Jay.
Köpek kirlendi, temizlemeye çalıştım. Olmayınca da attım.
El perrito se ensució, y traté de limpiarlo, y como no pude, lo tiré.
Odaya koştum, seni yatağa attım.
Te saqué del baño y te tiré en la cama.
Zenciyi fırlattım, yere çaktım tamam mı?
Tiré al negro. Piledrive el negro hacia abajo, ¿ verdad?
İçeri girince sifonu niye çekmedim ki?
¿ Por qué no tiré de la cadena cuando entré?
Çaktım ben buna.
Yo me la tiré.
- 5 dakika önce osurdum.
- Me tiré un pedo hace cinco minutos.
Annene hiç çakmadım.
Nunca me tiré a tu madre.
İlk taşı ben attım çünkü.
- Maté a tu familia, Huck. ¿ Cómo no ibas a hacerlo? Porque yo tiré la primera piedra.
Serbest dövüş usulü sırtımın üstünden yere serdim.
Le tiré por encima de mi hombro estilo lucha libre.
Ama silahı bana verir, ben de kaçarım ve silahı atarım.
Pero me puso la pistola en las manos, así que corrí y la tiré.
Chad ile seviştim.
Me tiré a Chad.
Onu bulduğum ve çöpe atmadığım anlamına gelir bu.
Sólo significa que lo encontré y no lo tiré a la basura.
Yanlışlıkla alyansımı çöpe karışmış ve Main ile Hillcrest arasındaki konteynere atmışım.
Tiré accidentalmente mi anillo de bodas con la basura en la esquina de Main y Hillcrest, en el contenedor de basura.
Komşumun çöp konteynerine bir şey attım.
Tiré algo al contenedor de mi vecino.
Hepsini attım.
- Lo tiré todo.
10 yıl önce bir dostumu ve yeğeni Emir'i ABD'ye soktum.
Hace diez años tiré de contactos para que un amigo y su sobrino Amir vinieran a Estados Unidos.
Kardeşimin nişanlısını düdüklediğim için daha az özür dilemiştim.
Ni cuando me tiré a la prometida de mi hermano me disculpé tanto.
Aldım onu içeriye. Ezdim kafasını sike sike.
Le tiré una migas de pan y luego le aplasté sin más.
Vivien çöpte bulmuş olmalı.
Vivien debe haberla encontrado en la papelera donde la tiré.