Tomo Çeviri İspanyolca
8,369 parallel translation
Bu özel okul meselesini deli gibi atlatıp duruyorum... çünkü el sıkışmazsak masraflarını karşılayamam.
No tomo la decisión de la escuela privada... porque no puedo pagarla sin este trato.
Kalan yarısını ben alırım.
Yo me tomo su mitad.
Her gün alırım.
La tomo a diario.
Ne dedin? "Tomo ha de"?
¿ Qué fue lo que dijiste? ¿ "Tomo ha de"?
Tamam, şu masadakileri toplayayım sonra geri geleceğim.
Tomo esa mesa primero y luego regreso.
Ben her gün bu trene binerim.
Tomo este tren todos los días.
- İçkiye hayır demem hiç.
Siempre tomo una copa.
Ve bu çok bencilce çünkü her şeyi... alırım.
Y es egoísta porque me tomo... todo.
Günde altı yedi fincan kahve içerim.
Tomo cinco o seis tazas al día.
Şimdi benim sana verdiğimi almak zorundasın.
Lo que tú tomaste entonces... lo tomo yo de ti.
Bu işi çok ciddiye alıyorum.
Me lo tomo muy en serio.
Deneysel yaklaşımdan uzak durmaları gerektiğini tavsiye ettin sen de kesin.
¿ Lo tomo como tú consejo contra el abordaje experimental?
Gözüme perde indi, değil mi?
Me tomo por sorpresa, o no?
Dalga geçiyorum ya.
Solo les tomo el pelo.
- Dalga geçiyorum!
- Solo te tomo el pelo.
Detayları hatırlamak için not almam gerekiyor.
Tomo notas para recordar los detalles.
Her sabah taksiye bindiğimde kavşağa yaklaşırken bir karar vermem gerekiyor.
Cada mañana, tomo un taxi a la glorieta y debo tomar una decisión.
Her zaman ikinci ikramı alırım.
Siempre tomo una segunda porción.
Normalde çay seven biriyim ama bunu bir deneyeyim.
Normalmente tomo té, pero vamos a probar.
- Ben her gün veriyorum mesela.
Es una decisión que tomo a diario.
Bayıldım Zig, tutuyorum.
Me encanta, Zig, lo tomo.
Haftalık Zumba * dersi alıyorum.
Tomo una clase semanal se Zumba.
- Ben parmak izlerini alayım.
- Yo tomo huellas digitales.
90'larda aldığımdan bile daha fazla hap alıyorum.
Tomo más pastillas ahora que las que tomaba en los'90.
İstediğim her şeyi alacağım, çünkü almasaydım elimde hiçbir şey olmazdı.
Tomo lo que quiero, y puedo, porque si no lo hiciera, no tendría nada en absoluto.
Ben rüşvet almam, Ahlak Bürosu'ndanım.
Yo no tomo sobornos. Tengo moral.
Ondan sonra bir şeyleri gereğinden fazla analiz edip, ayrıntılı teoriler düşünüp çok kötü kararlar verir oldum ve...
Analizo demasiado las cosas y elaboro teorías y tomo muy malas decisiones y...
- Hap alsam olur mu?
- ¿ Te importa si me tomo una pastilla?
Sonra ölmek için zehir aldım.
Así que tomo veneno para morir.
Ve o... Biz...
Y ella... Yo no tomo.
Ben bir alkoliği.
Tomo mucho.
Ama karar verirken para faktörünü göz önünde bulundurmam.
Nunca incluyo el factor dinero cuando tomo decisiones, así que...
Ben tek bir can alıyorum, kendiminkini kurtarmak için.
Tomo una vida para salvar la mía.
Biliyor musun, Hedda? Şundan bir tane daha içsem söyleyebilirim.
Hedda, si me tomo otra, puede que te lo cuente.
Aslında ben hiç tatile çıkmadım.
Hace que no me tomo unas vacaciones... bueno, desde nunca.
O yoldan gelen sensin.
Tú eres la que tomo la 90.
İki yılımı alıyor.
Me tomo dos años.
Çok uzun zaman oldu.
Te tomo tu maldito tiempo.
ve bu hapları kullanmazsam Clara'yı elimden alacaklarını söyledi.
Y si no tomo esas píldoras, van a quitarme a Clara.
Sekiz ay boyunca uğraştım ve sonunda bir röportaj yapmayı kabul etti.
Así que me tomo ocho meses, pero finalmente acordamos una entrevista.
Böyle karar verdiğim gibi, kendimi kızla yatakta buluyorum. Benimle bedenim arasında hiçbir şey yok. Sadece ben varım.
Y justo cuando lo decido, salto de la cama ya no estoy entre dos estados, volvi a mi cuerpo solo estoy alli sentado y bajo las escaleras entro a la cocina, tomo una bebida, e inmediatamente me ataca el miedo y la culpa,
Bu senden geldi sanırım.
Esto vino de usted, lo tomo.
- Alpha ekibini sen al. - B ekibini ben alayım. - Tamamdır.
¿ Quiere tomar al equipo alfa y yo tomo el otro?
Ara sıra kokain ile esrar içiyorum.
A veces tomo coca o fumo un porro.
Önemsemediğimi falan sanmayın. Yıl sonunda tekrar gözden geçireceğiz tamam mı?
No me las tomo a la ligera, y las revisaremos a final de curso, ¿ vale?
Davayı kabul edersem, her gece eve gelemem.
Si tomo el caso, no podré volver a casa cada noche.
Gitmeden önce bir parmak izinizi alsam olur mu acaba?
No le importaría si le tomo las huellas antes de irme, ¿ no?
Yani Evan burada mı yoksa ben kendime bir bölme seçeyim mi?
¿ Entonces Evan está aquí o tomo un cubículo...?
Ve sonra şafakta, saat 6'da ilk adımımı atacağım.
Entonces al amanecer A las 6 a m Tomo mi primer paso.
- O seçimini yaptı.
- Tomo su elección.
Ben sadece deniyorum. Sadece deniyorum.
Me lo tomo con calma.