English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ T ] / Toprak

Toprak Çeviri İspanyolca

5,758 parallel translation
- Bilirsin onuki toprak gibi kuru...
- Ya sabes, porque eran algo sí...
Ve burada toprak üzerinde taze lastik izleri var ve benim görüşüme göre saldırgan aracını buraya yanaştırdı ve cesedi aracının bagajına yükledi.
Luego aquí... tenemos marcas frescas de neumático en el suelo, así que creo que el agresor o agresora hizo marcha atrás con su vehículo... y cargó el cuerpo.
Toprak toprağa ve toz toza.
Tierra a la tierra y el polvo al polvo.
- Ve toprak gibi zengin? - Evet, kesinlikle.
- Sí, absolutamente.
Kesinlikle, kutsal toprak.
Exacto. Tierra santa.
Virüsü eriyen toprak parçalarından kapıyorlar.
Cogen el virus del permafrost al derretirse.
Greendale'in mezarına toprak taşıdınız.
Habéis movido tierra alrededor de la tumba de Greendale.
Ormanlık alanı ikiye bölen toprak yolda birleşiyorlar.
Confluyen en lo que parece ser un camino de tierra que atraviesa las zonas boscosas.
Bu hatlar ormanlık alanlardan geçen toprak yollarla kesişiyorlar.
Confluyen en lo que parece ser un camino de tierra que atraviesa las zonas boscosas.
Sadece daha az toprak var.
Con menos suciedad.
Bu toprak kanunlarına... benzer.
Es como... la ley.
- O zaman? Eğer bize bir parça toprak verecekseniz, kabulden önce nerededir bilmeniz gerekir.
Si nos otorgará un terreno, es mejor que sepa cuál es antes de aceptar.
Bu şey için ayrılacak bir toprak istemek için mi?
¿ A pedir un terreno para el monumento?
- Beni görmeye gelmemişlerdi. Onlara o şey için toprak vermemi istiyorlardı. Ama başkan olması için Carson'ı istediler.
Querían que les diera un terreno, pero le pidieron a Carson que fuera el presidente.
St. Anne kilisesi uzun zamandır tarafsız toprak olarak yerini aldı. Yuva olarak adlandırdığımız yere bir düzen getirmek amacıyla Elijah Mikaelson önderliğinde burada toplanmış bulunuyoruz. - Geldiğiniz için teşekkürler.
Anne hace mucho tiempo que es terreno neutral en nuestra ciudad así que es lógico que nos reunamos en esta sala a instancias de que Elijah Mikaelson traiga la armonía a este lugar que llamamos hogar.
Ceset Kyle'ın aşağısında bulundu toprak koruma rezervuarının orada.
Un cuerpo se encontró en Kyle, en la reserva de conservación del suelo.
Evet, toprak rezervuarının nemi yüzünden.
Sí, del barro del suelo de la reserva.
Sovyetler Birliği'nin toprak bütünlüğüne saygımız sonsuzdur.
Tenemos total respeto por la integridad territorial de la Unión Soviética.
O ya da bu toprak parçası için neden birbirimizle savaşıyoruz?
¿ Por que nos peleamos por este o aquel pedazo de tierra?
Bunun yerine onlara toprak verebiliriz çiftçilik yapabilecekleri topraklar.
En su lugar ofreceles tierra, tierra que puedan cultivar.
- Toprak mı?
¿ Tierra?
Toprak mı?
Tierra.
Yani sana bir miktar toprak önerirsem anlaşabiliriz mi diyorsun?
Decís que si os ofrezco tierras, ¿ podremos hacer un trato?
Bize toprak önerebilirsin.
Que podría ofrecernos tierras.
Şanslı ki yalancı suratı şuan toprak altında değil.
La suerte que tiene es que no esté ya boca abajo en una zanja.
Toprak.
Tierra.
Neden bir kutu dolusu toprak kargolasın?
¿ Por qué alguien enviaría una caja con tierra?
Toprak kayması!
¡ Tobogán de barro!
Toprak kayması bir sürü kül getirdi.
El tobogán de barro trajo un montón de cenizas.
Savaştan kalma, toprak parçalarıyla dolu Yada bomboş bir ada değil.
No está destrozada por la guerra o llena de corrimientos o con lugareños indigentes en ella.
- Bu toprak.
- Este suelo.
Ragnar ailesi için ekip biçebileceği bir toprak arıyor.
Busca tierras, tierras cultivables, para su gente.
Ecbert'i savaşta mağlup edersek o zaman bize sadece toprak değil yüklü miktarda altın da teklif edebilir.
Si vencemos a Egberto en la batalla, tal vez nos ofrezca más, no solo en términos de oro, sino de tierras.
ve toprak çanak çömleğe dönüşür.
El suelo se convierte en macetas y juguetes...
Kurumuş deri, toprak ; bu kişi en az on yıldır ölü.
Esta persona fue enterrada hace más de una década.
Evet, yanardağ güzel toprak verir.
Si, el volcán hace que el suelo sea bueno.
İnsansız bir toprak, ölü topraktır.
Una tierra sin gente, es sitio muerto.
Toprak ana yaşıyor!
La madre tierra esta viva!
Daha sonra beni takas karşılığı bir soyluya vermeyi planladığını öğrendim bir toprak parçası için.
Entonces, me enteré de que planeaba me comerciar a un noble para una zona de la tierra.
İçinde toprak vardı. Testler negatifti. Sadece topraktı!
Las lecturas dieron negativas. ¡ Solo era tierra!
Toprak bunlar yüzünden ölüyor.
La tierra se muere por culpa de esto.
Ve toprak ölürse, onlar da ölecek.
Ellos también morirán, si la tierra muere.
Bunu yapmak için pek çok yolu var toprak, hayvanlar, insanlar ve en acımasız ve karşı konulamaz kuvveti ise insanların, özellikle Klondike'takilerin savunmasız olduğu şey, hastalıklardır.
Sus instrumentos son muchos... la tierra, los animales, las personas, y las fuerzas más violentas e irreprimibles... a las que el hombre, especialmente en el Klondike... no puede hacer frente... las enfermedades.
Toprak ıslak ama istediğimiz gibi ıslak değil.
La tierra esta húmeda, pero no tan húmeda.
Yani burada bilimsel olarak bir şey söylenirse ideal altın barındıran bir toprak.
Es decir, si la ciencia se aplica a esto, esta tierra es perfecta para el oro.
Toprak kayması O'dur.
Él es alud de barro.
Bana mezar yapabileceğim bir toprak satın ki ölümü kaldırıp gömeyim.
Pero denme entre ustedes una propiedad para sepultura y sepultaré allí a mi muerta. "
Kızın toprak sahibi iyi bir eş bulmuş ve parmağına yüzüğü takmamışken siperlerden yoksulluğumuzu ilan ettin.
Tu hija acaba de conseguir el mejor partido del siglo ¿ y tú anunciarás nuestras penurias desde las almenas antes de tener el anillo en su dedo?
yem, su, toprak.
Trébol-Stornetta Lechería ( Presidente ) Canal, el agua, la tierra.
Ben Toprak İşleri Kentsel Çiftliği ziyaret Detroit'te.
Visité Movimiento de tierras Granja Urbana en Detroit.
Ürettiğimiz kadar çok yiyecek ve biz büyümek Veya toprak bizi büyümeye yardımcı olur Biz de geri dönmek zorunda geri toprağa bu besin.
También tenemos que devolver esos nutrientes a la tierra. Pensamos en nuestro trabajo como regenerativa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]