Toranaga Çeviri İspanyolca
133 parallel translation
- Efendi Toranaga dansınızı yapacak.
El Señor Toranaga bailará tu baile. ¡ ¿ Qué?
Arigato gozaimashita, Toranaga-sama.
Arigato goziemashita, Toranaga-sama.
Efendi Toranaga dansınızı beğendi.
El Señor Toranaga ha disfrutado de tu baile.
- Efendi Toranaga'yı görebilir miyim?
¿ Podré ver al Señor Toranaga antes de marcharme?
Efendi Toranaga hayatın ve ölümün aynı şey olduğunu söyleyecektir size.
El Señor Toranaga te diría que la vida y la muerte son lo mismo.
Blackthorne, Efendi Toranaga`ya rota defterlerinin ve yolculuk detaylarının bulunduğu seyir defterinin kaybolduğunu söylediğinden beri Peder Alvito, bu belgeleri sürekli bulundurmanın tehlikeli olabileceğini biliyordu.
Puesto que Blackthorne, el pirata inglés le había dicho al Señor Toranaga que sus libros de ruta, el registro que detalla su viaje, habían sido robados, el Padre Martín Alvito sabía que la permanente posesión de esos papeles podría ser peligrosa.
Belgeleri Toranaga`ya vermek sorun olabilirdi, Anjiro`daki Peder Sebastio`nun, İngiliz adamın gemisinden onları nasıl aldığını açıklamak daha az sorunluydu.
El entregar los documentos a Toranaga tendría desventajas, la peor de todas el tener que explicar cómo el Padre Sebastião de Anjiro los había sacado del barco del inglés.
Toranaga'nın ve lshido'nun kampı.
El de Toranaga y el del Ishido.
Toranaga'yı geminizi almaya ikna ederseniz, geç olmadan gidin.
Si lográis persuadir a Toranaga de que os devuelva vuestro barco, abandodad el país antes de que sea tarde.
- Efendi Toranaga ne zaman gelecek?
¿ Entonces cuándo vendrá el Señor Toranaga?
Buna Efendi Toranaga karar verecek.
Eso debe decidirlo el Señor Toranaga.
Leydi Sazuko, Efendi Toranaga'nın en genç metresidir.
Oh, no. Dama Sazuko es la séptima y más joven de las consortes del Señor Toranaga.
Efendi Toranaga kaleden neden açıkça ayrılmadı?
Entonces dime por qué el Señor Toranaga no abandonó el castillo abiertamente.
Efendi Toranaga, onunla gitmemizi istiyor.
El Señor Toranaga desea que vayamos con él y con el Señor Yabu.
- Efendi Toranaga'nın samurayları.
- ¿ Quiénes son? - Los samurai del Señor Toranaga.
Osaka Kalesi`nde, kararlaştırılan saatte General Hiromatsu, Efendi Toranaga`nın talimatlarına uydu.
En el Castillo de Osaka a la hora señalada, el General Hiro-matsu cumplió las instrucciones del Señor Toranaga.
Efendi Toranaga`nın mektubu, Vekiller Konseyi`nden istifasıydı.
La carta del Señor Toranaga era su renuncia al Consejo de Regentes.
Efendi Toranaga, ikimizin kadırgaya gitmesini ve onlara haydutların saldırısına uğradığımızı söylememizi istiyor.
El Señor Toranaga dice que tú y yo iremos a la galera y les diremos que hemos sido atacados por bandidos.
Toranaga'nın gemide olduğunu bilmiyormuşuz gibi yapacağız.
Podemos decir que no sabíamos que Toranaga iba a bordo.
Kadırgada Toranaga'nın bayrağı var.
La galera porta la enseña de Toranaga.
Toranaga öldüğünde, işler bizim için kolaylaşacak.
Con Toranaga muerto, se nos simplificarían mucho las cosas, ¿ no?
Efendi Toranaga, tercümanı ve korumaları.
El Señor Toranaga, su intérprete y su escolta.
Efendi Toranaga birkaçını getirmeli.
El Señor Toranaga debe venir con algunos.
Efendi Toranaga, Efendi lshido'nun onu öldürmeye çalıştığını söylüyor.
El Señor Toranaga dice que, por supuesto, el Señor Ishido intenta matarlo.
Öldürülürse, işlerin şimdilik kolaylaşacağını söylüyor.
El Señor Toranaga dice que si le matan, eso simplificaría las cosas durante un momento.
Efendi Toranaga kaçarsa, asla bir tuzak olmamış olacak.
Si embargo, si el Señor Toranaga escapa, entonces nunca existió tal trampa.
Efendi Toranaga'nın sizden istediği, Yedo'da büyük bir kilise, bir katedral inşa etmeniz, çıkarlarına olan güveninin bir işareti olarak.
Disculpadme, Eminencia, pero Señor Toranaga acaba de decir que estaba considerando pediros construir un gran templo o una catedral en Yedo, como una muestra de su confianza en nuestros intereses.
Teşekkür ederim, Efendi Toranaga.
Os lo agradezco, Señor Toranaga.
Limanda korsanlar olduğu için...
El Señor Toranaga dice que los que esperan a la salida del puerto son piratas...
Efendi Toranaga, İngiliz'i alabileceğinizi söylüyor.
El Señor Toranaga dice que podéis quedaros con el inglés.
Efendi Toranaga, güvende olması için onu Yedo'ya yolladı.
El Señor Toranaga la ha hecho trasladar a Yedo por su seguridad.
Yedo'da, Efendi Toranaga'nın koruması altındalar.
Están bajo la protección del Señor Toranaga, en Yedo.
Toranaga-sama!
¡ Toranaga-sama!
Şahsi samuraylarının, Efendi Toranaga`nın adını haykırışı Yabu`nun gururunun, onuruyla birlikte yok olmasına yol açtı.
El sonido de sus samurai personales celebrando, cada vez más fuerte, el nombre del Señor Toranaga, hizo que el orgullo de Kasigi Yabu se esfumara junto con su honor.
Fakat Toranaga, Yabu`nun ihanet olasılığını anlamıştı.
Pero Toranaga sabía del potencial de Yabu para la traición.
Yabu`nun askerleri, Toranaga`nın beklediği gibi karşılık verdi.
Las tropas de Yabu respondieron como Toranaga sabía que lo harían.
Efendi Toranaga'nın sana hediyesi.
Este es el regalo del Señor Toranaga para ti.
Domo, Toranaga-sama.
Domo, Toranaga-sama.
Efendi Toranaga, Yedo'ya gideceğimizi söyledi.
El Señor Toranaga dijo que íbamos a Yedo.
Sana Efendi Toranaga'nın çok akıllı olduğunu söyleyebilirim sadece.
Sólo puedo decirte que el Señor Toranaga es muy sabio.
Bu kağıt Efendi Toranaga'nın mührünü taşıyor, Anjin-san.
Este papel lleva el sello del Señor Toranaga, Anjin-san.
Seni hatamoto yaptı.
El Señor Toranaga te ha nombrado hatamoto.
Efendi Toranaga'nın çok saygıdeğer hizmetlisi olduğunu da söyledi.
Ha dicho que también eres el honorable servidor del Señor Toranaga.
Efendi Toranaga, ona sizin dostunuz olup olmayacağını sordu, o da onur duyacağını ve kabul ettiğini söyledi.
El Señor Toranaga le preguntó si quería ser tu consorte, y ella dijo que sería un honor, y aceptó.
Kocası, Efendi Toranaga'nın hayatını aptalca tehlikeye attı.
Su marido puso tontamente en peligro la vida del Señor Toranaga.
Efendi Toranaga, babasının hatası yüzünden bir çocuğu mu öldürttü?
¿ El Señor Toranaga ordenó que mataran a un niño... por algo que su padre hizo?
Bu silahın Efendi Toranaga'nın hediyesi olduğunu söyle ona.
Dile que este arma es un regalo del Señor Toranaga.
Efendi Yabu, 20 gün içinde Efendi Toranaga'yı suçlayacaklarını söylüyor.
El Señor Yabu dice que van a censurar al Señor Toranaga en 20 días.
Konnichiwa, Toranaga-sama.
Konnichi wa, Toranaga-sama.
- Efendi Toranaga bizimle geliyor mu? Hayır.
¿ Viene el Señor Toranaga con nosotros a Yedo?
- Efendi Toranaga bir yolunu bulur.
El Señor Toranaga encontrará la manera.