English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ T ] / Tupperware

Tupperware Çeviri İspanyolca

178 parallel translation
Bu yarım galonluk "Seals-M-Rite" kabı sosisli ekmeği günler boyu taze tutar.
Estos envases "Tupperware" mantienen la comida fresca durante varios días.
Neden züccaciyeciler toplantısı değil sanki?
¿ No podía haber sido una convención de Tupperware?
Bağış partisine gidiyormuşa benzemiyorlar.
No parecen ir a una reunión de Tupperware.
Kafamda kapaklı plastik bir kap varken kız bunu nasıl görecek?
Cómo pueden verlos con una tapa Tupperware en mi cabeza?
Anne, soğanları sefer tasına koy.
Mamá, ¿ puedes pones las cebollas en algunos Tupperware?
– Pakete koyayım.
Te pongo un tupperware.
Bir Tupperware partisi için annesine yardım edip yemek yapıyor.
Tuvo que ayudar a su mamá en la cocina para una fiesta.
Ben Helen, Tanıtım'dan.
Soy Helen, de Tupperware.
Bu Tanıtım partisini haftalardır planlıyorum.
Vengo planeando esta reunión de Tupperware por semanas.
- Büyük Tanıtım partisi.
- Gran reunión de Tupperware.
Tanıtım?
¿ Tupperware?
Debra tanıtım partisi mi veriyor?
¿ Debra está haciendo una reunión de Tupperware?
Yani arkadaşlarım burada... ve bilmiyorum belki annenin bir sürü tanıtım almasını sağlayabilirim.
Tengo a mis amigas aquí y, tal vez, tu madre compré mucho de Tupperware.
Tamam, biraz daha bedava tanıtım için şimdi, "Bil bakalım kimin geceliği" oynama vakti?
Bueno, para más Tupperware gratis, es tiempo de jugar "Adivina de quien es".
Marie, eminim Ray'in arkadaşları Tanıtım ile ilgilenmiyorlardır.
Marie, estoy segura que los amigos de Ray no están interesados en Tupperware.
tatlım, bu tanıtım ürünleri oldukça iyi.
Amor, Tupperware tiene cosas muy buenas.
Tanıtım partisi için davetiye
Es la invitación para la reunión de Tupperware.
Tanıtım'lar geldi ve evde duruyorlar.
Se hace de lo Tupperware, y es en casa.
Senin bütün plastik kaplarını ödünç alıyorum.
Tomaré prestado tu Tupperware.
Hiç temiz Tupperware'im yok.
- No tengo un pote limpio.
Hapishaneye gidip ona bir Tupperware mi vereceksiniz?
- ¿ Y vais a llevarle un frasco?
Tupperware'i unuttum. ( tupperware ; Plastik mutfak eşyaları üreten bir firma )
Me olvide del Tupperware.
Anne bu Tupperware bozulmuş.
¡ Mama, ese "Taper" está roto!
İlk olarak Tupperware kapları.
Los "Taper" primero.
Bilmiyorum. Tupperware parti mi var?
No sé, ¿ serán las reuniones de "Tupperware"?
Saklama kabını getirdiğin için teşekkürler.
Gracias por traer mi "Tupperware".
Potlucks ve Tupperware tarzı partiler bana göre değil.
Las cenas y las fiestas de Tupperware no son lo mío.
Ona hiç sakallı demiyorlar.
No la llaman "Tupperware" precisamente por nada.
Annem seni gelecek haftaki partisine davet etmemi istedi.
Mi mamá quiere que te invite a su reunión de Tupperware.
Bu doughnut'ları kim yaptı, teyzemizin çantasını kim getirdi sanıyorsun?
¿ Quién crees que hacía los barquillos y nos los ponía en un Tupperware, uno para ti, y otro para mí?
Ben de yarın plastik kap partisi veriyorum.
Soy anfitrión de una fiesta de Tupperware mañana.
- Sen, plastik kaplar?
- Tu, ¿ Tupperware?
Evet. Evlerdeki plastik şeyler beni çok duygulandırır. Özellikle de plastik kaplar.
Sí, puedo ser muy tocón de los plasticos domésticos le tengo especial cariño a los "tupperware".
Plastik kaplar mı?
¿ Tupperware?
O zaman bu cehennem nedir? Tupperware.
Por eso comen juntos 3 veces por semana.
Eğer Tupperware'in her parçası için bir dolarım olsaydı asla geri adım atmazdım... 13 dolara aldım.
Si tuviera $ 1 por cada Tupperware que no me han devuelto. Tendría $ 13.
Ve umarım sen de Tupperware partilerinden hoşlanırsın.
Y las fiestas de Tupperware.
plastik bardakların kullanıldığı partiye giderken böyle giyinilmez.
No usas La Perla en una fiesta de tupperware.
Çatal ve bıçaklarınızı hazırlayın millet.
Saquen el Tupperware, amigos.
Vito, saklama kabım nerede?
Vito, ¿ dónde carajo está mi Tupperware?
Gidip bayan Chose'u göreceğim.
Iré a ver a la sra. Fulana, la del Tupperware.
Bayan Chose Tupperware'ci kadın, annemin idealindekileri gerçekleştirmişti :
La sra. Fulana, la del Tupperware, había realizado el sueño de mi madre :
Bu sana ne kadarlık Tupperware'e ( mutfak eşyası ) mal oldu?
¿ Cuánto Tupperware te costó eso?
Buraya sadece Tupperware'larım için gelmedin değil mi?
No viniste sólo a comprarme Tupperware.
Gördünmü Ray bu yüzden kovboylar Tupperware kullanıyorlar.
Ya ves, Ray, esa es la razón por la que los vaqueros usaban Tupperware.
Saklama kabı için kuşkulanıyordum ve bu hayat değiştiriciydi.
Quiero decir que yo era escéptica sobre los tupperware y eso me cambió la vida.
Plastik kaplara pastaları koyan kimdi? Biri sana, diğeri bana.
¿ Quién crees que hacía los barquillos y nos los ponía en un Tupperware, uno para ti, y otro para mí?
Biliyorsun ben genellikle kimsenin elini sıkamam Ama saklama kabını icat eden kişiyle karşılarşırsam
Usted sabe, yo usualmente no sacudo las manos, pero si conozco al hombre que inventó el Tupperware,
Supperware aynı Tupperware gibi. Ama bizim için.
Bien, Supperware es justo igual que Tupperware, excepto que es para nosotras
- Saklama kabın var mı?
- ¿ Tienes un tupperware?
Bu Tupperware değil.
Si no es un frasco.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]