English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ T ] / Turist

Turist Çeviri İspanyolca

1,322 parallel translation
Joey kazanırsak pansiyon, bütün turist broşürlerinin kapağına çıkar. Bütün sezon dolu olursunuz.
Con la victoria saldrían en la portada del catálogo turístico y la posada estaría llena toda la temporada.
Bu aptal turist tuzağı onun hayatıydı.
Esa atracción turística era su vida.
Bu turist kasabasına çok içecek satıyorum.
Vendo mucho refresco en las ciudades turísticas. ENTRE NOSOTROS
Turist olayını yapıyorlar.
- Haciendo de turistas.
Copper Summit sadece eski bir turist tuzağı.
Copper Summit es una atracción turística.
Şimdi, onlar güvenilirlikleri olmayan Bir turist çift.. Ama ikisinin de söylediği... Bir garsonun midesinden vurulduğunu gördüklerini.
Acepto que eran un par de turistas... con un problema serio de credibilidad... pero ambos dijeron... que vieron cómo le disparaban en el estómago a una camarera.
Sanırım, bu yere neden pek turist gelmiyor, anladım.
Creo que sé porque a este lugar no viene ningún turista.
Maleeni'nin gösterisini... bir turist kaydetmiş.
Un turista grabó en vídeo el acto de Maleeni.
Kutsal cevap, 3 dakika sonra geldi. Ne yazık ki gelen bir bebek değildi. Quebec'li bir turist olan Marguerite Bouchard'dı.
Minutos más tarde, el Cielo envía no un hermano menor sino a Marguerite, una turista de Quebec a punto de terminar su vida.
Barbara, bizler donanmanın hemşireleriyiz, turist değil.
Somos enfermeras, no turistas.
- O bir turist ya da başka birşey olmalı.
- Ni carné de conducir ni pasaporte. Debe ser una turista tal vez.
- Turist ayaklarına yatma.
- Deja de ser una turista.
İsim listemle yollara düştüm. Ailemin resmini çeken turist aramaya.
Salí con mi lista... en busca de fotos de mis padres.
Tatildeki turist gibi?
¿ Como paseantes dominicales?
Bir turist gibi davran.
Pórtate como turista.
Siz de turist misiniz?
¿ También eres una turista?
- Turist Ömer'deki kimdi? - Sadri Alışık.
- Quién era el tipo de "Turista Omar"?
Ben şimdi bu Ayhan Işık'ın arkasından bağırdım : "Turist Ömer, Turist Ömer!" dedim.
En fin, le grité "Turista Omar!" cuando lo vi a Ayhan Isik
Ya, bir sene turist olarak gelmişti buraya, ben de gezdirdim kendisini..... işte o illa tutturdu, illa ki geleceksin Danimarka'ya diye ya dedim, benim kuşlarım var ben nasıl geleyim, kim bakacak onlara?
vino de turista, yo la saqué a pasear por acá un poco. Quería que me fuera a Dinamarca con ella. Yo le pregunté quién iba a cuidar de mis pájaros?
Sadece bir kabuk kalır, bir turist tuzağı olarak.
Solo los restos de un esqueleto vacío, como una trampa para turistas.
Eminim ki, filminiz bölgeye binlerce turist çekecektir.
La publicidad atraerá turistas.
Turist olarak Jamaicaya gelirseniz bu şekilde karşılaşırsınız.
Si viene a Jamaica como turista esto es lo que verá...
Turist olduğunuzda çantanızda ucuz giysiler, karton, yiyecek içecek gerekli olmayan şeyleri bulundurmazsınız.
Como es un turista, no necesita viajar con cajas de cartón... con ropa barata y comida que necesitan sus parientes...
Benim bildiğim Jamaica,..... benim büyüdüğüm Jamaicadan çok farklı, şimdi turist olarak geldiğiniz Jamaica.
La Jamaica que yo conocí... La Jamaica en la que yo crecí, no es la que Ud. verá ahora como turista.
Yerlilerin olduğu heryerin bir turist potansiyeli var ve her turist bi yerlerde yerlidir.
Todo nativo de cualquier lugar es un potencial turista. Y todo turista es nativo de algún sitio.
Ve çok yoksul olduklarından rahat bir şekilde oldukları yerde de yaşayamazlar. Sizin turist olarak gitmek istediğiniz yerle aynı yerdir.
Y demasiado pobres como para vivir bien donde viven... que es el lugar al que usted, el turista, quiere ir...
Yani yerliler sizi gördüklerinde, turist olarak, kıskanırlar.
Cuando los nativos le ven a usted el turista, le envidian.
Eğer Jamaikaya turist olarak gelirseniz, göreceğiniz herşey burada.
Si viene a Jamaica de turista... esto es lo que verá.
( POINTY = Sivri uçlu, Turist Ömer'deki Spock'a KabaKulak denmesi gibi ) Oldukça büyük.
¿ Qué tan grande será?
Buraya turist olarak gelmedik zaten.
Pero no hemos venido a hacer de turistas.
Turist haritalarında pek yoktur.
No figura en muchos mapas turísticos.
Kızımdan iyi turist rehberi bulamazsın.
Joey, no hallarás una mejor guía que mi hija.
( POINTY = Sivri uçlu, Turist Ömer'deki Spock'a KabaKulak denmesi gibi ) Oldukça büyük.
Bastante grande...
Ben Stars Hollow İş Adamları Derneği Stars Hollow Turist Kurulu, Stars Hollow Komşuluk Örgütü ve Temiz Bir Stars Hollow Meclisi İçin Stars Hollow Vatandaşları adına konuşuyorum.
Hablo por la Asociación de Comercio de Stars Hollow... el Concejo de Turismo, la Organización de Vecinos... y los Ciudadanos para un Concejo de Stars Hollow Limpia.
Cep telefonu kullanışının artmasına rağmen yaklaşık 4.5 milyon yerli ve 2 milyon turist hala düzenli olarak paralı telefon kullanıyor.
A pesar de la cantidad de teléfonos móviles 4,5 millones de residentes y 2 millones de visitantes usan teléfonos públicos regularmente.
- Bir turist mi?
- ¿ Turista?
Hafızamın dehlizlerindeki bu yolculuğun ardından turist olma vakti gelmişti.
Después del paseo nostálgico, era hora de hacer turismo para quien te escribe.
- Üzgünüm. Ve turist olarak gelmediğimize göre..
No solo para los turistas, sino...
biraz turist gibi, fakat senin sesini kafamin içinde duymaya devam ediyorum.
Es un poco turístico ahora, pero sigo oyendo tu voz en mi cabeza.
- Turist gibi davran.
- Haz ver que eres una turista.
Ben bir turist değilim.
No soy un turista.
- Turist söğüşleme oynayacağız.
Jugarémos al Estafe al turista.
Sonuç olarak bu şehir kasım ayında turist akınına uğramıyor.
Los turistas escasean en noviembre.
Orası turist kaynıyordur şimdi.
La cima estará llena de turistas.
Olay anının, bir turist tarafından çekilmiş yeni görüntüleri ulaştı elimize.
Tenemos un video nuevo que fue capturado por un turista.
Turist! ...
¡ Turista!
Volkanlara mümkün olduğunca yaklaşmak turist şovu için iyi oluyor.
A menudo, en un vuelo bajo cerca de volcanes, es muy conveniente - Ya sabes - para el turista es un buen espectáculo.
Hildie hız için yapılmamıştır. Turist kısmını unutmadın değil mi?
El Hildie no fue construido para alta velocidad, es una nave turística, ¿ recuerdas?
- Turist vizesi mi?
- ¿ Has venido como turista?
Turist.
- Turista.
Barbara, bizler donanmanın hemşireleriyiz, turist değil.
Bárbara, somos enfermeras, no turistas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]