Turuncu Çeviri İspanyolca
1,704 parallel translation
Sodyum turuncu bir ışık yayar.
El sodio emite un brillo naranja.
On beş metre, turuncu...
A 16 metros, la luz naranja.
Turuncu.Turuncu nerede?
Naranja, ¿ dónde está el naranja?
Turuncu.
Naranja.
Bu da ne, turuncu mu?
¿ Qué es esto? ¿ Mandarina?
♫ Turuncu?
# Naranja #
Turuncu giymeyi mi özledin?
¿ Extrañas vestirte de naranja?
Sana bu turuncu kanguru'yu aldım.
Te tengo este... canguro naranjo...
Ama tek kapabildiğim bu turuncu kanguru oldu.
Pero todo lo que pude sacar fue este canguro naranjo...
Turuncu bir şapka takıp, apartman topuklu ayakkabılar ve uzun bir kürk manto giyeyim.
Sería mejor que me consiguiera un sombrero anaranjado, zapatos de plataformas y un abrigo largo de pieles.
- Turuncu.
- Naranja.
Şu ortada yanıp sönen turuncu ışığı görüyor musunuz?
¿ Ve esa luz amarilla parpadeando en el medio?
Turuncu yok. Sadece kan var.
Sólo sangre.
Konumum, Papa, Victor 2-9-1 7-5-8, araçta turuncu işaret var.
La posición es Papa Victor 291758, marcada con un panel aéreo naranja.
Turuncu jelimsi bir şey.
Es una especie de gel naranja.
Turuncu veya... pembe. Hayır, turuncu doğru.
Naranja, o rosa.
Turuncu tavşanlardan hoşlanmayan birini arıyoruz. Kesinlikle.
Estamos buscando a alguien a quién no le gusten los conejos naranjas.
Burada, kırmızı bölümler optimal yerler. turuncu bölgeler ise ikincil hedefler.
Entonces, las zonas rojas son las óptimas y las naranjas son objetivos secundarios.
Turuncu topun peşindeydik.
Fuimos al Orange Bowl.
Arjantinden bir asparagas varsa, kırmızı, ama Mexico'daki bir kamyonsa, turuncu.
Si el espárrago viene en avión desde Argentina, es rojo, pero si viene en camión desde Méjico, es naranja.
Turuncu renklileri, beyazlarla değiştirmek bana kaça patladı, bilmek ister misin?
¿ Sabe cuánto me cuesta reemplazar uno de los naranja y blanco?
Sarı küp, turuncu küp ve turuncu-sarı küp peynirlerimiz bar
Tenemos cubos amarillos, cubos anaranjados Y cubos amarillos y anaranjados
Bu şehriyeler neden turuncu?
¿ Por qué son naranjas estos fideos?
- Ya da saçlarımızın turuncu olacağını düşünmüştüm.
- O tal vez el pelo podría haber vuelto de color naranja.
Aslında ben saçlarımızın turuncu olmasını tercih ederdim.
Usted sabe que yo creo que hubiera prefiere que en realidad.
Turuncu tulumu içinde çok tatlı görünürdü.
Se veía lindo en ese traje naranja.
Koyu turuncu!
¡ Guau! ¿ Naranja fuerte?
Dur bakayım, bu turuncu tulumlar da neyin nesi?
¿ Por qué traen monos anaranjados?
Turuncu Alarm, istediğim kişiyi arayabilirim demek.
Con Alerta Naranja y más alta, puedo registrar lo que quieras.
Bu yüzden turuncu alarmdayız.
Están en alerta naranja.
Turuncu rengin yüzünden anında yakalanacağız yoksa.
Con ese naranja tuyo, ya verás como al final nos pi an.
O turuncu garajlardan birini? Oradan çalışsak?
Uno de esos garajes anaranjados, y trabajamos ahí.
Turuncu giysin varsa, ondan kurtul.
Si tienes ropa anaranjada, deshazte de ella.
- Georgia, bacakların neden turuncu?
- Georgia, ¿ Por qué tus piernas están naranjas?
Amy, turuncu çadırda bir fener asılı. Yerde de kibritler var. Onları alabilir misin?
En la tienda naranja hay una lámpara y fósforos. ¿ Puedes ir por ellos?
- Turuncu imparator balığı rengi?
- ¿ Pargo naranja?
Araba parlak turuncu bir'57 Chevy imiş.
Era un Chevy del 57, naranja oscuro.
Parlak turuncu bir'57 Chevy ha?
Chevy del 57, naranja oscuro?
- Turuncu değil.
Esto no es naranja.
Şimdi onu geri götür. Turuncu kurdeleleri al. Belki sonra sever seni.
Así que llévalo para que le pongan los lazos naranjas para que él te quiera otra vez.
Sen, turuncu gömlekli.
Tú con la playera naranja.
Hayır. Turuncu gömleğini görebiliyorum.
No, puedo ver tu playera naranja.
Teropotların turuncu olduğuna dair herhangi bir kanıt yok.
No hay evidencia de que los terópodos fueran color naranja.
- Turuncu.
- El naranja.
Turuncu duman görüldü.
Humo naranja.
Turuncu dumana nişan alın dedim.
Dije que bombardearan el humo naranja.
Bu turuncu duman mı?
- ¿ Te refieres a ese humo naranja?
Her şeyi turuncu gösteren ilaçlar alıyorum.
¡ Estoy tomando unas píldoras que hacen que todo sea naranja!
Turuncu surat çok zorluyor.
Cara de naranja lo fuerza demasiado.
Zavallı turuncu surat.
Pobre cara naranja
ve kocaman turuncu bir ruj lekesi bıraktı.
Me dejo una gran marca naranja de lipstick