English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ T ] / Tüm hayatım boyunca

Tüm hayatım boyunca Çeviri İspanyolca

1,240 parallel translation
Tüm hayatım boyunca yaptıklarımı itiraf etmek istiyorum.
Quiero confesar todo lo que he hecho en mi vida.
Tüm hayatım boyunca sizi kandırdım ve dahası kendimi kandırdım.
Os engañé a todos por el simple hecho de formar parte de mi vida, y lo que es más, me he engañado a mí mismo.
Tüm hayatım boyunca, Tanrı'dan bizi kötülükten kurtarmasını diledim.
Toda mi vida he rogado a Dios que nos libre de este mal.
Ve bu tüm ama tüm hayatım boyunca görebileceğim... korkunç şeydi.
Y fue la cosa mas espantosa que vi... en toda, toda mi vida.
Muhakkak ki iyilik ve merhamet... tüm hayatım boyunca... benimle olacak... ve ben sonsuza kadar Tanrı'nın evinde kalacağım.
"Seguramente, Tu bondad y misericordia..." "... me acompañarán... " "... todos los días de mi vida... "
- Tüm hayatım boyunca böyleydim ben!
- Lo he tenido toda mi vida.
Adım John Francis Sullivan. Cadde'de oturuyorum ve tüm hayatım boyunca buradaydım ve 1969 Dünya Kupası'nın ilk maçını burada...
Mi nombre es John Francis Sullivan... vivo en la Avenida 43 # 343, donde he vivido toda mi vida... y vi el primer juego de las Series Mundiales de 1969 aquí... en esta casa hace 30 años.
Tüm hayatım boyunca rahiplerle yaşadım. Taa ki düne kadar.
He vivido con los monjes toda mi vida.
Tüm hayatım boyunca olduğundan daha iyi hissediyorum, sen bana hasta diyorsun. Bu delice bir şey!
Nunca me he sentido mejor en mi vida, pero dices que estoy enfermo. ¡ Qué locura!
Tüm hayatım boyunca şüphelendim. En azından şeyden beri...
¿ Estás feliz en tu matrimonio?
Tüm hayatım boyunca senin gibilerle savaştım durdum.
Toda mi vida he luchado en contra de las de su tipo.
Tüm hayatım boyunca yapamam.
No voy a tirarme toda la vida haciendo esto.
Tüm hayatım boyunca soğuk suya hasret kaldım.
Toda mi vida quise tomar agua fría.
Tüm hayatım boyunca, sözlerin ve bakışlarınla beni yönettin.
Me dijisteis con palabras, miradas, lo que requeríais de mí.
Tüm hayatım boyunca hiçbir şeyi bu kadar fazla istemedim.
Claro que sí. Nunca había ansiado tanto algo.
Tüm hayatım boyunca sevdiğim adamın
La del único amor de mi vida
Tüm hayatım boyunca her zaman yanımdaydın.
Siempre estuviste ahí conmigo, toda mi vida.
Tüm hayatım boyunca, girip çıktım.
Entré y salí toda mi vida.
Tüm hayatım boyunca tam bir eşektim.
He sido un imbécil toda mi vida.
Tüm hayatım boyunca bu anı düşledim!
¡ Toda mi vida llevo soñando con este momento!
Chandler.. Tüm hayatım boyunca.. Bu kadar şanslı olabileceğimi hiç düşünmemiştim.
Chandler en toda mi vida nunca pensé tener tanta suerte...
Tüm hayatım boyunca uçmak istemişimdir.
Toda mi vida, quise volar.
Tüm hayatım boyunca sürse bile, anneni kimin öldürdüğünü bulacağım.
Encontraré al asesino de tu madre, aunque me lleve la vida.
"Tüm hayatım boyunca sürse bile."
"aunque me lleve la vida."
Ben bunu tüm hayatım boyunca hayal ettim, ve-ve... bu elbiseyi, çiçekleri ve hatta orkestranın çalacağı... müziği bile önceden düşündüm.
He soñado con esto toda mi vida... y me he imaginado el vestido y las flores... hasta la música que iba a tocar la orquesta.
Sanırım bu haberin tüm hayatım boyunca aldığım en muhteşem haber olma olasılığı bir hayli yüksek.
Creo que esta podría ser la información más maravillosa que he recibido en toda mi vida.
Tüm hayatım boyunca hem gece hem de gündüz hep sıkıldım.
Toda mi vida, día y noche. Me aburro tanto.
Tüm hayatım boyunca hem gece hem de gündüz hep sıkıldım.
Toda mi vida. Día y noche. Me aburro tanto.
Tüm hayatım boyunca sıkıcı olarak çağırıldım.
Siempre me han dicho que era un aburrido.
Tüm hayatım boyunca, kendi korkularımın esiri oldum.
Durante toda mi vida, he sido víctima de mis propios miedos.
Biliyorum kasabayı ve her şeyi tahrip etmeleri berbat bir şey fakat bu, tüm hayatım boyunca içtiğim en iyi vanilya sütü.
Sé que es una mierda eso de que estén arruinando el pueblo y todo lo demás pero este es el mejor café con vainilla que he tomado en mi vida.
Tüm hayatım boyunca, Onu peşimde sürükledim.
Toda mi vida, la he arrastrado.
Tüm hayatım boyunca hiç bu kadar küçük düşürülüp, utandırılmamıştım.
Nunca me habían humillado y avergonzado así en mi vida.
Tüm hayatım boyunca burada yaşadım.
Viví aquí toda mi vida.
Dünyada boş boş yürüdüm tüm hayatım boyunca, Bir şair olduğumu bilmeden!
¡ Toda mi vida caminé sobre la Tierra sin saber que soy un poeta!
Ben bu günü tüm hayatım boyunca düşlerdim.
He estado soñando con ese d ´ ia toda mi vida.
Ama tüm hayatım boyunca Reese gibi çocukları tanırım.
Pero he conocido chicos como Reese toda mi vida.
Tüm hayatım boyunca sen ve Leo bana kırılgan bir Çin vazosuymuş gibi davrandınız, ufak bir dokunuştan kırılacağımdan korktunuz, çünkü babam ben yedi yaşındayken bıçaklanacak kadar salaktı.
Toda la vida Leo y tú me trataron como si fuera de porcelana, temiendo que me rompiera con el toque más leve, porque papá fue un estúpido que se dejó matar cuando yo tenía 7 años.
Tüm hayatım boyunca bunu hayal ettim.
He soñado con este momento toda mi vida.
Tüm hayatım boyunca, normal biri olmak istedim.
Toda mi vida quise ser cierta persona. Una persona normal.
Kendi fikrimi belirtmek istemiyorum ama ille de öğrenmek istersen, emin ol benim fikrim hep, senin tam bir bela olduğun olacaktır. Ve ne zaman senin bu şirin süs bebeği suratını görecek olsam, tüm hayatım boyunca boşa harcadığın saatlerim üzerinden dökülünceye kadar seni tutup sarsmak isterim.
No te voy a dar dos centavos, pero si quieres mi opinión, ten la seguridad de que siempre será que eres una molestia increíble y cada vez que veo tu cara de muñeca de trapo me hace querer levantarte y sacudirte
Tüm hayatım boyunca.
Toda mi vida.
Tüm meslek hayatım boyunca gördüğüm...
Durante mis...
Tüm hayatımız boyunca evliliğimizi yoluna koymak için çalışabiliriz ama burada seninle geçireceğimiz sadece birkaç yılımız kaldı.
Él y yo tenemos el resto de nuestras vidas para trabajar en nuestro matrimonio. Pero solo nos quedan un par de años más contigo aquí.
Aşkım Tüm hayatımız boyunca
Mi amor E l resto de nuestra vida
San Francisco'daki Berkeley Üniversitesi'nin psikologları tarafından gerçekleştirilen ve 40 yıldır süren inanılmaz bir araştırmaya göre bir fotoğraf çekilirken gösterdiğimiz anlık bir gülüş, tüm hayatımız boyunca yaşayacağımız mutluluğu öngörebiliyor.
Bueno, un sorprendente estudio realizado más de cuatro décadas por los psicólogos en la Universidad de Buckley, cerca de San Francisco, descubrió que si realmente sonrisa o no en un solo momento, la toma de una fotografía, puede predecir la felicidad de toda nuestra vida
Aşkım Tüm hayatımız boyunca
Oh, mi amor! El resto de nuestras vidas
Tüm iş hayatım boyunca Böylesine uyumlu bir çifti daha önce hiç görmedim.
En todos mis años en el negocio nunca había visto una pareja tan perfecta.
Tüm hayatımız boyunca senin istediklerini yaptık.
Toda nuestra vida lo único que has hecho ha sido dictar lo que tu quieres.
Tüm hayatımı insanları cezalandırarak geçirdim, ve yıllar boyunca tercihler yapmak zorunda kaldım.
Pasé toda mi vida castigando a la gente y con los años, he debido tomar decisiones.
Bütün hayatım boyunca burada yaşadım... tüm bildiğim bu.
He vivido aquí toda mi vida y... Es todo lo que conozco.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]