English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ U ] / Ulaşılamıyor

Ulaşılamıyor Çeviri İspanyolca

368 parallel translation
Granite 1466 ile aranı yaptın mı? Yoksa hâlâ ulaşılamıyor mu?
¿ Le contestan en 1-4-6-6 ó comunica?
- Hayır, iki kere aradım, ulaşılamıyor.
Intenté dos veces. Está con un paciente.
Ve onlara ulaşılamıyor. En azından kurtarma uçaklarıyla.
No se puede llegar con aviones de rescate.
General von Brock'e geçici olarak ulaşılamıyor.
El general von Brock no puede ponerse ahora.
Amiral Stark'a ulaşılamıyor. Genelkurmay Başkanı'na mı götürmeliyim?
Stark no está. ¿ Se lo doy al Jefe del Estado Mayor?
Warren ve Wermont arası 4. Bölgedeki telefon hattına hala ulaşılamıyor.
Los teléfonos siguen averiados entre el sector de Warren y Vermont.
Ulaşılamıyor. Saatin hattını kestiler. Belli ki faturasını ödememiş.
El reloj hablante no habrá pagado la factura.
Bayan Bryant'a hala ulaşılamıyor.
La Srta. Bryant no está disponible aún.
Telefonla bile ulaşılamıyor.
Ni siquiera puede ser localizado por teléfono.
Üzgünüm efendim. Aradığınız numaraya ulaşılamıyor.
Perdón, el número está descompuesto.
Kaptan Dalton şu anda komada ve ulaşılamıyor.
El capitán Dalton está en coma y no está disponible.
Ulaşılamıyor.
No se le puede localizar.
Aradığınız numaraya şu an ulaşılamıyor.
El número que ha marcado está fuera de servicio.
Şu an kendisine ulaşılamıyor.
No está disponible.
Aradığınız kişiye ulaşılamıyor...
La persona que Ud. llamó no está disponible...
Aradığınız numaraya ulaşılamıyor...
El teléfono celular al que Ud. ha llamado está apagado...
Cevap gönderilemiyor. Göndericinin adresine ulaşılamıyor.
no puede contestar falta dirección del transmisor
Ona ulaşılamıyor.
Está inalcanzable.
Stella'yı bul dedim! Bana ulaşılamıyor diye dönme.
¿ Y me vuelves con un "Está inalcanzable"?
Dinle ve öğren! Bu ofis için ulaşılamıyor diye bir kelime yok!
En esta oficina, la palabra "inalcanzable" no existe.
"Ulaşılamıyor" diğer budalalarda işe yarayabilir!
"Inalcanzable" tal vez funcione con otros. ¡ Pero aquí no!
Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor... lütfen daha sonra -
El cliente que ha llamado no está disponible. Está bien.
Kayıtları ulaşılamıyor.
No se puede acceder a los registros. Han sido borrados.
Kendisine ulaşılamıyor.
Lo siento, no está disponible.
Ve, aniden, Başkan'a ulaşılamıyor!
! Y, de pronto, el Presidente no está disponible!
Aradığınız mobil telefona ulaşılamıyor.
La unidad móvil no está respondiendo o está fuera del área.
Mulder, aç şu telefonu. Aradığınız numaraya şimdi ulaşılamıyor.
Mulder, contesta el teléfono.
Markus'la bağlantı kurmak için defalarca girişimde bulundum, ama ona ulaşılamıyor.
Intenté contactar con Markus repetidas veces, pero siguió inaccesible.
Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor.
La persona a la que ha llamado no está disponible en este momento.
Aradığınız numaraya şuan ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
El número discado no se halla disponible.
Çevirdiğiniz numaraya şu anda ulaşılamıyor. Kaplama alanı dışında ya da kapalı olabilir.
El suscrito al que ha llamado no está disponible
Çevirdiğiniz numaraya şu anda ulaşılamıyor.
El suscriptor no está disponible.
Professor Thon'a ulaşılamıyor.
El profesor está ilocalizable.
- Ulaşılamıyor.
No puedo localizarlo.
Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.
El telefono al que ha llamado esta apagado o fuera de cobertura. Por favor, vuelva a intentarlo.
- Bu, ulaşılamıyor mu demek? Evet, öyle.
Si eso significa que no pueden llamarla, así es.
Aradığınız numaraya şu an ulaşılamıyor.
El suscriptor al que ha llamado está fuera de servicio.
... ulaşılamıyor.
... no está disponible.
... ulaşılamıyor.
- no está disponible.
Aradığınız numaraya ulaşılamıyor.
No se ha podido establecer su llamada.
Aradığınız numaraya şu an ulaşılamıyor.
El celular al que intenta comunicarse está fuera del área de cobertura.
Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor...
El cliente al que usted llama no se encuentra disponible.
- Telefonla ulaşılamıyor.
No está localizable.
- Bilgiye ulaşılamıyor.
- Codificando canal rojo.
Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor.
Ahora no podemos atenderle.
Aradığınız numaraya, şu an ulaşılamıyor.
El número que llamó está fuera de servicio.
Bir daha ofisimde ulaşılamıyor kelimesini kullanırsan, Tanrı şahidim olsun ki..
Si vuelves a usar la maldita palabra "inalcanzable"
Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor.
Disculpe.
- Çevirdiğiniz numaraya... -... şu anda ulaşılamıyor.
el suscrito al que ha llamado no está disponible
- Ona ulaşılamıyor.
- Está incomunicada.
Ulaşılamıyor.
El número está bloqueado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]