English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ U ] / Ultimate

Ultimate Çeviri İspanyolca

119 parallel translation
Tangle-Abel-One, ben Ultimate-1'den Albay Cascio.
Tango-Alfa-Uno, habla el coronel Cascio en Último Uno.
Turkey-1, burası Ultimate-1.
Pavo Uno, aquí Último Uno.
Turkey-1, burası Ultimate-1. Duyabiliyor musunuz?
Pavo Uno, aquí Último Uno, ¿ me oye?
Burası Ultimate-1.
Aquí Último Uno.
Ultimate-1 / Red-1 konferans hattını aktifleştirin lütfen.
Active el teléfono Último Uno / Rojo Uno, por favor.
Ultimate-1, burası Turkey-1.
Último Uno, aquí Pavo Uno.
Ultimate Behemoth'dan bahsediyor olmalısınız.
Sí. Tenemos el Monstruo Máximo.
Görünüyor ki Ultimate Behemoth sizin harcama limitinizden birazcık fazla.
- Ah. El Monstruo está un poco lejos de su alcance.
Şimdi The Ultimate Losers'ız. ( Nihai Ezikler )
Ahora somos Los Últimos Perdedores.
General Lee is the ultimate strategist, a master deceiver.
El General Lee es el estratega máximo, un maestro del engaño.
Monica, ben Ultimate Dövüş Şampiyonu olmak istiyorum.
Mónica, quiero ser campeón de combate extremo.
Ultimate Dövüş Şampiyonu olmak istiyorum.
- Ser campeón de combate extremo.
Kind of makes you wonder if there even is a Lord... if there is ultimate punishment for our so-called sins.
Lo que me hace pensar, que si existe algun Dios... si es que hay un castigo para todos nuestros pecados
Haftada iki kez frizbi oynarım.
Juego a "ultimate frisbee" dos veces por semana.
... "Ultimate Spring Break" kesinlikle bedava.
Ultimas Vacaciones de Primavera, absolutamente gratis.
"Girls Gone Wild Ultimate Spring Break" ... video kaset yada DVD sadece 9.99 dolar.
"Girls Gone Wild Las Mejores Vacaciones de Primavera" en video o DVD por sólo $ 9.99.
Ona "Eastenders ve Ultimate Force'da harikaydınız Spandau Ballet'te de öyle" dersin.
- Pídele a Ross Kemp que te dé una frase. Díle, " Creo que estuviste genial en EastEnders, en Ultimate Force.
Oh, dostum, haydi ama, bu sanki benim suçum mu? Ultimate Fighter elemanları tarafından kovalanmamız benim suçum mu?
Oh, amigo, vamos como si fuese mi culpa... que hayamos sido perseguidos por el último luchador mundial.
Üniversitede ultimate frizbi oynuyordum ve çok keskin tırnakları olan çıplak ayaklı bir adam vardı.
Estaba jugando con un disco volador y había un tipo con los pies descalzos y una uña...
Bütün Christy Ultimate Güç şey beni tür şaşkına var.
Todo el asunto del Poder Definitivo de Christy me tiene confusa.
Triad Ultimate Güç alır ise, hiçbir yerde güvenli olacak.
Si la Tríada logra el Poder Definitivo, ningún lugar será seguro.
Ama Phoebe at üzerinde Ultimate Güç anahtarı ne düşündüm, ben, bilirsin, sadece bu kez almalıdır Tür şeyleri kontrol ve...
Pero con la clave del Poder Definitivo en casa de Phoebe he pensado en aprovechar este rato para ojear cosas y...
Şimdi Triad çıkarmak gerekir, onlar Ultimate Güç olsun önce.
Necesitamos eliminar a la Tríada ahora antes de que se hagan con el Poder Definitivo.
Ultimate Güç.
El Poder Definitivo.
O Ultimate Güç nedir?
¿ Ella es el Poder Definitivo?
Eğer Ultimate Güç hakkında bildiklerini bize ister misin?
¿ Te importa decirnos qué sabes del Poder Definitivo?
Ultimate Güç ile birleştirmek için.
Unirte al Poder Definitivo.
Evet, bilirsin, Ultimate Güç, nihai tehdit, nihai şeyler.
Sí, ya sabes : El Poder Definitivo, la amenaza definitiva, lo definitivo.
Bu Ultimate Güç anahtarı sonra olmasıdır kim.
Quien lo ordenó busca la clave del Poder Definitivo.
I akıllı iseniz onları çok, Ultimate Güç koşum yardım ediyorum...
Les ayudo a controlar el Poder Definitivo, así que...
Hangi bir tek ben kaldım gelir nerede Ultimate Güç bulmak için kim bilir.
Así que soy el único que sabe dónde encontrar el Poder Definitivo.
Ben Ultimate Güç hakkında yalan değildi.
Lo del Poder Definitivo es verdad.
Ben sadece Ultimate Güç bulundu anlamına geldiğini düşünüyorum.
Creo que hemos encontrado el Poder Definitivo.
Onlar Ultimate Güç olması gerekiyordu.
Se supone que son el Último Poder.
Eğer benimle Ultimate Güç durdurmaya yardımcı yoksa Ama hey, bu tamam.
Pero si no quieren ayudarme a detener al Último Poder no pasa nada.
Ama, biliyorsunuz, Ultimate Güç, gizemli şeyler lazım go, tik-tak.
tengo que irme.
Ben düşünmeye başlıyorum bu Ultimate Güç güç bize deli etmektir.
Empiezo a pensar que el poder del Último Poder consiste en volvernos locas.
Onlar sözde "Ultimate Güç."
Lo llaman "el Último Poder".
Onlar vanquish Ultimate Güç yapacaktın mi?
¿ Que iban a destruir el Último Poder?
Bir dahaki ve son sefer koşmamın tek sebebi frizbiyi icat edeni yakalamak için olacak.
La próxima y última vez será para matar al inventor del Ultimate Frisbee.
Ultimate için hâlâ kızgın değilsin değil mi?
No puedes aún estar enojado con aquello de AltiMed.
- Ultimate hisseleri almamı önerdi.
Él me aconsejó comprar acciones de AltiMed...
Tek kelime, Ultimate.
Una sola palabra : AltiMed.
Kononsberg, Ultimate'la ilgili olarak neredeyse yakalanıyordu.
Kononsberg estaba casi fundido a causa de AltiMed.
Ama Kononsberg, Ultimate için lobi yapıyordu.
Pero... Kononsberg movía influencias a favor de AltiMed, y tu comité estaba investigando a AltiMed.
Larry'nin Ultimate Komisyonu'nda ifade verecekti.
Él iba a testificar ante la comisión de Larry sobre AltiMed.
Robbie paraya sıkışmıştı, Ultimate'ta başkan yardımcısıyla ilişkisi. Nefreti.
Robbie estaba falto de dinero, e... involucrado con el Vice-Presidente en lo de AltiMed, y su resentimiento.
Bilinen son işi Ultimate Güvenlik şefliği.
Su última ocupación conocida fué la de jefe de seguridad de AltiMed.
Brew King'de dövüş final müsabakasını seyrediyorduk takımın geri kalanıyla. Neden?
Estábamos viendo Ultimate Fighting en el Brew King... con el resto del equipo. ¿ Por qué?
Adı The Ultimate...
- Bien.
Sizin komisyon Ultimate'ı inceliyor. - İnceliyorduk.
Estábamos investigando.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]