English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ U ] / Unte

Unte Çeviri İspanyolca

39 parallel translation
- Ben Sinyor Unte. Polis şefiyim.
- Soy el señor Unte, comisario de policía.
"Yılların izlerini silin."
"Unte los años fuera"
Tanrı seni günahtan korusun... seni kutsasın ve yanına alsın!
Que el Señor te libere de pecado te unte y te lleve al cielo!
Bunu losyonu Maggie'nin vücuduna sürerseniz döküntüler iyileşir.
Unte a Maggie con esta loción de calamina y los granillos se curarán.
Bisküvime tereyağı sürebilir misin?
¿ Te gustaría que te unte tu palito con mantequilla?
Kıçını sızma zeytin yağı ile ovmamı istiyor galiba.
Quiere que te unte aceite de oliva entre las piernas.
Belki de bir dilim ekmeğe fıstık ezmesi sürüş şekli olur.
Quizás será la forma que unte mantequilla de maní en una rebanada de pan.
Tişörtünü çıkarıp, biraz güneş kremi sürmeme ne dersin?
¿ Te qu ¡ eres qu ¡ tar el suéter para que te unte bronceador en la espalda?
Belediye başkanı bugün saat 14 : 00'te basın toplantısı yapacak. Bu toplantıda kendisinin bokunu benim dolgun ve doğal göğüslerime sıvaması bekleniyor.
El alcalde programó hoy una conferencia de prensa a las 2 : 00 PM... donde se espera que unte su mierda... sobre mis grandes tetas naturales.
Piskopos'a bildirmek gerekmez mi? Böylece Nottingham ekmeği üstüne Nottingham balı sürebilsinler.
¿ No debería saberlo el Obispo para que el clero unte miel de Nottingham en su pan?
Sen ketçapa boğduktan sonra çok güzelleşti.
- Bastante bien después se unte en salsa de tomate. - ¿ Sí?
Ayrıca sivillerin iplerini çözmeye çalışmanız hile olarak sayılacak ve biliyoruz ki kahramanlar hile yapmaz. Tamam mı?
Además, cualquier intento de unte los civiles inocentes trampa se considerará y sabemos héroes no hacen trampas bien
- Onu tereyağında pişirmemi mi istiyorsun?
- ¿ Quieres que les unte manteca? - Lentamente.
Unte kowlting gonya gut, to pochuye ke?
¿ unte kowlting gonya gut, to pochuye ke?
Unte kowlting gut...
- Unte kowlting gut...
Unte kowlting gonya gut, to pochuye ke.
Unte kowlting gonya gut, ti pochuye ke.
Kadın saçını taradı yüzüne balina yağı sürdü ve kendini kibarca temizledi.
Me peiné, unté grasa en mi cara y me limpié.
İncirler daha dallarındayken, onlara zehir bulaştırdım.
Unté con veneno Ios higos mientras todavía estaban en eI árbol.
Öncelikle, Onu yağladım.
Primero, le unté el aceite.
Senin için tereyağı sürdüm.
Le unté mantequilla para ti.
Bu bitkiden sürünce bir saatte hepsi yok oldu.
Me unté un poco de planta neem y me curé en una hora.
Tepsiyi yağladım.
Lo unté.
- Torpil yaptırdım, birkaç kişiye rüşvet verdim, kendimi bir aşçı yardımcısına sattım ve eklemeliyim ki çok nazik bir adamdı.
- Tiré de unas cuerdas, unté unas manos.... - soborné a un chef, muy amable - quiero que seas feliz.
Ama kuyruklarını sıcak tereyağına batırmıştım.
Pero unté sus colas con manteca tibia.
- Bir süre üfleyeceksin ahşabı ısıtacaksın, biraz yağ sürüp işe girişeceksin, oldu bitti.
- La metí un rato noté el calorcillo de la madera, la unté con el aceite de los pistones y listo.
Şuraya gelmiş, sileyim.
Lo unté a usted, venga, déjeme limpiarlo. - No.
Ekmeğimi bandım.
La unté en pan.
Doktor, iki gün önce, miksere nemlendirici şişesi attım.
Doctor, hace dos días, unté una galleta con crema humectante.
" Hey, George, taşaklarıma fıstık ezmesi sürdüm.
" George, me unté las pelotas con manteca de maní.
Neler oluyor böyle?
¿ Qué demonios sucede? - Lo unté.
Ona bolca Vazelin sürüp, kımıldamadan durması için uğraştım. Bu arada Bay Plum, hedefi tutturması için Chum'a yardım ediyordu.
Unté profusamente a Tulip con vaselina y traté de sostenerla quieta mientras el Sr. Plum se afanaba en guiar a Chum.
Derisi yüzüldü kavruldu, ançüez yağına batırıldı ekmek kırıntısıyla kaplandı on saniyeliğine ızgarada tutuldu limon suyu yedirilmiş zeytinyağı, hardal ve acı biber ile servis edildi.
Le quité la piel la doré, le unté mantequilla de anchoa la empanicé con pan molido finamente en el asador otros diez segundos y la serví con aceite de oliva batida con limón, mostaza y chile.
30 dolarlık değerinde işe yaramaz sidik torbasını sürdüm ve ben de ikinci bir iş aramaya çıktım. Kusura bakmayın.
Así que me unté 30 dólares de una vejiga de mula inútil y fui a buscar un segundo empleo yo también.
Yapma... Onu fıstık ezmesinden ona bolca sürdüm ve durmadan ilaç verdim şimdi ona sünger banyosu mu yapacağım?
Vamos ya lo unté con crema de maní, lo llené con fármacos ¿ ahora debo darle un baño de esponja?
Hatta ekmeği yağla kapladım.
Hasta unté el pan con manteca, como se debe.
- Emma'ya onu sürmüştüm! - Emin misin?
- ¡ Unté a Emma con esa cosa!
Pekâlâ Lois. Burnumun içini de diş macunuyla güzelce temizledim yani eski usul "direkt dalış yapma" şeysini yapmaya hazırım. Dediğimi anladıysan?
Lois, unté un poco de pasta dental dentro de mi nariz, así que estoy dispuesto a tomar el viejo "clavado Nestea" si sabes lo que digo.
Eve gelir gelmez, onu kayganlaştırıcıya buladım ve her bir altın santimini götüme soktum.
Apenas volví a casa, lo unté de lubricante de pies a cabeza y me lo metí en el culo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]