Usulca Çeviri İspanyolca
385 parallel translation
Çöp gibi de yaşamalıydım. ... ve çöp gibi de usulca yok olmalıydım. Hiç kimseyi rahatsız etmeden.
Debería haber vivido como basura... y desaparecer silenciosamente como basura.
Usulca içeriye girer umarım.
Ahora voy a bajar a Bebé.
Lütfen usulca aşağı in.
Por favor, baja muy despacio ahora.
İşim bitince usulca ineceğim David ama önce bir şeyi öğrenmek istiyorum.
Cuando te haya dicho una cosa, lo haré, David... pero antes necesito saber algo.
Usulca git.
Rápidamente.
Yavaş ve usulca yap.
Hazlo lento y bien.
Gayet usulca söyle ve hemen uykuya dalacaksın.
Dilas en voz baja y pronto te quedarás dormida.
Lakin, iyi organize olduk, telaşeye vermeden, sessiz sedasız, gayet usulca mütevazi işlerimizi hallettik.
Pero estaba todo organizado, ya habíamos arreglado nuestros asuntillos de forma que como quien no quiere la cosa y sin que nadie se enterara...
Şimdi usulca voltanı al ve beceriksizliğinin faturasını da bana yolla.
Váyase de aquí y mándeme la cuenta por su fracaso.
Hafif bir rüzgâr bizi usulca enginin güvenli alanına sürükledi.
Un ligero viento nos llevó silenciosamente... a la zona segura de alta mar.
Diğer bir deyişle sahnede usulca soyunan şu kadın bedeni yağlı bir biftek bir bardak likör bir şişe kafur streptomycin, uranyum...
El cuerpo de esa mujer que se contonea ahí arriba es un jugoso filete. Un trago de aguardiente, una dosis de alcanfor, testosterona, estreptomicina, uranio –
# Yol verin, dikkat edin, usulca yana çekilin.
Haced paso Cuidado, haceos a un lado
Böylece onun dediği gibi yaptım ve usulca rahmine sokulup,..
Hice lo que ella me dijo.
Ay, usulca gözden kaybol, kaybol Kaybol, kaybol gözden.
Luna, te vas, te vas, te vas
Sabah olunca ihtiyar adam kapısından artık solmakta olan aya bakarak yatağından usulca kalktı ve pantolonunu düzeltip giydi.
Al amanecer el viejo simplemente despertaba,... miraba por la puerta abierta a la luna moribunda,... desenrollaba sus pantalones y se los ponía.
Evet ama usulca.
Sí, pero dulcemente.
Olacak iş değildi! Ama bu sırada kapı usulca açılıverdi. Annem evden çıkarken,
Me persiguió de nuevo, me alcanzó, pero se abrió la puerta, pues mamá le había dicho :
Kapıyı usulca açtı, sakince içeri girdi.
Abrió la puerta despacio y entró tranquilamente.
Usulca kapıyı araladığımda... o aynadan görmüştüm seni.
Te vi en aquel espejo... cuando abrí la puerta silenciosamente.
Jim'in ayakları bir süre Catherine'in bir ayağına yapışık kaldı. Sonra Catherine usulca ayağını çekti.
Los de Jim, permanecieron un momento apoyados en... los de Catherine, que fue la primera en retirar suavemente el suyo.
- O zaman başladığın işi neden usulca devam ettirmiyorsun?
- ¡ Eso no puedo saberlo con certeza!
... bombayla usulca uğraşırsanız, karşınıza bir çok kablo çıkar, kilidi kurcalarsanız anında, gecikme olmadan patlar.
Manipulen el grillete, fastidien los cables, traten de forzar el cerrojo... instantáneamente, sin demora... pum.
Kuyruk pervanesini vurup bizi usulca inmeye zorluyor.
Quiere inutilizar el rotor de cola.
Usulca öp beni Gerçekten sev
Lt nada de especial importancia. En alguna ocasión, I olvide
Usulca çevresini sardık...
¡ Lo acorralamos entre todos!
Bir fare kapanıyla... usulca maymun yakalayacağız.
Despacio, despacio, se coge al mono con una ratonera.
Ben kara faresiyim, denizin geminin yanlarına usulca çarpması güzel bir kitap okumak...
Verá, soy marinera de agua dulce. Y bueno, oír cómo el mar golpea suavemente los costados del barco, estar acurrucada con un buen libro...
Işıl ışıl bir geceydi, müzik usulca çalıyordu, ve karanlıkta dans ediyorduk.
Hacía una noche preciosa... Y sonaba esa música suave y nosotros allí, bailando en la oscuridad...
Şimdi usulca, Andros, nefes al.
Ahora tranquilo, Andros, respira...
Kulağına usulca fısıldadım,'Ne güzel dudakların var'diye
Yo susurro en su oreja que labios adorables usted tiene
Kulağına usulca fısıldadım,'Ne güzel gözlerin var'diye
Yo susurro en su oreja que ojos bonitos usted tiene
Kulağına usulca fısıldadım,'Saçların ne güzel'diye
Yo susurro en su oreja Que cabello bonito usted tiene
Kulağına usulca fısıldadım,'Bluzun ne güzel'diye
Yo susurro en su oreja que bonita blusa usted tiene
Kulağına usulca fısıldadım,'Eteğin ne güzel'diye
Yo susurro en su oreja que falda bonita usted tiene
Kulağına usulca fısıldadım,'Başka bir filme gidelim'diye
Yo susurro en su oreja Vamos al cine'ella dice :
Şimdi tüm bunların ne anlama geldiğini usulca anlatacaksın bana.
Ahora me explicará de qué trata todo esto.
Sessizce, usulca...
En silencio... en silencio...
Ellerimi usulca ona yaklaştırıp dokunmaya cesaret edebildim... Hafifçe okşadım delicesine sevdiğim perimin saçlarını...
avanzo un poco las manos voy... hacia la derecha y toco... rozo los cabellos de mi hada de la maravilla adorada
Kasları ay ışığında güçlü görünüyordu. Kadın adını usulca söyleyince bahçıvan ona doğru gitti.
Este entró, se detuvo un momento, como percibiendo la presencia de alguien en el cuarto.
Frieda ona şaşkın şaşkın baktı ve bir elini usulca yanağında gezdirdi. Sanki onun nasıl göründüğünü hatırlamaya çalışıyor gibiydi.
Le miró asombrada y acarició su mejilla como para revivir su memoria
Yavaş yavaş açılıyor ve gece usulca içeri giriyor.
Se abre lentamente, lentamente y la noche penetra con suavidad.
Artık yapabileceğin tek şey usulca Buda'nın yolunda ilerlemek.
Todo lo que puedes hacer ahora es ir en paz en tu camino hacia la tierra de Buda.
Kahvaltı tepsisini odana getirecekler... sen de usulca gelip beni uyandırırsın.
Pediré que lleven la bandeja a tu habitación. Y me despertarás con cuidado.
Yanına usulca geldik, ama dinlenmeye ihtiyacın var gibiydi.
Subimos, pero nos imaginamos que necesitabas descansar.
Mutsuzluk, üzerine çökmedi neredeyse usulca sokuldu sana.
No es que el infortunio se haya precipitado sobre ti, si no que se ha ido insinuando casi suavemente.
Elini usulca yukarıya doğru kaydır.
Deja que tus manos se deslicen suavemente.
Kollarını ona dola ve usulca göğüslerini okşa.
Enlaza tus brazos a su alrededor y suavemente acaricia sus pechos.
Usulca gidiyorum memur bey.
Me iré, agente.
Bana bir öpücük ver ve giderken kapıyı usulca kapatıver.
Sóplame un beso y vete.
Aşkın çiçek açtığı havada sevginin olduğu yerde Usulca öp beni Gerçekten sev Sevgilim, bu büyüyü de hisset
La i está con usted.
Usulca.
Con cuidado.