English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ U ] / Uyandırma

Uyandırma Çeviri İspanyolca

635 parallel translation
Lütfen uyandırma.
"No la despiertes, por favor."
Uyandırma. Geceleri uyuyamıyor da.
No lo despierte, tiene insomnio.
Dinah'ı uyandırma.
No despierte a Dinah.
- Tarzan, uyandırma şimdi.
- Tarzán, no le despiertes ahora.
Diğerlerini uyandırma.
No despiertes a los demás.
Onları uyandırma.
No les despiertes.
Ya da gece rüyanda kimi gördüğünü sormak için, seni uyandırma mı isterdin? Hayır.
que te despierte por la noche para saber con quién sueñas.
Kalktığında beni uyandırma.
CHARLES ES UN POCO TONTO.
Dram ve merak uyandırma açılarını vurgula.
Haga uso del drama y del suspenso.
Merhaba Spartaco. Uyandırma onu. Uyandırma.
Spartaco, no despiertes a la niña...
Sessiz ol, konuşma, çocuğu uyandırma. Çocuğu uyandırma.
Cuidado, no despertemos a la niña.
- Çocuğu uyandırma.
- No la despiertes.
Uyandırma, Uyusun daha iyi.
Si yo fuera usted, le dejaría dormir.
Ellerini cebine sokma. Güveleri uyandırma. Fare gibi kokuyor!
¿ Cuanto nos cuesta este coche al día?
"Uyuyan kaplanı uyandırma."
"No despiertes a un tigre que duerme".
Ernst'i uyandırma, uyusun.
No despiertes a Ernst. Duerme.
Biz en iyi otellerde de en kötü hangarlarda da yattık, anlayacağın bize acıma duygularını uyandırma.
Hemos estado en los mejores hoteles y en los peores hangares. Así que no sienta lástima.
Şüphe uyandırma, Alicia.
Alicia, no debes ser desconfiada.
Parson, bir kaç adam ayarla, diğerlerini uyandırma, benimle gel.
Párroco, reúna a un par de hombres... medianamente sobrios ; los veremos afuera.
Koskocaman salağın tekiyim, ama sakın beni uyandırma. Rahat ver bana.
Soy una enormemente ridícula ama de casa, pero no hagas que me levante.
Kızları uyandırma.
No despiertes a las niñas.
Uyandırma.
No lo despierten.
Ve beni sabaha uyandırma, ölmüş olabilirim.
Y no me despiertes mañana, podría estar muerto.
Uyandırma servisini aramayı unutmuşum.
Me había olvidado de llamar para que me despierten.
Uyandırma servisine.
Ya te lo he dicho, he llamado a la telefónica para que me despierten.
Tanrı aşkına uyandırma onu dadı.
Por amor de Dios, no lo despiertes.
Albuquerque gelmeden uyandırma.
No me despiertes hasta que lleguemos a Albuquerque.
Uyandırma servisi.
Soy la telefonista.
Uyandırma servisiydi. 8.30'da aramalarını istemişsiniz.
Era su aviso de las 8 : 30, de la telefonista.
Hiç uyku uyuyamayan birinin uyandırma servisini araması... sizi şaşırttı mı Bay Dobbs?
Alguien que no puede dormir y pide que la despierten, ¿ le sorprende, Sr. Dobbs?
Benim çok berbat bir hafızam var. Uyandırma servisini uyandırılmak için değil, bir şeyi hatırlamak için ararım.
Verá, tengo una malísima memoria, así que la llamada no era para despertarme, sino para recordarme algo,
Ayrıca, uyandırma servisi düzenli olarak... kullanılıyor muymuş? Eğer öyleyse, tüm ayrıntıları alalım.
Quiero saber si era un abono diario... al servicio de despertador, y, de ser así, que nos den todos los detalles.
Dün akşam Walliston 294'tan sadece uyandırma servisi için aramışlar.
Lo único que consta de anoche desde Walliston 294 es una alarma.
8.30 uyandırma servisi işinin konumuzla ilgisi yok.
El aviso de las 8 : 30 no significa nada.
Çünkü uyandırma servisinin aramasını... kocasının intiharındaki sorumluluğundan... kurtulmak için kullanabileceğini düşündü. Bu davranışı da affedilebilir bence.
Porque pensó, como es comprensible, que usted usaría esa llamada de aviso... para evadir su responsabilidad en el suicidio.
Onu uyandırma.
No le despiertes.
Sakın uyandırma.
No lo despiertes. Todavía hay tiempo.
Uyuyan diğerlerini uyandırma çabalarımızın sonucu, ışınlanmış olanın durumuna bağlı.
La resurrección de los otros espera el éxito o el fracaso del herido que tenemos a bordo.
Uyuyanı uyandırma, ha?
Dejar las cosas como están, ¿ eh?
- Uyandırma onu.
- No lo despiertes.
- Bizi uyandırma nedenin bu mu?
- ¿ Es esto la emergencia?
Babanı uyandırma.
No despiertes a tu padre.
Onu uyandırma Tim.
No la despiertes, Tim.
Bebeği uyandırma Tim.
No... No despierte a la bebé, Tim.
Uyandırma servisi, yardım için bir yakarış.
Una llamada de atención. Un grito pidiendo ayuda.
Sakın uyandırma.
No la despiertes.
Ne zamandan beri gripler, insanlarda başkalarına saldırma isteği uyandırıyor?
¿ Desde cuándo la gripe te hace querer atacar a las personas?
- Uyandırma servisi ister misin?
- ¿ Una llamada para despertarte?
Onu uyandırma.
No le despiertes, es un niño.
Bana aldırma, rahatına bak. Beni uyandıracak küçük bir gösteriye hayır demem. Dur bakalım!
Vamos, yo miraré, eso me despertará.
Neler olacak bilmiyorum, ama uyandığın andan itibaren... gözünü benden ayırma.
No sé lo que va a ocurrir pero, desde el momento en que te despiertes, vigílame.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]