English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ U ] / Uyanmak

Uyanmak Çeviri İspanyolca

797 parallel translation
İşte Cesare karşınızda! Ölüm uykusundan uyanmak üzere. Yaklaşın!
"Ante sus ojos, Cesare despertará de su catalepsia. ¡ Pasen y vean!"
Bu trompet sesinin gürültüsüyle uyanmak korkunç.
Es terrible despertar al alba soñando con truenos.
Hayır, ama uyanmak büyük zevk.
- Un poco. Pero es un despertar maravilloso.
Godfrey bunun şahsıma ait bir şey olmadığını biliyor... ama hiç birimiz bir sabah bıçaklanmış bir şekilde uyanmak istemez.
Godfrey sabe que no es nada personal, pero al fin y al cabo a nadie le gustaría levantarse por la mañana apuñalado.
Uyanmak için önce uyumak gerekir.
Y estás curado. Despertar...
Uyanmak için ne güzel bir yol.
Ha sido un despertar maravilloso.
Uyanmak mı?
¿ Despertarse?
Herkes gibi uyanmak zorundaydım.
He tenido que espabilar como hacen todas.
Uyanmak, kafana darbe yedikten sonra kendine gelmek gibiydi.
Parecía que me habían sacado punta con un sable. Parecía que me habían sacado punta con un sable.
Uyanmak için harika bir yer.
Bonito lugar para despertar.
Pamuklara sarılmış bir şekilde yaşamış zengin bir Amerikan kızı ama uyanmak istiyor. Belki uyanabilir.
Una muchacha americana adinerada que ha vivido entre algodones pero que quiere despertar.
Erken uyanmak istiyorsan, yarım al.
Sí quieres levantarte temprano, será mejor que tomes sólo media.
... güneşi yüzümde hissetmek, istediğim saatte uyanmak isterdim.
Sintiendo el sol en mi cara, paseando cuando quiera.
Gecenin bu saatinde uyanmak çocuk için hiç iyi bir şey değil.
Esto no es bueno para el niño, despertarle a estas horas.
Sabahları uyanmak zoruma gidiyor... Ve giyinmek.. Sokaklarda yürümek...
Y por la mañana me cuesta levantarme y vestirme... para pasearme por la calle... subiendo y bajando escaleras.
Uyanmak istemiyorum.
No. No quiero despertar.
Böyle bir odada akşamdan kalma bir şekilde uyanmak nasıl olur bilmem.
No sé si sería buena para alguien con resaca.
Anımsadığım tek şey bu sabah gözetimevinde uyanmak, efendim.
¿ Es correcto o no? sólo recuerdo despertarme en Ia cárcel.
Bir şey ararcasına yeşilliğin üstünde duruyordum sonra kiliseye doğru yürüdüm birden her yer karanlığa büründü ve tek başıma karanlığa doğru çekildim ve uyanmak için savaştım.
Estaba parada sola, en el prado, buscando algo. Entonces empecé a caminar hacia la iglesia pero me cubrió la oscuridad y estaba sola en la sombra mientras me arrastraba hacia sí y yo luché por despertar.
Yatağa girdiğim saatte uyanmak değişiklik olacak.
Me levantaré a la hora de acostarme, será un cambio.
Uyanmak için çok erken evlat.
No es hora de levantarse niño.
Uyanmak istiyorum.
Me gustaría despertar.
Artık uyanmak istiyorum.
Ya me gustaría despertar.
Bir motel odasında evli olarak uyanmak tabi Bir şok, ama bende ilk defa böyle bir olay yaşıyorum.
Sé que es una conmoción levantarse casada en un motel, pero a mí también me pasa por primera vez.
Her gece çığlık atarak uyanmak ister miydiniz?
¿ Qué le parecería despertarse gritando cada noche?
Başka bir zamanda uyanmak, yetişkin bedeninde doğmak demekti.
Despertarse en otra época significaba nacer de nuevo como un adulto.
Korkunç bir kabus gibi. Uyanmak istiyorum ama uyanamıyorum. Yapamıyorum.
Una terrible pesadillla de la que quisiera despertar... y no lo consigo, ¡ no puedo!
Beyaz haplar uyumak, sarı haplar da uyanmak için.
Las blancas para dormir, las amarillas para el despertar.
Uyanmak için gerçekten güzel bir ses.
un sonido muy agradable para despertarse.
Kabustan uyanmak gibi.
- Salir de una pesadilla.
- Kabustan uyanmak gibi.
- Salir de una pesadilla.
- Erkek kardeşim - Kabustan uyanmak gibi.
- Salir de una pesadilla.
Senin haricinde birinin yanında uyanmak hayal bile edilemez.
Para despertarse al lado de otro que no seas tú es inimaginable.
Peki, rüya görüyor ama uyumuyorsa uyanmak için ne alır?
¿ Qué toma usted si está soñando, pero no está dormido?
Bu şekilde uyanmak garip.
Es raro despertarme justo cuando pensaba en dormirme otra vez.
Bu günlerde, her sabah uyanmak bile risk olmaya başladı evlat.
Hoy en día es arriesgado hasta despertarse cada mañana.
Seninle uyumak, seninle uyanmak istiyorum.
Quiero dormir y despertar contigo.
Tüm hayatınız, geçmişiniz neyin olup neyin olamayacağını söyleyen kurallarınız hepsi uyanmak üzere olduğunuz büyük ve uzun bir rüyanın parçası olabilirler.
Ahh, su vida, su pasado, las reglas de lo que puede o no ser Todas son parte de un largo sueño! Del que están por despertar...
Bu sayede uyanmak zorunda kalacaklar!
Para forzarlos a despertarse.
Canlı uyanmak istiyorum.
Infectaría a toda la tienda.
"Ve bunu durdurmak için uyanmak zorundayım" demesidir.
Y tengo que despertar para que termine ".
... uyanmak, yıkanmak, tıraş olmak, giyinmek.
levantarte, lavarte, afeitarte, vestirte.
Kendi mide gurultunla uyanmak... hiç de adil değil.
¡ El armario esta vacio, Muffy! No han hecho bien en despertarnos teniendo nuestros estómagos vacios
Seni seven birisinin varlığını bilerek uyanmak dünyanın en güzel şeylerinden biri.
Una de las cosas más lindas del mundo es levantarse sabiendo que alguien te ama,
# Uyanmak istiyorum.
En la ciudad que no duerme
Bugün daha erken uyanmak zorundasın.
Hoy tienes que despertarte antes.
Çok hoşlandığın biriyle uyumak... ve uyanmak öyle güzel ki...
Es tan bonito dormir... y despertarte junto a la persona que te gusta.
Tam vaktinde kalkıp... kahvaltınızı yatağınıza getireyim. Ağzınız açık uyursanız... uyanmak zorunda bile kalmazsınız. Zahmet olmazsa, siz doğru yönde nefes alıp verirsiniz... ben de tütsülenmiş... ringa balığını küçük lokmalar halinde ağzınıza atarım!
Yo le serviré el desayuno en la cama, si duerme con la boca abierta no le despertaré, le meteré trozos de arenque en la boca.
- "açıkça... - çabucak, uyanmak."
- "directamente- rápidamente, despierto"
Uyanmak, uyanmak istediğim zaman.
Levantarme cuando quiero levantarme.
- İşte geti- -... uyanmak zorunda kalmaz.
- Aquí están los...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]