English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ U ] / Uyanın

Uyanın Çeviri İspanyolca

4,971 parallel translation
- Uyanın, çocuklar.
Despierten, niños.
Hanımım. Uyanın.
Señora.
Çocuklar uyanın!
¡ Oye, chicos, despertad!
Uyanın!
¡ Despertad!
Uyanın.
Aprisa. ¡ Tú! - Vamos.
Hadi Koç. Uyanın!
¡ Vamos, entrenadora!
- Bay Claypool, uyanın.
Sr. Claypool. - Despierte.
Uyanın kızlar!
¡ Despierten, señoritas!
Uyanın!
¡ Despierten!
Lütfen uyanın.
Despierte.
Uyanın!
¡ Despiértense!
Uyanın, uyanın, uyanın. Bugün için büyük planlarım var.
Arriba, arriba, arriba los dos, tengo un gran día planeado.
Uyanın!
Despierta!
Uyanın hadi, geldik.
Arriba, flojo.
Uyanın bakalım Profesör Haig.
Despierte, profesor Haig.
Hani uyanırsın kendini bir garip hissedersin ya? Bir sorun olduğunun farkındasındır ama adını koyamazsın.
¿ Se ha despertado con un sentimiento de malestar sabiendo que algo anda mal pero sin saber exactamente qué es?
Bu sabah tam onun tanımıyla uyan yaşlı bir kadını aldık.
Esta mañana, encontramos una anciana que concuerda exactamente con su descripción.
Ne zaman başlıyor bilmiyorum ama her zaman ayın 22'sinde uyanıyorum.
No sé cuándo comienza pero siempre despierto el 22.
Uyanıksın.
Estás despierto.
Uyanırsın, yüzünü yıkarsın elbiselerini giyersin işine gider, el sıkışır, gülücük dağıtırsın paranı sayarsın.
Despiertas, lavas tu cara... Te pones la ropa, haces tus deberes. Saludas a todos, y les sonríes.
Kabustan uyandığında ki uyanıyor Sayın Hakim her şeyin yolunda olduğunu biz söylüyoruz.
Cuando él se despierta, de pesadillas y vaya que las tiene, señoría somos quienes le decimos que todo va a estar bien.
Uyanık mısın?
¿ Estás despierto?
Birbirine uyan iki göz bulamadın mı?
¿ No pudiste hallar dos iguales?
- Uyanık mısın?
- ¿ Estás despierta?
- Gobber, tamamen uyanıksın.
Bocón, estás muy despierto.
Neden hâlâ uyanıksın?
¿ Qué haces? ¿ Por qué sigues levantada?
Tarife uyan Sedan araba, Pacoima'da ki Whiteman Havaalanının 2 mil uzağında.
El Sedan que encaja con esa descripción está a tres kilómetros del aeropuerto Whiteman en Pacoima.
Zevlos'un profiline uyan Carla Shear'ın başka müşterileri de var mıydı?
¿ Alguno de los demás clientes de Carla Shear encaja en el perfil de Zevlos?
Sharon, uyanıksın demek.
Hola, Sharon. Estás levantada, ¿ eh?
Bunun benzeri davranışlar yunuslarda da görülür. Onlar da beyinlerinin yarısını uyanık tutarak uyurlar.
Lo mismo se observa en los delfines, que solo duermen con medio cerebro.
Stef, uyanık mısın?
Stef, ¿ estás despierto?
Uyanık mısın?
¿ Estás despertándote?
Bütün gece uyanık kalıp, sabaha kadar kokularını içimize çekeriz.
Estaremos despiertos toda la noche respirándolos. Estaremos despiertos toda la noche respirándolos.
- Uyan, anna. Daniel'ın Sara için duyguları olduğuna eminim, ve Sara'nın da hala ona karşı var.
Estoy segura de que Daniel sigue sintiendo algo por Sara, y ella por él.
Maw Maw uyanıp korkarsa, birimiz parmağını kaybedebilir.
Si alarmas a Maw Maw despierta, uno de nosotros podría perder un dedo.
Annenler yok demek, yer yatağı olmaması TV'nin bana kalması uyanıp da Tag'in pijamalarını bulmak zorunda kalmamam demek.
Sin padres significa sin colchones de aire, no compartir la tele, no despertar a Tag buscando algo en el estante más alto con su pijama puesta.
Bazı geceler, hayatın bebek ve benim için sensiz nasıl olacağını hayal ederek uyanıyorum. Ve...
Pero algunas veces me despierto por la noche... imaginando qué tipo de vida habrá para mí y el bebé... sin ti.
Uyanık mısın?
¿ Estás despierta?
Üstün ırkın tekrar uyanışı!
Son increíbles. ¡ La resurrección de la raza dominante!
Uyanık mısın?
¿ Estas despierta?
Ya da bıçak altına yatar ve canlı memelerle uyanırsın.
O... podrías ponerte bajo el cuchillo y despertar con un estante alegre nuevo.
Pete, uyanık mısın?
Pete, ¿ estás despierto?
Yardım bulacaksınız, ama ne kadar uyanık kalabilirim, bilmiyorum.
Buscaré ayuda, pero no sé cuánto tiempo aguante volando.
Ne kadardır uyanıksın?
¿ Cuánto tiempo has estado levantada?
Kalabalığın bir parçası sizin gibi talimatlara uyan biri.
Un rostro en la multitud siguiendo las mismas instrucciones que ustedes.
Eğer Djiar içinde uyanırsan... Aklın ve mantığın.... Ne olacağını biliyorsun sen.
Si despiertas de tu Shelah con tu mente intacta sabrás qué hacer a continuación.
Elbette, bazen rahatsız edici düşünceler, kafanda döner durur. Ve bir uyanırsın, Hepsini gerçek zannedersin.
A veces una tiene pensamientos perturbadores en la cabeza, y te despiertas, y piensas que si pasó.
Ama ben, öğle vakti tamamıyla uyanık olduğumda rüzgârın küçük çimenlere kıyasla dev meşelerle daha çok konuştuğunu söylerim.
Pero yo digo, que fuera del sueño, en la vigilia del mediodía... el hablar del viento no es más dulce en los robles gigantes, que lo es en la más pequeña brizna de hierba.
- Tamam. - Uyanık mısın?
- ¿ Estás despierto?
Kutu'da uyanırız, Alby bize etrafı gezdirir... ve buranın bir parçası oluruz.
Despertamos en la Caja Alby nos dio la Visita Guiada y aquí estamos.
Yoksa şu Uyanık Californialılar denen Başkan Nixon'ın vatansever dostları mı?
¿ Para las vacas patriotas que Nixon llamaba California Vigilante?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]