Uydurma Çeviri İspanyolca
1,523 parallel translation
Sean, eğer onu gerçekten seviyorsan kendisini çok zorlamaması için ona mazeret uydurma.
Sean, No le des excusas para que se rinda consigo misma Si realmente la amas.
Birinci sayfa haberi aslında uydurma bir haber miymiş?
¿ La noticia de primera plana fue un montaje?
Ayrıca gecenin ilerleyen saatlerinde bana daha önce söylendiği gibi Boggle oynayacağımız zaman senin canına okunacak çünkü uydurma gibi gelen ama öyle olamayan yedi harfli kelimeleri ezberliyorum.
Además, esta noche tarde, cuando juguemos al Boggle, que es lo que me dijeron que ibamos a jugar hoy, será tu culo el pateado, porque he estado estudiando mi palabra de siete letras que suena inventada pero no lo es. "Palfrey" : P-A-L-F-R-E-Y.
Oturup uydurma bir hikaye hazırlamak istiyorsun, eğer onu alıkoymak gerekiyorsa, eğer Tiffy'ye yardımı olacaksa. Onun için yemin edeceğim. Bu işte hepimiz birlikteyiz.
Si quieren inventar una historia si es viable, si ayudará a Tiffy lo declararé bajo juramento.
Uydurma bir kız arkadaş, uydurma bir şehir.
Novia inventada. Ciudad inventada.
Gemi trafiğini durduracaklarına dair uydurma bir haber yayınlıyorlar.
Preparan una tapadera para detener el tráfico de barcos.
Gerçekten. Sasaki Kojirou adında kimse varolmadı ; İnsanların aklına yerleştirilmiş uydurma bir geçmişe sahip kılıç ustası.
670 ) } Ciertamente. haciéndole ser un espadachín impecable para perdurar en los recuerdos de la gente.
Politikalar uydurma görüntüleri, uydurma görüntüler de politikaları destekler.
La política refuerza las imágenes míticas, las ideas míticas ayudan a reforzar la política.
Size benim aleyhimde gösterilen kanıt her ne ise, uydurma.
Cualquier evidencia en mi contra que le hayan mostrado ha sido fabricada.
Bunlar uydurma değil!
¡ Esto no tiene nada que ver con supersticiones!
Hayır, uydurma bir karakter. Ona Rose diyorum.
No, es una invención, un personaje.
Tamamı, okul yılları, dereceleri, hatta annesi ve babası hepsi uydurma.
Todo, sus días de colegio, su título, incluso su madre y su padre, todo es inventado.
Profesör uydurma biriydi.
El profesor fue una invención.
Uydurma değillermiş.
¡ Vayan tras él! ¿ Una ejecución doble?
- Uydurma yas için uygun değil.
No es apropiado para fingir pena.
Uydurma!
¡ No me mientas!
-... adı ve adresi uydurma.
Su nombre, dirección, todo falso.
Uydurma konusunda gerçek bir yeteneğin var ağabey.
Oh, sí, tienes un gran talento de convencimiento, hermano. Vale.
Oh, uydurma.
Oh, no digas mentiritas.
Araştırmalarımın bazıları uydurma olabilir ama kesinlikle güvenlidirler ve de yasal.
Quizás adapté algo de mi investigación, pero todo es perfectamente seguro... Y legal.
Gus, cevabı bilmiyorsan, kelimeler uydurma.
Gus, si no sabes la respuesta, no inventes palabras.
Bu 4 temmuzda dağıttıklarınız gibi,... uydurma bir hikaye değil.
Esta no es ninguna historieta que escribirán en sus mensajes del 4 de julio.
Gözlemlerini gözden geçirip hesaplamaları yaptıktan sonra Güneş'in Güneş Sistemi'nin merkezi olduğunun yanında, mükemmel dairesel yörüngeler fikrinin uydurma olduğunu fark etti.
Cuando examinó sus observaciones e hizo los cálculos, él se dio cuenta de que el Sol no solo era el centro del sistema solar sino que los círculos perfectos eran sólo un producto de la imaginación.
Diğer taraftan gelen uydurma mesajlar.
Inventar mensajes del otro lado.
Bir dahaki sefere bu kadar kisa seyler yazacaginda en azindan kafiye uydurma nezaketinde bulun.
La próxima vez que escribas algo... tan corto, por lo menos ten la cortesía de hacer que rime.
Uydurma bir nutuktan daha kötü ne vardır biliyor musun?
¿ Sabes qué es peor que un discurso santurrón?
Herhangi bir sonucu olmayan uydurma bir nutuk.
Un discurso santurrón muy erróneo.
Müvekkilim ifadesinin uydurma olduğunu kabul ediyor.
Mi cliente admite que su coartada fue inventada.
Deli kız arkadaşının uydurma hikayesini... öylece dinleyebilir miyim bilmiyorum.
No sé si podré seguirle el cuento... con la historia falsa de tu novia loca.
Ve o kızın bana uydurma bir numara vermesiyle sonlansa bile,
Quien hubiera pensado que esa chica terminaría dándome un número falso.
Ona uydurma bir numara ver.
Dale un número falso.
Bu arada iddiaya girerim ki elemanın Parkinson'dan ölen baba hikâyesi tamamen uydurma!
A propósito, apuesto mi salario a que la historia del padre y el Parkinson no es cierta.
Hepsi yalan ve uydurma.
Todo son mentiras e invenciones.
- Bunlar uydurma şeyler, değil mi?
- Eso es inventado, ¿ no?
Ekonomi teorisi öz ile kaynaştırılmış uydurma malların değeri hakkında ne söyler?
Ahora, que dice la teoría económica sobre el valor de los bienes falsos mezclados con genuinos.
Uydurma mallarla karıştırılmış hakiki mal.
Un artículo genuino mezclado con los falsos.
- Bu bir uydurma.
- Es una sarta de mentiras.
Hepsi yalan ve uydurma.
Son todo mentiras e invenciones.
Ama böyle hikâyeler uydurma.
Pero no te inventes historias como ésta.
Bu parçalar tamamen uydurma mı?
Ademàs de la parte inventada?
Tamamen uydurma.
Se trata de un complot para dañarla, mi señora.
Şöhretinin durumu ona bu gücü veriyordu, öyle ki uydurma gibi görünen kuantum atlamalarından nefret ettiğini söylediğinde insanlar onu dinledi.
Su status de celebridad le dio el poder así que cuando dijo que las odiadas ideas como el salto cuántico parecían arrancadas de la nada, la gente lo escuchó.
Neden bir şeyler uydurma ihtiyacı duyuyorsun?
¿ Por qué sientes que tienes que inventar cosas?
Duygusal takvimimde daha önce hiç uydurma bir tatile yer açmamıştım.
Jamás habíamos celebrado este día.
Hepsinin uydurma olduğunu sanıyorsun, değil mi?
Crees que todo es un cuento chino, ¿ verdad?
Sonradan hepsinin uydurma olduğunu anladım.
Pero luego descubrí que era todo falso.
Belki de o komplolar o kadar da uydurma değildir.
- A lo mejor no son inventadas.
Senden şu, Bay Magorium'un uydurma tarih kayıtlarını açıklamanı istiyorum.
Necesito que me expliques esta historia que inventó el Sr. Magorium.
Herkes o uydurma televizyon şovlarını izliyor.
Solo hay programas en tv y todos son un fraude
- Uydurma.
- Falsas.
Diğer taraftan, iyi haber kaynakları olan bir vatandaşımızın bizi haberdar ettiğine göre, tüm bu köyün kuruluş yıldönümü meselesinin ki uydurma olduğunu biliyoruz, Başkanımızın yerel bütçe için biraz para kazanmak isteğiyle yakından alakalı olduğudur. Pekala...
Esta bien...