Uyuşuk Çeviri İspanyolca
512 parallel translation
bu tacizcinin cinsel açıdan hasta olduğunu açıkça göstermektedir. Nokta. Düzensiz kesikli harflerle yazıyor olması ise tembel ve hatta uyuşuk bir karaktere sahip olduğu şeklinde yorumlanabilir.
Las letras quebradas revelan una personalidad de actor que puede ser indolente o incluso perezoso
- Hey, uyuşuk, ayağını yerde tut.
- Eh, matón, los pies quietos.
Çıldırdı! Ceza vermeye mi geldin uyuşuk oğluna? Vaktini, kafasını kötü kötü kullanıp yüce buyruğunu geciktiriyor, değil mi oğlun?
¿ Venís a reprochar a vuestro hijo,... premioso en plazo y en ardor remiso,... su demora en cumplir vuestro augusto mandato?
Bu sabah biraz uyuşuk gibi. Onun bu halini seviyorum.
Esta mañana está como atontado.
Benim greyfurt soymam, senin yarı uykulu, uyuşuk halde orada oturman gibi.
Yo partiendo el pomelo, tú sentada medio dormida.
Hadi gel uyuşuk.
Vamos, dormilona.
Kuru mevsimde, nehrin su seviyesinin düşük olduğu zamanda, uyuşuk mandalar, bahçe duvarımızın hemen dibinde otlardı.
En la estación seca, cuando el río estaba bajo,... algún búfalo perezoso rumiaba junto al muro de nuestro jardín.
Guy Haines sakin bir oyuncu neredeyse uyuşuk.
Por otra parte, Guy Haines es un jugador tranquilo, metódico casi indiferente.
Uyuşuk dünya hayal kurarken...
Mientras todo el mundo duerme... "
Sen de öyle ufaklık. Ayaklan hadi, uyuşuk herif.
Tu también, deja esa flauta.
Böyle uyuşuk gidersek pek şansımız olmaz.
A la carrera, no tendríamos nada que hacer.
Kirli işlere bulaşmış, uyuşuk polissin!
¡ Un policía embustero!
Sizi uyuşuk hödükler!
¡ Ustedes patánes perezosos!
İşe başlayın, sizi tembel, işe yaramaz uyuşuk herifler!
¡ Poneos a trabajar, vagos, inútiles, escoria entrometida!
Ayıp yani! Bu Hastings de çok uyuşuk bir türlü haber veremedi, gelecekler mi gelmeyecekler mi öğrenemedim.
Anda, qué perezoso es Hastings... que no viene a decirnos si vendrán o no.
Sen ve diğer başkanlar bu kadar taraflı ve uyuşuk olmamış olsaydınız Pataki gibi adamlar şimdi size katılmış olur ve ayrılmazlardı.
Si los dirigentes no fuesen tan parciales e incapaces, Los hombres como el señor Pataki no querrían irse sino quedarse!
Geçen hafta yediği akşam yemeğinden beri biraz uyuşuk.
Como ha cenado mucho está perezosa.
- Uyuşuk seni!
- ¡ Tortuga!
Uyuşuk lanet aptallar! Orduya itaatsizlik edemezsiniz!
Idiotas, no podéis dejar el ejército.
Seni uyuşuk yaşlı.
¡ Vieja momia!
Kalk bakalım uyuşuk herif!
¡ Arriba ahora mismo, perezoso!
O zamandan beri, uyuşuk, hissiz, sanki kalbime uyuşturucu vurulmuş gibi.
Y desde entonces... Nada. Sin sentimientos.
Uyuşuk yaşlı herif.
Un viejo idiota.
İşte bu yüzden o yaşlı, uyuşuk herif hırtın teki.
Tan sólo es un viejo idiota, así le ha llamado George.
Bu Meksikalı uyuşuk için yeterli olduğunu mu düşünüyorsun?
¿ Crees que este vejete mexicano ya recibió suficiente?
Uyuşuk görünümleri için kusura bakmamanızı rica ediyorum, Ancak onları koşullandırdım, ya da, Amerikalıların yeni tabiriyle, beyinlerini yıkadım... Öyle ki, şu an New Jersey'de bir otelin lobisinde,
Desearía pedirles que disculpen su aspecto un tanto soñoliento, pero los he condicionado, o les he lavado el cerebro, que creo que es el nuevo término americano, para hacerles creer que están esperando una tormenta en la recepción de un hotelito en Nueva Jersey
Henüz bu kadar uyuşuk olmak için çok erken.
Demasiado temprano para estar dormido aún.
Kes artık şu uyuşuk güneyli marşını çalmayı.
Para de tocar esa sucia canción sureña.
Haydi Courtney, seni tembel uyuşuk!
Vamos, Courtney, ¡ qué haragán!
"Ölü bir boşluk hissettim." "Bomboş tarlalarda uyuşuk..." "... gibi hissettim. "
Me embargó un sentimiento de vacío... como si me acercara a una región helada aún inexplorada... que entumeció mi vida.
Bunların hepsi, terbiye edilmemiş ve uyuşuk.
Son una panda de vagos indisciplinados.
Hayır, çünkü diğer kızlar hep aptal ve uyuşuk.
No, porque algunas niñas son groseras. - ¡ Juliette!
Uyan uyuşuk, miskin yaratık.
¡ Despierta, grandísimo gandul!
Uyan miskin, uyuşuk mahluk!
¡ Despierta, picapleitos haragán!
Şu aptal, uyuşuk orman serserisi.
Ese perezoso y estúpido holgazán de la selva.
Belki de uyuşuk bir adamdı.
¿ Quizás retrasa?
Uyuşuk davranışlarına dikkat edin.
- Eddie. - Fíjense en su apatía.
Ama önümüzdeki altı ay, bu uyuşuk tatil kasabası soğuk ve karlı Güney Kutbuna dönüşecek.
Pero durante seis meses, este lugar tan tranquilo... se convertirá en las extensiones gélidas del Polo Sur.
Şeytan burada ısıyı kapattırdı. Seni uyuşuk yapmasın diye.
Lucifer ha quitado la calefacción para que no te entrara sueño.
Haydi, uyuşuk.
Vamos, tortuga.
Kendini uyuşuk hissettiğin zaman...
- Te vas sintiendo adormecer.
Haydi yürüsene uyuşuk şey, yürü biraz.
Camina, estúpido jamelgo, camina.
Sence bunu nasıl başaracaksın, uyuşuk, kasabadaki yüksek okula giderek mi?
¿ Como supones que un inconsistente va a hacer eso en la Universidad? Bueno, quizás he crecido.
Seni uyuşuk orospu çocuğu!
Estúpido hijo de puta.
Tam bir uyuşuk...
¡ Pero mírala...!
Hep uyuşuk. Buyrun.
Siempre dormido.
12 silindir ve yakıt olarak da saf alkol kullanıIırsa, arkadaki roket harekete geçerilirse uyuşuk eski bir otobüs bile hareket etmek için can atar.
Con estos 12 cilindros de aquí, echando alcohol puro por ahí, y con esos útiles tubos de escape, este bólido no debería ser... -... ningún tapón para el tráfico. - No, ya entiendo.
Koşsana uyuşuk piç!
¡ Mueve el culo, cabrón!
İlk olasılık Origa düzenidir. Uyuşuk dünyalar olarakta bilinir.
La primera posibilidad, es el sistema de Origa, también conocido como el Mundo del Sueño.
Uyuşuk şeyler!
¿ Te crees que esos cabrones moverían un dedo para ayudarnos?
Kendimi hiç uyuşuk hissetmiyorum.
- No me siento adormecer.