English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ U ] / Uzadı

Uzadı Çeviri İspanyolca

1,187 parallel translation
Stinson'da işim uzadı.
Me atrasé en Stenson.
Araba uzadıkça mesafe kısalıyor.
Cuanto más largo es el coche, más corto es el camino. Invitado especial.
Bu iş çok uzadı.
Esto se ha prolongado demasiado
Bu iş fazla uzadı.
Te dejé ir muy lejos.
Ama gölgeler uzadıkça K-Bear penceresinin karşısındaki gibi. Düşünceler eve dönüşe çevrildi ve yolculuğun sonu.
Pero mientras las sombras se alargan a través de la ventana de la K-BHR... los pensamientos se vuelven al final del viaje.
Sabah sen gittikten sonra, neredeyse 15 santim uzadığını farkettim.
Y cuando te has ido esta mañana, he visto que tengo el pelo 15 cm. más largo.
Bu konuşma fazlasıyla uzadı. Yatağına dön.
Esta conversación ya ha durado demasiado.
Bu şey çok uzadı, senden artık eve dönmeni istiyorum.
Ya pasó mucho tiempo. Quiero que vuelvas a casa ahora.
- Bay Poirot, yeterince uzadı.
En serio, Sr. Poirot, esto ya ha durado bastante.
Bu yeterince uzadı.
Se me está acabando la paciencia.
4 cm uzadı.
Aumentó 5 centímetros.
Bir ayda 4 cm uzadı.
Creció 5 centímetros en un mes.
Uzun uzadıya düşündükten sonra isim vermenin yanlış olacağına kara verdim.
Después de pensarlo, decidí que no estaría bien que diera el nombre.
Geceniz çok uzadığında, ve parti çok gürültülü hale geldiğinde,... Goody'nin Baş Ağrısı İlacı sizi hemen iyileştirir.
Si la noche fue muy larga o la fiesta muy movida, Goody's te deja como nuevo.
Zaman uzadıkça uzuyordu sanki, bitmek bilmiyordu bir türlü.
El tiempo se prolongó, haciéndose interminable.
Bu Beyaz Şeytan işi artık fazla uzadı.
Eso del demonio blanco ya pasa de castaño oscuro.
Bahar'dan bu yana çok uzadı mı?
¿ Ha crecido mucho desde la primavera?
Bu saçmalık yeterince uzadı.
Esta estupidez ha llegado demasiado lejos.
Doktor Whatley'in işi biraz uzadı.
El Dr. Whatley está retrasado.
Bu şekilde yaşaması uzadıkça, geri dönüşü zorlaşacak.
Mientras más viva así, más difícil le será recuperarse.
Yalnızca 1cm uzadım.
Solo crecí media pulgada.
Özür dilerim çok uzadı ama, Barbara...
Lamento haber tardado tanto, pero Bárb- -
- Affedersiniz, pedikür uzadı.
Disculpe, mi pedicuro tardó demasiado.
Burası fazla uzadı.
Es demasiado largo.
Fazla uzadı, iyice zıvanadan çıktı.
Hemos llegado demasiado lejos.
- Evet. Gitmem gerekiyor. Misafirlik biraz fazla uzadı.
Ya abusé de su hospitalidad.
- Antrenman uzadı. Geliyorum.
El entrenamiento ha acabado tarde.
Uzadığını gördün mü?
- ¿ No lo ves? - Lo veo.
Ve Bayan Martin yarım parmak uzadığımı söyledi.
Y la Sra. Martin dijo que yo había crecido media pulgada.
Neden işin uzadı?
¿ Por qué tardas tanto?
Pardon, bu sabah işim biraz uzadı.
Perdona, hoy voy un poco retrasada.
- Görüşmem uzadı.
- Tenía una cita y se ha alargado.
- Burada, çünkü görev sürem uzadı!
- Creo que está aquí ¡ porque me dieron la titularidad!
Görev sürem uzadı.
Me dieron la titularidad.
Bu kadar uzadığı için özür dilerim. Bu kadar uzamaz sanıyordum. Yemeğe yetişeceğiz.
Lamento que esto me esté tomando más tiempo de lo esperado.
Eh, Rom uzun uzadıya düşündüm ve ne oldu bil bakalım.
Bueno, Rom... He estado dándole muchas vueltas y, ¿ sabes qué?
Bu iş fazla uzadı.
- Esto ya duró demasiado.
Üzgünüm, bekletiyoruz. Bay Milton'ın Endonezya'daki işleri, beklediğimizden de uzadı.
Disculpa el retraso pero el Sr. Milton no podía salir de Indonesia.
Bu iş yeterince uzadı.
Es suficiente.
Sekizin sonunda durum 6 - 6'ydı. 12'ye uzadı.
Sobre el final de la 8 ° entrada Carbo empata. Estábamos 6 a 6. El juego duró 12 entradas.
Bu gece hakkında uzun uzadıya düşündüm ve bütün geceyi harika bir eşcinsel öğretmene adamaya karar verdim.
Estuve pensando mucho acerca de esta noche. Decidí dedicar esta noche... a un gran maestro gay.
Suların çağıldadığı ve meyve ağaçlarının uzadığı... ve çiçeklerin daha hoş renkler sunduğu.
"Donde abundan los manantiales cristalinos... " y se multiplican los àrboles frutales, " donde las flores se colorean con matices màs bellos,
- Bak, bu çok uzadı.
- Estás exagerando.
Evet, uzadı.
Sí, creció.
- Senin boyun mu uzadı?
- Oye, ¿ estás más alto?
Bu iş çok uzadı.
Pero has ido demasiado lejos.
Babanın toplantısı uzadı, geldim.
Tu papá se atrasó, así que vine yo.
Size şunu söyleyebilirim, bu seri uzadıkça, uzadıkça, Dodgers daha fazla gerilecek.
Sólo falta un esfuerzo más. Y les diré algo ahora mismo : Cuanto más lejos llegue esta serie...
Yeni yıldan bu yana, boyum dört santim uzadı.
¡ Navidades!
Bu kadar uzadığı için özür dilerim.
Perdon por tardar tanto
Dilin çok uzadı senin.
¿ Se me agradece?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]