English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ U ] / Uçümüz

Uçümüz Çeviri İspanyolca

899 parallel translation
Üçümüz ideal bir çift olurduk.
Nosotros tres seríamos una pareja ideal.
Üçümüz gerçekdışı bir şey yaşıyoruz, doğa ile dalga geçiyoruz.
Los tres creímos en una ilusión. No podemos engañar a la naturaleza.
- Üçümüz birlikte harika günler geçirdik.
- Los tres lo hemos pasado muy bien.
Üçümüz işleri daima çok iyi halletmişiktir.
Si me permite recordárselo... los tres siempre hemos tenido mucho éxito juntos.
Üçümüz birlikte devam edemeyiz.
¡ Esto no puede durar mucho más!
Üçümüz birlikte.
Los tres, si no tenemos nada mejor que hacer.
Sen de. Üçümüz.
- No, tú también.
Üçümüz de çocuktuk.
Los tres éramos unos niños. ¿ recuerdas?
Üçümüz de. Sağ ol.
Sí, los tres.
Üçümüz birlikte büyüdük. Sana söylemiştim, hatırladın mı?
Los tres crecimos juntos, ya te lo dije.
Üçümüz, bize işi sağlayan bir de çalıntı malları satan adam.
y el perista.
Üçümüz birlikte büyüyorduk.
Yo crecía contigo y Adam.
Saçma sapan davranıyorsunuz. Üçümüz birlikte büyüyüp bu yaşa geldik.
Desde niños nos hemos mantenido juntos los tres.
Üçümüz, üçümüz!
Los tres, los tres.
Üçümüz kuleden ayrılacağız ve bir çiçek vadisi üzerinde süzüleceğiz.
Y los tres saldremos del campanario, y volaremos sobre un valle de flores.
Üçümüz birlikte akşam yemeği yiyeceğiz.
Vamos a cenar juntos los tres.
Üçümüz için de geçerli bu.
Debemos ir los tres.
Üçümüz ne diyeceğimizi bilmeden ağzımız açık bakışıyoruz insan gibi görünmeye kendimizi zorluyoruz.
Nosotros tres mirándonos sin saber qué decir y esforzándonos por parecer humanos.
Üçümüz savaşın içinde bulunduk :
Tres de nosotros hemos visto acción.
Üçümüz için bir ziyafet çekelim. - Ben aç değilim.
En una cena para nosotros tres.
Üçümüz buraya açılır, birimiz kıyıya yanaşır.
Tres abriéndonos desde aquí, y otro en la costa.
Üçümüz hepsiyle savaºamayiz.
Los tres no podemos contra todos en su terreno.
Üçümüz uyum içerisinde yaşayabiliriz.
Estaremos muy bien los tres juntos.
Bu güzel olur. Üçümüz rakibini yeneriz, ama sen koca adamsın.
Los tres le tumbaríamos, pero ya eres mayor
Üçümüz ona sahibiz.
Nosotros tres somos los propietarios de ella.
Üçümüz arabanın yanında duruyorduk.
Estábamos de pie junto al coche, los tres.
Üçümüz, kimsenin bilmediği bir yerdeyiz.
Los tres, en medio de la nada.
Üçümüz için özel bir kabinimiz var.
Tenemos un camarote muy exclusivo. Vos, yo y otro.
Üçümüz sen burada karar verene kadar, mutfakta içeceğiz.
Vayamos a tomarlo allí los tres. Puesto que quieres mandar aquí también.
- Üçümüz birlikte dans edelim.
- Bailemos los tres juntos.
Üçümüz de oturup kaşınacağız.
Nosotros tres solo nos sentaremos a rascarnos.
Üçümüz bir şeye kapıldık mı coşuyoruz.
Los tres nos dejamos llevar.
Üçümüz burada yaşıyoruz.
Vivimos tres en ella.
" Üçümüz nezaman buluşacağız yine
¿ Cuándo nos volveremos a encontrar?
Üçümüz birlikte olacağız.
Seremos tres.
Üçümüz.
Los tres.
Üçümüz sıkışabiliriz.
Los tres podemos apretujarnos...
Üçümüz de.
Los tres.
Üçümüz çok mutluyduk.
Los tres éramos muy felices.
Üçümüz birlikte "Gaumont Palace"'da film izlemeye gidelim!
Podríamos ir al Gaumont Palais los tres.
Üçümüz için de iyi olacak.
Habrá mucho para los tres.
Üçümüz. Hatırlıyor musun?
Un trío, ¿ lo recuerdas?
Üçümüz içmeliyiz.
Debemos tomar un trago. Venga, mujer.
Üçümüz yine birlikteyiz.
Nosotros tres... juntos otra vez.
Üçümüz tekrar birlikte olacağız.
Los tres estaremos juntos otra vez.
Üçümüz bu tırabzandan aşağı kayardık.
Los tres solíamos deslizarnos por el pasamanos.
Üçümüz için mi?
¿ Los tres?
Üçümüz için mi?
¿ Para tres?
Üçümüz de Esposito'yuz. Siz de bunun gibi bir davetiye aldınız mı?
¿ Ustedes también han recibido una tarjeta?
Anlaşma üç hafta önce imzalandı... Üçümüz de yine aynı bu komitenin önüne oturduk ve anlaşmanın gözden geçirilmesini istedik.
Tres semanas antes de la ratificación... exigimos su revisión en esta comisión.
Üçümüz bir aradayken, baş edemeyeceğimiz biri olabilir mi?
¿ Ha habido alguien que juntos no pudiéramos vencer?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]