Vacante Çeviri İspanyolca
845 parallel translation
Yeni bir ayakçı arıyoruz.
Tenemos una vacante para un mandadero.
Triana'dan ayrıldığımızda, Francisco'dan bana iş için kapıyı açık bırakmasını istedim.
Cuando dejamos Triana, le pedí a Francisco que mantuviera vacante mi viejo trabajo.
Orada açık var.
Sé que hay una vacante.
Michael Lightcap Yüksek Mahkemeye Atandı
Michael Lightcap cubre la vacante en el Tribunal Supremo
- Philadelphia'daki Enquirer dergisinin kitap bölümünde boş bir pozisyon varmış.
- ¿ Qué está haciendo en Filadelfia? - Hay una vacante en el Enquirer.
Dahası, o sırada bankada bir kişilik yer açıldığı gerçeğini de bana hatırlatmıştı.
Y, además, no se me había escapado que había, en ese momento... una vacante en su banco.
Boş bir kadro var, efendim.
Hay un puesto vacante, señor.
Birnleys'de açık bir pozisyon var, ama- -
- Hay un puesto vacante en Birnley.
Orduda yediyüz adam var ve bir Yüzbaşı kadrosu yok mu?
700 hombres en el ejército y no hay una vacante de capitán.
Zeki ve genç birisi için, Arkadin'in... idaresindeki firmalara girebilmenin bir yolu olmalı.
Debe de haber una vacante para un joven inteligente... en alguna compañía que resulte que controla Arkadin.
Niye, taht boş mu?
¿ Está vacante el trono?
Boş daire var mı bu binada?
- ¿ Hay un apartamento vacante?
Centilmenlerin centilmeni için küçük güzel bir yeriniz var mı efendim?
¿ Tiene alguna vacante para mayordomo, señor?
Evet efendim. İş için geldim.
- Sí, vengo por la vacante.
İsteyeni hemen sheriff yapabilirim.
La vacante está aquí. Pueden tener todos los que quieran.
Acaba Ackenthorpe Konağı'nda bir yer var mıdır?
Bien, me pregunto si hay una vacante en Ackenthorpe Hall.
Evet, orada her zaman boş bir yer vardır.
Sí, siempre hay una vacante allí.
Acaba bir bahçıvana ihtiyaçları var mıdır?
Me pregunto si quizás tengan una vacante para un jardinero...
- Artık boş.
- Ya está vacante.
Banking'de sana uyabilecek boş bir kadro var.
Hay una vacante administrativa que podría...
Açıkta bir memuriyet var.
Bien, hay otro puesto vacante.
Şimdi onun yeri açıkta.
Su puesto está vacante.
Size mektupla bir mesaj göndermiştim muhasebeciniz olmak konusunda.
Debió de recibir una carta, el otro día, sobre la vacante de contable.
Yani iş alındı mı?
- ¿ La vacante está cubierta? - Sí.
Demek istediğim, kendisinin birine ihtiyacı olmasa bile, İhtiyacı olan birilerini kesin biliyordur.
Incluso si él no necesitara a nadie sería fácil que supiera de alguna vacante.
Olabilir, ama ben kurallara uyarım. Anlıyorsunuz değil mi?
Incluso así insisto en ocupar la vacante.
... hür yaşayanların ve... Belki birisi ölür kalır da benim için burada bir yer açılır.
Tal vez alguien se caiga muerto aquí y se abra una vacante para mí.
Orada mağazada çalışan bir arkadaşın yanında boş yer var.
Una chica que trabaja en una tienda tiene una vacante.
Koca bölgede tek bir boş yer bile yok gibi görünüyor.
No parece haber alguna vacante en toda el área.
Biliyorsun, yardımcı piskoposluk için kadro açılıyor.
Sabes que hay una vacante de obispo auxiliar.
St. Francis hastanesinde din görevlisi kadrosu açılıyor.
Hay una vacante de capellán en el hospital de St.
Culhane'in ölümünden sonra, bir kişi eksik olduğumuz gerçeğini de yok etmez.
Tampoco evita el hecho... de que tenemos una vacante creada por la muerte de Culhane.
Biz sekiz kişiyiz ve bir kişilik yerimiz var.
Somos ocho... y tenemos una vacante.
Yanında boş yer var mı?
¿ Hay una vacante en tu cama?
- Boş yer var. Neden?
- Hay una vacante. ¿ Por qué?
Hayır, sekreterlik boş.
No, no, sigue vacante.
Normal olarak. Evet boş.
De momento sí, está vacante.
Kristine Walsh'ın talihsiz ölümünden beri dünya sözcülüğü görevi boş kaldı.
Por el deceso de Kristine Walsh el cargo de vocero internacional quedó vacante.
Hala boş mu?
¿ Sigue vacante?
Benim yerim boşalıyor.
Mi puesto se queda vacante.
Sizde iş var mı?
¿ Tiene algo vacante?
BOŞ ODA
VACANTE
Bir odamız boşaldı.
Justo se presentó una vacante.
Ben gerçekten üzgünüm. Eğer pozisyon dolduysa yapacağım bir şey yok.
Lo siento, pero si la vacante fue cubierta, nada puedo hacer.
Fakat, şansa bak ki, birden açık bir mevki ortaya çıkıverdi.
Pero por suerte para Ud.. da la casualidad de que hay una vacante.
İtfaiyeye adam aranıyor mu, acaba?
¿ Habrá alguna vacante en los bomberos?
Dalga geçiyorsun. Yerine birini alacaklar mı?
No me digas. ¿ Su puesto sigue vacante?
Duyduğuma göre peşime düşmüşsün.
Sé que has ocupado mi vacante.
Ama yinede mürettebatında senin kadar yetenekli için her zaman bir boşluk var Mac?
Tengo una vacante en tierra para una persona con tus cualificaciones. ¿ Mac?
Önümüzdeki yıl Visalia'da bir koltuk boşalacak.
Tal vez haya una vacante en Visalia el año próximo.
Ben bu işe talibim.
Quisiera tomar la vacante.