Vandenberg Çeviri İspanyolca
51 parallel translation
Kernik Von Groisent, ayrıca Vandenberg, Prens Van Polen oldukça iddialı.
Kernik Von Groisent, profesor de Vandenberg, el príncipe Van Polen... Federico el grande para ustedes.
Vandenberg yaşamında bu bir tür eğlencedir.
Me han dado permiso en Vandenberg.
- Vandenberg. Füze bölgesi.
- Vandenberg, donde tienen los misiles.
Vandenberg'e göndermemi efendim.
Que se lo enviase a Vandenberg, señor.
Vandenberg.
Vandenberg.
Gidip Vandenberg'i alalım.
Vamos por Vandenberg.
Don Vandenberg'le Richard Chillony de.
Igual que Don Vandenberg y Richard Trelawney.
Vanderberg Hava Üssü Lompoc, California
Base Aérea Vandenberg. Lompoc, California.
2 prototip, Vandenberg Hava Kuvvetleri Üssü'nden fırlatılma için hazırlanıyor.
Dos prototipos están siendo preparados para su lanzamiento en la base aerea de Vandenberg.
Vandenberg iyi bir fırlatma rapor ediyor.
Vandenberg reporta un buen lanzamiento.
( Atlas Vandenberg Füze Fırlatma, AFB )
( Lanzamiento de Misil Atlas Vandenberg, Base de Fuerzas Aéreas )
Ama, Hava Kuvvetleri halen Vandenberg'den atış yapıyor.
Sin embargo, como sabe, las Fuerzas Aéreas están... preparando un lanzamiento desde Vandenburg.
Vandenburg'daki bilgisayarlar çökmüş.
Ahora, las computadoras de Vandenberg se descompusieron.
YADİGAR Burası Vandenberg. Hiper uzay penceresi aktivasyonu için izin verildi.
Prometheus, aquí Vandenberg, tienen confirmación para la activación de una ventana hiperespacial
Vandenberg'de görüşürüz.
Tengo que dejarte.
Vandenberg olmaz. Basın sizin orada olmanızı bekliyor.
No a Vandemberg, la prensa espera allí.
Vandenberg'deki Hava Kuvvetleri otomatik silahlar için vurulacak.
Sacudirán el arsenal de Vandenberg buscando armas automáticas.
Casey, rotamızı Vandenburg, 30. Hava Filosu'na döndüreceğiz.
Casey, llevaremos este asunto a la 30ma Unidad Espacial en Vandenberg.
- Kaza büyüklüğüne ve kapsamına bakarsak bence tek bir ihtimal var.
¿ Wright Patterson? ¿ Vandenberg? A juzgar por el tamaño del impacto yo diría que sólo hay una posibilidad.
Kaliforniya'daki Vandenberg üssünden ateşlendiler.
Se basan en el estado de California. Estamos esperando las coordenadas.
Filmi Vandenberg'e gönderdik.
Mandamos la cinta de vuelta a Vandenberg.
Nolan Vandenberg üç yıl önce radarımıza takıldı. Onun üretim tesislerinden çıkmış bir teçhizat İran'da ortaya çıktı.
Nolan Vanderberg apareció en nuestro radar hace tres años, cuando material de una de sus fábricas apareció en Irán.
Holdinglerini araştırdık. Son tapu kayıtlarına göre Vandenberg'in şirketi Tula sanayi bölgesinde bazı mülkler almış.
Así que hemos investigado sus negocios, y las últimas compras de terreno muestran que la empresa de Vandenberg ha comprado una propiedad en la zona industrial de Tula.
- Ya Vandenberg?
¿ Qué hay de Vandenberg?
Vandenberg hala buradaymış, gidip bakacağız.
Mira, Vandenberg está todavía aquí, así que vamos a vigilarle.
Vandenberg ya da koruması harekete geçerse söyleyin.
Avisadnos si Vandenberg o sus guardaespaldas se mueven.
Vandenberg'ün misafirleri var.
Vandenberg tiene compañía.
Vandenberg'ün sağındaki adam Ettiene lndongo.
El hombre a la derecha de Vandenberg es Ettien Indongo.
Vandenberg ham madde işine girmiş olabilir.
Vandenberg podría estar expandiendo sus empresas a las materias primas.
Vandenberg'e onlardan ulaşamaz mıyız?
¿ No podemos rastrear a Vandenberg a través suyo?
Hem onlarla temas kurduğumuz anda peşinde olduğumuzu anlar. O fark etmeden Vandenberg'e yaklaşmak iyi olurdu ama bir noktada bundan vazgeçip onu tutuklamamız gerekebilir. Evet.
Además, en cuanto contactemos con ellos, sabrá que los hemos descubierto.
Vandenberg'i tutuklarsan başka bir tedarikçi ararlar.
Con Vandenberg fuera del mercado, buscarán otro suministrador.
Maalesef Vandenberg'in nerede olduğunu bilmiyoruz.
Por desgracia, no tenemos ni idea de dónde está Vandenberg.
Minibüsü de Vandenberg'i de bulamıyorum.
Nada de la furgoneta ni de Vandenberg.
- Vandenberg'i buldunuz mu?
¿ Habéis encontrado a Vandenberg?
Bak, bu Vandenberg olayı seni çok zorladı.
Mira... Mira, este caso Vandenberg ha sido duro para ti.
Vandenberg hala ölmeni istiyor.
Vandenberg todavía te quiere muerta.
Yakaladık. Vandenberg'i.
Le cogimos... a Vandenberg.
En nihayetinde Max Vandenberg'in ruhunu aldığımda hiç unutamadığı anın bu an olduğunu söylemişti.
Cuando por fin me encontré con el alma de Max Vandenberg... fue un momento muy atormentador.
Vandenberg, bu savaşı kazanmak istiyor musun?
Vandenberg, ¿ quiere ganar esta guerra?
Ah, General Vandenberg.
- General Vandenberg.
- Ve Tennessee'den Senatör Vandenberg.
Y la Senadora Vandenberg, de Tennessee.
Tom, çok üzgünüm.
- Señora Vandenberg. - Tom, lo siento mucho.
Bunu sağlamak benim işimdi ve sağlayamadım.
¿ Señora Vandenberg? Era mi trabajo entregar, y no lo hice.
Vandenberg evet oyu verdi!
Vandenberg ha votado que "sí".
Bayan Vandenberg?
Señora Vandenberg.
Richard Vandenberg, dönemi boyunca tüm silah tedbirlerine karşı çıkmıştı.
Richard Vandenberg votó en contra de cada ley de armas que surgió durante su periodo en el Senado.
- Vandenberg'le görüşmek istiyorum.
Quiero ver a la Senadora Vandenberg.
- Senatör Vandenberg geldi efendim.
Senadora Vandenberg, Señor.
Bayan Vandenberg?
¿ Señora Vandenberg?
Vandenberg mü?
¿ Vandenberg?