Vanger Çeviri İspanyolca
48 parallel translation
- Henrik Vanger.
- Henrik Vanger.
Vanger Şirketi'ndeki mi?
¿ Del Grupo Vanger?
Bu, Harriet Vanger ; kardeşim Gottfried'in kızı.
Ella es Harriet Vanger, la hija de mi hermano Gottfried.
Bu, Vanger ailesi, Mikael.
Esta es la familia Vanger, Mikael.
Vanger Şirketi'nde daha güçlü olmak isteyenler onu açık bir hedef olarak gördü.
Yo favorecía a Harriet. Eso la hizo una víctima obvia para ellos. Para los que querían más poder en el Grupo Vanger.
Hedeby'da Henrik Vanger için çalışacağım.
Iré a trabajar para Henrik Vanger en Hedeby.
Vanger Şirketi için değil.
No es con el Grupo Vanger.
Vanger Ailesi hiç hoş olmayan bir topluluk.
La familia Vanger es un grupo bastante desagradable.
Ben ayrıldıktan sonra Vanger Şirketi'nin yönetimini üstlendi.
El tomó el control del Grupo Vanger después de mí.
- Greger Vanger ile Ulrika Vanger.
- Greger Vanger y Ulrika Vanger.
Ben Cecilia Vanger.
Cecilia Vanger.
Anita, Cecilia Vanger'in kız kardeşi.
Anita es la hermana de Cecilia Vanger.
Ama Vanger Şirketindeki herkesi etkiler.
Afecta a todos dentro del Grupo Vanger.
Selam Eşek Arısı. Rica etsem, Anita Vanger'i araştırır mısın?
Oye, Plague, ¿ puedes averiguar algo de Anita Vanger?
Ama daha da ilginci Rebecka, Ocak 1965'te öldürülmeden önce Vanger Şirketinde çalışıyormuş.
Pero se pone interesante. Rebecka trabajó para Vanger hasta su muerte en enero de 1965.
Gottfried Vanger'in sekreterliğini yapmış.
Era la secretaria de Gottfried Vanger.
Vanger ailesinin diğer üyeleriyle olan bağlantısını araştırmalıyız.
Pero debemos investigar si ella entró en contacto con otros de la familia Vanger.
Vanger ailesinde 3 tane Nazi vardı.
Había tres Nazis en la familia Vanger.
- Vanger Şirketinin kayıtları.
- Los libros del Grupo Vanger.
Anita Vanger adında iki kişi var.
Hay dos llamadas Anita Vanger.
Harriet Vanger?
¿ Harriet Vanger?
Ama buraya Henrik adına geldim.
Pero ahora vengo de parte de Henrik Vanger.
Henrik Vanger'i temsil ediyorum.
Represento al señor Henrik Vanger.
Bay Vanger'in de Wennerstrom'dan pek hoşlandığı söylenemez.
Herr Vanger no tiene mucho aprecio por Wennerstrom tampoco.
Bay Vanger'in yaşIı vücudu Stockholm'e gelmeyi kaldıramaz.
El señor Vanger es muy viejo para hacer un viaje a Estocolmo.
Bir tanesi şu an Vanger Endüstri'yi yöneten Martin -
Martin, quien dirije la compañía ahora que yo estoy retirado...
Bay Vanger'in biyografisini yazıyorum.
Bueno, estoy haciendo una biografía de herr Vanger.
- Anita Vanger'e bakmıştım.
- ¿ Anita Vanger?
Bütün Vanger çocukları gibi.
Como todos los chicos Vanger, en realidad.
Ailemizdeki hiç kimse dindar değildir.
Ningún Vanger fue religioso jamás.
Şu anda mali bir krizin içinde bulunan Millennium dergisi, petro-kimya üreticisi Vanger End., tarafından hisseleri satın alınmış bulunuyor.
El fabricante petroquímico Industrias Vanger ha tomado una participación mayoritaria en la revista Millennium la cual, según analistas, ha tenido problemas financieros...
Henrik Vanger'i hep sevmişimdir.
Siempre he admirado a Henrik Vanger.
Konu Harriet Vanger ile mi ilgili?
¿ Se trata de Harriet Vanger?
Affedersiniz, Bayan Vanger, burada sigara içmek yasak.
Discúlpeme, señora Vanger, no se permite fumar aquí.
- Bu bey Martin Vanger.
- Él es Martin Vanger.
Vangerlerin birden çok ortak noktası varsa o da yahudi karşıtlığıdır.
Si hay algo que los Vanger tienen que los identifica es ser antisemitas.
Elimde olmayan şey Vanger Endüstri'nin kayıtları.
Lo que no tengo son los registros de Industrias Vanger.
Vanger Endüstri ile kadınların öldürüldüğü şehirler arasında bir bağlantı kurmaya çalış.
Cualquier conexión entre Industrias Vanger y los pueblos donde mataron a las mujeres.
CARLEN VE VANGER'İN YEREL REVİZYON PLANI.
Carlén y Vanger rehacen plan local.
GOTTFRIED VANGER VE CARLEN EL SIKIŞIRLARKEN.
Gottfried Vanger y Carlén se saludan.
VANGER GRUBU, KARLSON TAŞIMACILIK'I BÜNYESİNE KATTI.
El grupo Vanger adquiere fletes y embarques de Karlson.
VANGER ENDÜSTRİ UDDEVALLA'YA YATIRIM YAPIYOR.
Industrias Vanger invierte en Uddevalla.
Hepsine bakma şansım olmadı çünkü sen ve yaşIı ihtiyarın sorunları bir türlü bitmek bilmedi fakat bir şeyler bulmuş olabilirim.
No tuve tiempo de revisarlo todo porque tú y la maldita Harriet Vanger me mantuvieron ocupada... -... pero podría tener algo.
Hastalarınızı dolandırdığınızı ve gözünüzün özellikle Bay Vanger'in üzerinde olduğunu biliyoruz.
Sabemos que ha estado timando a tus pacientes, y sabemos que le había echado el ojo especialmente al señor Vanger, el tratante de antigüedades.
Antika satıcısı Sven Vanger'a yazılmış e-mailler görüyorum.
Y estoy encontrando e-mails dirigidos a Sven Vanger, el anticuario.
Vanger'a, 424 numaralı ürüne teklif yapması söylenmiş ama Hayden tekrar düzenlemiş 426 numaralı ürüne teklif yapmasını söylemiş.
En la cual, Vanger fue instruido para pujar por el lote 424, pero Hayden lo rectificó, dándole instrucciones para pujar por el 426.
- Bay Vanger.
- Herr Vanger- -