Var mısın Çeviri İspanyolca
8,564 parallel translation
Var mısın? - Josh. - Selam.
¿ Estás listo para ello? Josh, hola.
Hala dram paylaşımına var mısın, ben şu an gerçekten iyiyim.
Si aún te interesa intercambiar problemas, los míos son realmente buenos en este momento.
Var mısın Thornhill?
¿ Quieres jugar, Thornhill?
Karar ver Joey. Var mısın?
Relájate, Joey. ¿ Entras?
Var mısın?
¿ Aceptas?
Biraz uğraşmaya var mısın?
Listo para unas novatadas?
Var mısın?
Usted juego?
Son bir satranç oyununa daha var mısın?
¿ Una última partida de ajedrez?
- Var mısın?
¿ Te parece?
Var mısın? - Evet.
Sí.
Var mısınız yok musunuz?
Entonces, ¿ estás dentro o fuera?
- İddiaya var mısın?
- ¿ Quieres apostar?
Buna var mısın yani?
Entonces, ¿ estás lista?
Yani var mısın?
Entonces, ¿ estás dento?
Bombalama olayının arkasında var mısınız yok musunuz?
¿ Está o no detrás de estas bombas?
Bazılarımızın sıradışı hayatı var.
Para alguien que vive una vida desviada.
İşte bu yüzden sana ihtiyacım var Niklaus. Babası olarak kalmalısın.
Es por eso que te necesito, Niklaus, para ser su padre.
Aslında, Palmer Teknoloji az önce Starling Polisi'ne yüklü bir miktar bağış yaptı. Ama o ekipmanların işe yaraması için biraz zamana ihtiyacımız var.
De hecho, Tecnología Palmer acaba de hacer una gran donación a la estación de policía, pero tomará tiempo para que tengan el equipamento personal.
Asyalı sarışın ikizlerden almıştım ve ayrıca elimde Haroon Raja'nın istek listesi var.
Me lo dieron unas gemelas asiáticas rubias, y tengo pedidos de Haroon Raja.
Sizin gözünüze kulağınıza ve oğlunuzla birlikte bizim açılış törenimizde.. .. yer almanıza ihtiyacımız var. Kaç km yol vardı Shorty?
Así que necesito tus ojos y los oídos y te necesito y tu hijo sea en nuestra pequeña ceremonia de dedicación... ¿ cuántos clics allí, enano?
.. mide bulantısı var mı yoksa sadece adet mi olmadın?
- O simplemente el manchado?
Uzmanlarımın bağımsız olarak incelemesi için yerinde ve yerinden oynatılmamış bir parmak izine ihtiyacım var.
Requiero de una huella digital fresca in situ, sin recolectar, en un objeto para que mis expertos lo examinen de modo independiente.
Meteorun Şeytan ile direkt bağlantısı var. Oğlum Şeytan'ın elinde bu konuda bir şeyler yapmalıyım.
El meteorito está conectado directamente con el diablo, y él tiene a mi hijo, así que esto es algo que tengo que hacer.
Güçleriniz ve görünmez kanatlarınız var. Simgesel mühürlerini kırıp dünyayı kıyamete sürüklemeden önce Mahşerin dört atlısını durdurmaya çalışıyorsunuz. Doğru anlamış mıyım?
Tienen poderes, alas invisibles, y están intentando detener a los cuatro Jinetes de romper sus sellos proféticos que los guiará al fin del mundo, ¿ cierto?
Var mısın?
Entonces, ¿ te interesa?
Tek sınıfımız var tatlım.
Cariño, ¡ solo tenemos uno!
Kurbanımızın gizemli isimlerden oluşan listesi var ya hepsi büyücülük konusunda yazılar yazan yazarlar. Tarot'un anlamı hakkında kitaplar yazıyorlarmış.
La lista de nombres misteriosos de nuestra víctima... son todos autores esotéricos, que escribieron sobre el significado del Tarot.
Sence el sıkışmanın bir anlamı var mı onlar için?
¿ Crees que les importe un carajo los apretones de manos?
Var ya, Gretchen'in burada yaşamaya başlamasının senin düzenini ne denli etkileyeceğini hiç hesaba katmamışım ben.
¿ Sabes qué? No he tenido en cuenta cómo te debe haber cambiado la vida tener a Gretchen viviendo aquí.
- Koridora bakar mısın, ayrılan biri var mı?
¿ Puedes mirar si hay alguno rezagado?
Boyun ya da sırt ağrın var mı?
¿ Tienes algún dolor de cuello o de espalda?
Bununla ilgili bir sıkıntın mı var?
- ¿ Por qué? ¿ Algún problema?
Pekâlâ, kaymış trake ve genişlemiş boyun damarımız var.
Ok, tenemos... una traquea desplazada y la vena del cuello extendida - hoja n ° 10
Hâlâ burada olduğuna göre yaşadığımız dünyaya karşı yeni bir bakış açın var.
Bueno, aún estás aquí, por lo que asumo que tienes nuevos conocimientos acerca del mundo en que vives.
Bir sıkıntın mı var, kocacığım?
os veo inquieto, esposo.
Anne ayısı olmaya gönüllü olanınız var mı?
¿ Algún voluntario para ser su "mamá osa"?
Her takıldığın öğrencini arkadaşlarınla tanıştırır mısın, yoksa ben farklı mıyım? Bu sorunun doğru cevabı var mı?
Tú... ¿ llevas a todos los estudiantes que te tiras... a conocer a tus amigos, o yo soy especial?
Kanıtım var. Dün sabah suç mahallinde Littlefield'ın ayakkabısında bulduğum uyuşturucunun aynısı.
las mismas drogas que encontré en el zapato de Littlefield en la escena del crimen de ayer.
Sıkıntılarını bizimle paylaşmak isteyen var mı başka?
¿ A alguien más le gustaría compartir? Tod, adelante.
S.H.I.E.L.D.'ın yardımına ihtiyacı var.
SHIELD necesita tu ayuda.
Vibranyumda Coulson'ın DNA'sına ayarlanmış olduğunu sandığım mikroskobik gözenekler var.
Hay poros microscópicos en el vibranium... que creo que están calibrados con el ADN de Coulson.
Bulunanlar arasında pek çok karışık ilaç izine rastladım ama başlangıç listemde anabolik-androjenik steroidler bir karaciğer enzim önleyici, çeşitli metabolik güçlendiriciler metamfetaminler, goril testosteronuna benzer bir şey ve yalan olmasın bir tutam da tıbbî nane var.
ni con toda la cantidad de trazas de drogas que he encontrado... pero mi lista inicial incluye esteroides anabólico-androgénicos... un bloqueante de enzima del hígado, varios potenciadores metabólicos... metanfetaminas... lo que parece ser testosterona de gorila... y... no miento... una gota de'peppermint'.
- Sıkıntın var mı bu konuda Ajan Thompson?
¿ Tiene algún problema, Agente Thompson? No, señor.
Sunny's Diner diye bir yer var. Yarın saat 11'de gel, ve bunu konuşalım.
Ve allí mañana a las 11 hs y hablaremos sobre ello.
Şunu da belirteyim, ölü hayvan resmi yollayan kişilerdenseniz sizin probleminiz var ve yardım almalısınız.
Me gustaría decir que si eres una de esas personas que me envía fotos de animales muertos hay algo malo en ti y necesitas ayuda.
Temiz su, ışık yastığının altında çikolata da var mıydı?
Agua limpia, luces, chocolates en la almohada.
Başarısız olursanız, ne olacağını hatırlatmama gerek var mı?
¿ Necesito recordarte qué pasa si te caes?
- Joe'nun nereye gideceği hakkında herhangi bir sınırlama var mı?
- ¿ Hay alguna restricción sobre dónde puede ir?
Onların da bir sürü işi var ama arkadaşıma söyleyip Jarome'i üst sıralara taşırım.
Las cosas están algo revueltas por allí, pero puedo llamar a mi chico y hacer que Jerome sea el primero de la lista.
Yarın olasılık sınavım var ama umurumda bile değil.
Probablemente tengo un examen mañana, y ni siquiera me importa.
Bu beni insanlar karşısın da ne kadar Utandırıyor fikrin var mı? Ben yıllardır milyonlarca dolar
Tienes alguna idea de cuán vergonzoso es, delante de personas de las que dependo para recaudar millones de dólares para