Vea Çeviri İspanyolca
14,467 parallel translation
Tamam, onu görür görmez oraya gelmesi gerektiğini hatırlatırım.
Vale, voy a recordarle que suba en cuanto la vea.
Ruth Eastman bu röportaj için stratejiyi tertipledi, bu da Peter'i aptal gibi gösterdi
Ruth Eastman inventó la estrategia para esa entrevista, y hace que Peter se vea como un idiota.
Buna bakması için doktor çağırmalısın.
Tienes que llevarme a.... un médico para que vea esto.
Ya kan görünce ne yapacak?
¿ Qué va a pasar cuando vea sangre?
Rikers Adasında kaçan bir mahkum kimseye görünmeden Central Park'a nasıl geldi?
¿ Cómo termina en medio del Parque Central un convicto escapado de la isla de Rikers sin que nadie lo vea?
Ouyang'a yüzünü gösteremeyiz.
No debemos dejar que Ouyang te vea.
- Gösterecek misin artık?
Bueno, ¿ vas a dejar que lo vea?
Tamamdır, annesi gözlerini açtığında, ilk göreceği şeyin Tommy olmasını istiyorum.
De acuerdo, quiero que Tommy sea lo primero que vea su mamá cuando abra los ojos.
Tabii geleceğine gidip, bize ihanet ettiğini görmezse.
Al menos que salte a tu futuro y te vea traicionándonos.
Tüm bu onu görünmesi için Sayın Wagner gibi daha O zaten yaptım daha.
Todo esto para hacer que se vea más como el señor Wagner de lo que ya hizo.
Çok açık ki birisi Vega'nın bir sonraki doğum gününü görmesini istemiyor.
Aparentemente alguien no quiere que Vega vea su próximo cumpleaños.
Umarım Eric bunu kaçırmaz.
Espero que Eric vea eso.
Sağlığının bozulması için hiçbir sebep yok.
No hay por qué esperar que su salud se vea comprometida.
Onu insan olarak görmesini sağlamalıyız.
Tenemos que conseguir que la vea como una persona.
Dr. Williams, göz temasından kaçınman seni görmediğim anlamına gelmiyor.
Dra. Williams, evitar el contacto visual no significa que no te vea.
Bacağıyla ilgilenmeleri için ortopediden birini çağır.
Asegúrate de que un traumatólogo vea esta pierna.
Solomon geldiğinde Beni durduramaz, Kızımın ve onun ufak kızının peşinden gidecek.
Cuando Solomon vea que no puede quebrarme, irá a por mi hija y a por su hija pequeña.
Ayrıca o güzel tişörtlerinizin çamurlu halini görmek istemezsiniz.
Además, no querréis que todo el mundo vea esos bonitos caretos vuestros llenos de barro.
Bak bakalım sistemin kontrolünü tekrar ele alabilecek misin?
Vea si puede recuperar el control del sistema.
Bunu görmenizi istedim, Dr. Kucera.
He querido que vea esto, Dr. Kucera.
Fakat biliyorsun, iyi görünmesi gerekiyor.
Pero, tú sabes, debes, hacer que se vea bien.
Bak, duygusal olması gereken şeylerde topu bilime atıyorsun.
Vea, usted, usted lanza la ciencia las cosas que debería ser emocional.
Fotoğrafları görmemi istemiyor musunuz?
¿ No quiere que vea las fotos?
Bu adam başka erkeklerle görüşmemden hoşlanmıyor.
Pero a él no le gusta que yo vea a otros hombres.
- O görünce ne olduğunu anlar.
Él sabrá qué es cuando lo vea. ¿ Yo?
Bir bakayım.
Dejen que lo vea.
Onun ne yaptığını görmesini istiyorum.
Quiero que vea lo que hizo.
Ben istemedikçe beni göremez.
No puede verme a no ser que yo quiera que me vea.
Bu halde olmasına rağmen mühim yönetici atamaları yeni iş geliştirmeleri ve yatırım gibi önemli kararlar alabiliyor.
Aunque se vea así, es conocida por tomar decisiones críticas... incluyendo reuniones ejecutivas clave... desarrollo de nuevos negocios e inversiones.
Savcılığın psikiyatristi Dr. Healy bugün yeminli ifade verecek. Zoe'yi elebaşı ilan edecek.
El psiquiatra de la fiscalía, el Dr. Healy, subirá al estrado más tarde, hoy y va a hacer que Zoe se vea como la cabecilla.
Gerçek tam karşımızda, herkesin görebileceği yerdedir.
La verdad está justo ahí, para que todo el mundo la vea.
Gerçek karşınızda, bütün dünyanın görebileceği bir yerdedir.
La verdad está ahí para que el mundo la vea.
Oğlum şu resmin kendisine benzediğini düşünüyor ve görmemi istedi.
Mi hijo cree que usted tiene una pintura que se parece a él, y quiere que la vea.
Polislerle ilgilenebilirim ama bir Oyuncu'nun kimliğinin açığa çıkmasına asla izin vermem.
Me puedo encargar de la policía, pero no puedo... No dejaré que ningún Jugador se vea expuesto bajo mi vigilancia.
Hangi bebek daha güçlüyse, yaşama şansı daha fazlaysa donör karaciğerini o alacak.
El bebé que vea más fuerte, que lo lleve mejor... el que tenga la mejor oportunidad de desarrollarse, conseguirá el donante.
O kadar çok kişiyi yakaladınız ki, geri kalan herkesi çok kötü gösterdiniz.
Ustedes han estado pateando suficientes traseros ahí afuera y hacen que todo el mundo aquí se vea mal.
Aramız iyi mi görmek için benimle gelir misin?
¿ Va a favor, sólo ven conmigo hasta que vea que todo va bien entre nosotros?
Bu taraftan yürüyelim, daha çok insan bizi görsün.
Usted sabe, en realidad, vamos a caminar de esta manera porque más gente nos vea.
Gözümle görmeden inanmam.
Lo creeré cuando lo vea.
Arkanıza bakın.
Vea sus espaldas.
- Biri onu kessin, bakalım kanayacak mı?
Que alguien lo corte y vea si sangra.
Bu ülkedeki her seçmeni istiyorum,... kim olduğumu, nereli olduğumu görmeleri ve neden bunu yaptığımı bilmeleri gerek.
Quiero que cada votante de este país vea quién soy, de dónde vengo y por qué hago esto.
Bir bakayım.
Deja que la vea.
Umarım o da böyle düşünür.
Esperemos que él lo vea así.
Küçük bir sorunumuz var.
Vea, aquí está la cosa. Um...
- Süsledim, yarısı satın alınmış gibi gözüküyor.
La acomodé para que se vea como si hubiera comprado la mitad.
Millet görsün istemiyorum. Ben bile görmek istemiyorum!
No quiero que la gente vea esto.
Bırak o bizi görsün.
- No, deja que nos vea.
- Onu görür görmez notunuzu iletirim. - Teşekkürler, hanımefendi.
Me encargaré de que la reciba, nada más le vea.
Umuma açık bir alanda gördükleri şeylerden dolayı riske girebilecek insanlar varken asıIsız şeyler hakkında anlamadan yargıda bulunacak insanlar varken mi?
¿ En un lugar público, para que todo el mundo lo vea y se arriesguen a sacar conclusiones falsas y sin fundamento?
Şuna bakın.
Y vea esto.