English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ V ] / Veba

Veba Çeviri İspanyolca

1,024 parallel translation
Bu 50 doların, bu da veba serumu.
Éstos son $ 50. Éste es un suero para inmunizarlo contra la peste.
Veba taşıyor olabilirler.
¡ Y podrían ser portadoras de la peste!
Bu gemide veba var.
Tiene una peste en este barco.
Bu Veba, Pnömonik veba.
Es una peste, la peste neumónica.
- Veba mı?
- ¿ Peste?
Veba olayı pnömonik.
Es un caso de peste... Neumónica.
Eğer veba varsa, şehirdeki en önemli adam sensin. Sadece benim için değil.
Si hay una peste, eres el hombre más importante de la ciudad... y no sólo para mí.
Veba ile ayrılan herhangi biri tüm ülkeyi tehlikeye sokar.
Todo el que salga de aquí con la peste pondrá en peligro al país entero.
Poldi'de veba vardı.
¡ Poldi tenía la peste!
- Belki bizde de veba vardır.
- Quizá tengamos la peste.
Savaş, deprem, fırtınalar, yangın, kıtlık, veba...
Guerra, terremotos, vendavales, fuego, hambre, la plaga...
Haydutlardan daha kötüsü, veba, açlık, yangın ya da savaş.
Es peor que los bandidos, la plaga, el hambre, el fuego, o la guerra.
Onlar gemiye veba getirdiler, ve kendilerini karantinaya alıyorlar, kurbanlar öldülünceye ya da tedavi edilinceye kadar.
Tienen la plaga a bordo, y están en cuarentena... hasta que las víctimas se curen o mueran.
Veba, ha?
La plaga, ¿ verdad?
Evet, ve eğer bunu veba yapmazsa, biz yaparız.
Sí, y si la plaga no los mata, nosotros lo haremos. - ¿ Quién eres?
Benimle birlikte içmeyeni veba alsın.
Me gustas, muñeca. Y quien no beba conmigo, que la peste se lo lleve.
Veba gibi korktuğum bir deyiş vardır çünkü hep tersi çıkar.
Es una frase de la que huyo como la peste porque nunca funciona
Sıcaktan yanan bir gemide yirmi dört saat... limanda kaldıktan sonra, büyücüden farksız bir doktoru... veba olmadığıma ikna etmek için sekiz saat uğraştım. En nihayet kıyıya çıktığımda... hapishane kabul komitesi tarafından karşılandım.
24 horas en el puerto, en un barco con un calor sofocante, ocho horas intentando convencer a un brujo idiota... de que nunca me he expuesto a la peste bubónica... y cuando llego a tierra, me recibe el comité de recepción de una penitenciaría.
Geri dön, seni veba kurbanı!
¡ Atrás, portadores de la muerte!
Geçinmem lazım. Veba beni alana dek. Veba.
Un hombre debe vivir... al menos hasta que la peste acabe con él.
Şu veba çok korkunç.
Todo eso tan horroroso sobre la peste.
Veba belasından o sorumlu tutuluyor.
Cree que es la causa de la peste.
Hepimiz öleceğiz. Kara Veba yüzünden.
Todos pereceremos por la Peste Negra.
Evet, veba batıdan yayılıyor.
La peste es feroz en todas partes.
Veba tüm ülkeyi kasıp kavuruyor.
Dicen que la peste acecha.
Hayatımı kazanmak zorundayım. En azından veba beni de götürene dek.
Un hombre debe vivir... al menos hasta que la peste acabe con él.
Veba...
La peste. ¡ Uf!
Veba bu tarafta çok kötüydü.
Todo eso tan horroroso sobre la peste.
Veba her yeri kasıp kavuruyor.
La peste es feroz en todas partes.
Güneyde veba çok kötü.
La peste es más virulenta hacia el sur.
Tanrının yeryüzüne veba ve çekirgeleri gönderdiğinden emin olduğum kadar, sizin ve benim de öleceğimizden eminim!
Tal como Dios envió las plagas de la peste y la langosta, estamos todos condenados.
Aynı zamanda Mazoni'nin romanındaki... bir karakter gibi, veba taşıyorum.
Como un apestado. ¡ Como un sucio recuerdo manzoniano!
Persliler bir veba gibi yayılıyorlar.
Los persas avanzan como una plaga de langostas.
Bulaşıcı olduğunu söyle. Veba, tifo.
Señorita Finley, ¿ quiere hacer alguna declaración?
Seni veba ile kıyasladı.
- La ha comparado con una plaga.
ufak bir uçak sizi göğe kaçıracak, ve gökte döndürüyor nefret, kara veba, korkaklık.
Un pequeño avión viaja por el cielo y en el cielo canturrea, canturrea, el odio, la peste, la cobardía,
Olanların yanında veba bile hafif kalırdı.
Cualquier otra plaga hubiese sido mejor.
20 yılın sununda korkunç bir veba salgını patlak vermiş.
20 años después apareció una plaga terrible.
Piskoposların gücü artıyor, aynı veba gibi büyüyor. Yakında rakibin olacaklar.
El poder de los Obispos está creciendo... como la pestilencia, pronto rivalizará con el vuestro.
Roma'ya veba ile işkence... ediyorlar...
Torturan a Roma con la peste.
Bir grip salgını kadar bulaşıcı, ama veba kadar öldürücüymüş.
Letal como una plaga o contagioso como un simple resfrío.
Bilinmeyen bir virüs türü dünyayı kasıp kavuruyor ve en az veba kadar bulaşıcı.
Un germen desconocido se propaga por el mundo. Es altamente contagioso y ha alcanzado proporciones de plaga.
- Eski veba mezarlığının orada.
Tuvimos que dejarlo en el viejo cementerio de la plaga.
Birçok hayvan veba devam ederken hayvanat bahçelerinden kaçtı.
Un grupo de animales escaparon a las alcantarillas durante la plaga. La mayoría fueron asesinados, pero los reptiles prosperaron.
Kıtlığın ardından veba salgını baş gösterdi.
La plaga ha traído el Hambre.
arkasından veba geldi.
Que nos precipitó en la miseria.
"Vesta Krallığı'nda kuğular uçana kadar veba buradan geçemez!"
Ponía : "La... plaga no pasará hasta que los cisnes... vuelen alto sobre el reino de Vesta".
"Vesta Krallığı'nda kuğular uçana kadar veba buradan geçemez!"
"La plaga no pasará hasta que los cisnes vuelen alto sobre el reino de Vesta".
Veba yayılıyor, kazlar ölecek diyor.
"Las ocas morirán por la plaga. Se está expandiendo."
Veba bulaşıncaya kadar.
Ya no serán ángeles cuando llegue la plaga.
ah Fransa, kara veba!
¡ Ah, Francia, la peste!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]