Venera Çeviri İspanyolca
90 parallel translation
Sizden gerçekten hoşlanan ve size tapan biriyle.
Con alguien que siente mucho afecto por usted y que la venera.
Mekanik casuslarımız Mars ve Venera'ya ulaşmıştır.
Nuestros espías mecánicos han llegó a Marte y Venera.
Vulcan'da medeniyetimizin babası olarak anılır.
En Vulcano, se lo venera como el padre de nuestra civilización.
"Para saygındır, ona sahip olan da!"
¡ Dios se venera, y así es su dueño!
Kardeşim size tapar.
Mi hermano te venera.
Bunlar, Sovyet Venera serisinden insansız uzay mekikleriydi.
Eran las naves soviéticas Venera, sin tripulación.
Basınç o kadar artıyor ki, ilk Venera uzay mekikleri atmosferin ağırlığıyla eski teneke kutular gibi ezildiler.
Las presiones son tan altas que las Venera se aplastaron como viejas latas por el peso de la atmósfera.
Venera 9, Venüs yüzeyinden fotoğraf getiren ilk uzay mekiğidir.
Venera 9 fue la primera nave en enviar fotos desde Venus.
Elektronik kısmı çoktan kızaran Sovyet Venera uzay mekikleri yavaşça Venüs'ün yüzeyinde aşınıyor.
La nave Venera, y sus partes electrónicas fritas hace mucho se corroen lentamente en Venus.
Spiritin üç farklı dönüşümü. Bu Nietzsche'nin "Böyle Buyurdu Zerdüşt" ündeki
La sociedad venera a cierto dios, lo hace de cierta forma y el sacerdote es ordenado como funcionario para realizar el ritual.
Şerefe bu kadar değer veren İmparatorluk, buna ne der?
¿ Cómo puede ocurrir algo parecido en un Imperio que venera el honor?
"Her kim ki sadece yaşına ait kalırsa züppelik ve ıvır zıvırlara hürmet eder."
"El que sólo pertenece a su época únicamente venera a los pedantes y a su incomprensible jerga".
Ona tapıyor.
Le venera.
- Size tapıyor Peder.
- Le venera, Padre.
Buna bak... Afrodit'in karaya geldiği deniz kabuğunun bir parçası.
Mira esto un trozo de la venera desde la que desembarcó Afrodita.
Afrodit deniz kabuğuyla ilgilenen kişi sensin, değil mi?
Tú estás interesado en la venera de Afrodita, ¿ verdad?
Öyleyse bir düşünelim. Yılda iki milyon kazanıyor... -... çok iyi biri ve bana da tapıyor.
Gana $ 2 millones al año, es muy buena persona y me venera.
Burada Şeytan'a tapan biri olmalı!
Alguien venera al demonio en el hospital.
Ford, vampirlere hayran bir topluluğa üye.
Ford es parte de una sociedad que venera a los vampiros.
Hayvana tapanlar mezhebinden olanlar, ilkeller olarak bilinir.
Hay una secta llamada Primarios que venera a los animales.
Ve köy gurur duyar onunla Yolun sonuna gelmişken
Mientras se le venera En la senectud
Elizabet Taylor, National Velvet *'teki atı yeseydi.
Seguro sabe que nuestro país venera a ese animal. Digo, ¿ y si Elizabeth Taylor se comiera a su caballo en National Velvet?
Fonzie'ye ilgi duymuyor ya da herhangi Mutlu Günler çetesine.
No venera a Fonzie ni a nadie de la pandilla de Días Felices.
Pah-Ruhlara tapan bir tarikatın üyesiydi.
Un miembro del culto que venera a los Pah-wraith.
- İnsanlar tapıyor mu?
- ¿ Y la gente lo venera?
Venera 4, Venüs'e inmeye hazırlanırken ; tasarımcılar aracın batacağından ve radyo bağlantısının kopacağından endişe etmeye başladılar.
La Venera 4 se dirigía hacia Venus y la principal preocupación de los diseñadores era que la sonda se hundiera, perdiendo así el contacto por radio.
Dünya'dakinin 15 katı basınca maruz kalan Venera 4 yüzeyden 22 kilometre yukarıda ezilerek paramparça oldu.
Bajo una presión 15 veces la de la Tierra Y todavía a 30 km. De altura, la Venera 4 quedó aplastada.
4 yıldan sonra, ezici Venüs cehenneminde hayatta kalmasını umdukları bir araç yapmayı başardılar :
Al cabo de cuatro años ya tenían una sonda capaz de resistir el infierno de Venus : la Venera 7.
Venüs'ün yüzeyine dair ilk görüntüler, Rusların Venera serisinden gelen resimlerdir. Garip, volkanik bir yüzeyden küçük kesitler.
" Lo primero que vimos fueron las imágenes que envió la Venera 7, donde se adivinaban extraños paisajes volcánicos de Venus.
İnişten saniyeler sonra, sinyaller Venera 9'un sistemlerinin sağlam olduğunu gösteriyordu.
Segundos después del aterrizaje de la sonda Venera 9 las señales indicaron que los sistemas estaban intactos.
Ama Venera batmamıştı.
Pero la Venera no se había hundido.
Venera 13 ve Venera 14'ün yüzeyin mekanik ve elektriksel özelliklerini ölçmek için özel aletleri vardı.
" Tanto la Venera 14 como la Venera 13 Llevaban un dispositivo especial para medir las propiedades eléctricas y mecánicas de la superficie.
Ve Venera 13 bunu kusursuz bir şekilde yaptı ama kapağı yakaladı.
La Venera 13 lo hizo a la perfección pero cogió la tapa.
Ona hayrandır.
Ella venera al hombre.
Müstehcen şeyleri sevmenin tek yolu bu.
Sólo así se venera lo obsceno.
Abisine tapıyor, ama iyi bir çocuk.
Venera a su hermano, pero es buen chico.
En korkunç zalim, akıllarda en çok sevgiyle anılandır.
Mientras más terrible sea el tirano, más se venera su recuerdo.
Nemo ölüme tapınıyor.
Nemo venera la muerte.
Sovyetler, 60'lardan 80'lere kadar venüse Venera serisi olarak anılan sekiz sonda yolladı.
Sitio B oscurecido con la actividad de Ra Patera. Ambos sitios de aterrizaje totalmente inoperable.
Büyük babam Venera 14'te çalışmış.
Su EVA fue otro... Espera un poco! , descenderemos en Io, ¿ pero no vamos a visitar un volcán?
Sana daha yakın olabilmek için Stars Hollow'a taşınmak istediğini söyledi.
- Te venera Hasta dijo que quería instalarse en Stars Hollow
Bu adam bana tapıyor.
Este hombre me venera.
Beni önemsiyor. Bana tapıyor.
Venera mi presencia.
Sana tapıyor o.
Te venera.
Madame Curie, Jane Goodall, Oprah Winfrey... ve dünyanın saygı duyduğu daha birçok isim.
Madame Curie, Jane Goodall, Oprah Winfrey. Y a muchos otros que el mundo venera.
Saygısızlığı yücelten ve kendi kutsallığında sevinen bir dünya.
Un mundo que venera lo profano, y se deleita en la santitud de si mismo.
İsa'ya, Buda'ya, Allah'a ya da başka bir şeye taptığını söyleyen biri, aslında petrole tapmaktadır.
Tanto da, si alguien dice que venera a Jesús, Buda, Alá o a quien sea. En realidad veneramos al petróleo.
O zaman ona söyle de oyuncak bebeğimden alsın, satışlar pek iyi gitmiyor.
Te venera. Dile que compre mi muñeco de acción. Se venden mal.
Tanrı yere tapmaz.
Dios no venera la tierra.
Sonuncusu 1982'de inmiş, venera 14.
¡ Massaw está inactivo desde hace años! A riesgo de sonar como disco rayado, los niveles de radiación no sólo son altos, sino que impredecibles. .
Venera 14 ile görsel temas kuruyoruz.
¡ Estoy escuchando a este tipo que estuvo tres semanas en Marte!