Vera Çeviri İspanyolca
12,830 parallel translation
Çeviri : ARE-YOU-SURE Dazed Yuuei spor şenliği, profesyonellerin- -... hayır, tüm ülkenin izlediği bir şey.
El Rugiente Festival Deportivo todo el país vera de cerca. ¡ Es un gran evento!
Merhaba Vera!
¡ Hola, Vera!
Onlardan bazıları, Yari Nehri'nin sonunda kalmışlar.
Algunos viven a la vera del río Yari.
Bu allahsızları bir görmesi lazım.
Necesita vera estos adorables bastardos.
Nora'nın tek sahip olduğu biziz.
Verá, Nora es todo lo que nos queda.
- Görüyorsun, tam anlaştığımız gibi.
Verá que es lo que acordamos.
Güvenlik size eşlik edecek.
Seguridad te verá fuera.
Çalışmanızın gelecekte geçerli olup olmayacağını kimse bilmiyor ama ben sorun yaratan gizli riskleri merak ediyorum.
Nadie sabe cómo se verá su trabajo en el futuro, pero me preocupan los riesgos ocultos que conlleva.
Görüyor musunuz? İnsan burnu farklılaşan binlerce ferdi kokuyu algılamaya müsait.
Verá, la nariz humana es capaz de diferencias entre cientos de olores diferentes...
- Saldırı altında olduğumu düşündüm.
Verá, creía que estaba siendo atacado.
Göreceksiniz.
Ya lo verá.
Kendi yemeğimle kafayı buldum, çamaşırların içinde uyuya kaldım, zamanı kaçırdım, ve Logan beni görmek istemiyor!
Bueno, me drogué con mi propia comida, me quedé dormida sobre una pila de ropa ara lavar y me perdí mi fecha de entrega y ahora Logan ni siquiera me verá!
Halkım daha fazla vergi ödemeye zorlanmayacak.
Mi pueblo no se verá obligado a pagar tributo nunca más.
- Görmeyecek olan düşman gözünden.
De un enemigo que no la verá.
Rahiplerim Firavuna karşı birleşecek.
Mis sacerdotes se reunirán en torno al faraón. Él te verá venir.
Bir daha asla aydınlığı göremeyecek.
Nunca más verá la luz del día.
Hangi yargıç olsa bunu anlar.
Cualquier juez verá eso.
Tanner seninle görüşecek.
Tanner te verá.
Connor Freeman öldü.
Verá, Connor Freeman está muerto.
Bulutlar üzerinde süzülen bir meleğe benzeyecektir.
Se verá como un ángel que flota sobre una nube.
Bu taraftan memur beyler.
Por aquí Oficiales. El Alcalde Heart los verá ahora.
Fenalaşıp çirkinleşecek.
Se deteriorará y se verá horrenda.
Daha asıl adını bilmeden ciddi bir ilişki yaşamanız bana pek de inandırıcı gelmedi.
Verá, es difícil para mí creer que tenían una relación seria, cuando ni siquiera sabe su nombre.
Bay Murston sizi şimdi görecek.
El Sr. Murston lo verá ahora.
Evet. Nezaketim bunun gibi sorgularda duygularımı göstermeyi hoş görmüyor ama içten içe kahkaha atıyorum.
Verá, el decoro me prohíbe mostrar mis emociones... durante una entrevista como esta, pero le aseguro... que por dentro, me estoy partiendo de la risa.
O küçük kilise faresinde ne buluyor bu adam yahu?
¿ Qué coño verá en esa ratita de iglesia?
Bundan daha fazlasını göreceksiniz.
Verá mucha más de ella.
Fırtınalar estireceğim!
¡ Verá cómo los dejo boquiabiertos!
Eğer bize bir şans verirseniz, bize ve ona başka bir şans verirseniz eminim onun ne kadar harika bir çocuk olduğunu göreceksiniz.
Estoy segura que si nos diera una oportunidad, solo dele a él y a nosotros otra oportunidad, verá que es un pequeño niño maravilloso.
İlişkili bilgileri biraz önce Efendi...
Verá, recibí una información pertinente del joven...
Vücudunun değiştiğini görecek.
Verá que tu cuerpo irá cambiando.
- Uçağımız bunun gibi bir şey olacak.
Nuestro aeroplano se verá así.
Anlayacağın, delilikten muzdarip bir komutan emri altındaki her askerin hayatını tehlikeye atar.
Verá, un comandante que sufre de demencia arriesga la vida de cada soldado bajo su mando.
Gördüğünüz gibi, onun sözleri sadece yasa değildi.
Verá, su palabra no era solo la ley.
Anlayacağınız sayın yargıç annemin yüzünden başkaları gibi olma şansını yakalayamadım.
Así que, verá señoría, gracias a mi mamá nunca tuve la oportunidad de ser como los demás.
Happy'nin kimliklerimizde kullandığı şeffaf kaplama daha bir kaç saatlik, ve eğer ışıkta pırıl pırıl parlarsa sahte olduğu anlaşılır.
El laminado que Happy usó en nuestras identificaciones solo tiene unas horas y si lo mira con luz, verá que es falso.
Owen bu e-maili görecek ve ben işten atılacağım.
Owen verá este correo y me despedirá.
Şöyle ki...
Vera...
Bakın, onlar sürekli sulanmak ister ki solmadan, bir an önce bulmamız gerekir.
Verá, esos requieren que les rieguen regularmente, lo que podría significar que estamos jugando contrarreloj para recuperarle sano y salvo.
Bak, kendi içimde anlamak zorundayım.
Verá, necesito confiar en usted.
Bak, burada bir problem var.
Verá, hay un problema.
Sana içimi dökmem lazım.
Verá, necesito confiar en usted.
İşte sorun burada.
Verá, hay un problema.
Ve bu gece bunu Gotham'daki herkes görecek.
Y, en esta noche, todo Gotham lo verá también.
- Hâlâ işine yarayabilirim.
Aún puedo ser útil. Ya lo verá.
Neyin peşinde olduğunu anlayacaklar.
Ella verá a través de ti.
Gotham vatandaşları belediye başkanlarının gerçek yüzünü görecek.
Gotham verá su alcalde... como realmente es.
Doğrular bir şekilde açığa çıkar, insanlar gerçek kötü adam kimmiş görecek.
La verdad siempre sale a la luz, y se verá quien es el verdadero villano.
TRESSA : Birileri bu resmi gördüğünde,
Un tipo verá esa foto
Buradan tam gözükmüyor ama üç metre kadar geriye giderseniz ve solunuza bakacak olursanız başarılarım için ufak bir takdir aldığımı- -
Bueno, no puede verlo bien desde aquí, pero si camina hacia atrás unos tres metros, echa un vistazo por su izquierda, verá que he conseguido un pequeño reconocimiento...
İyileşme fırsatı verilmeden bir daha bu komiteyle karşılaşmayacak.
Y no verá a este comité otra vez hasta que se le haya dado la oportunidad de recuperarse.