Veridian Çeviri İspanyolca
105 parallel translation
Veridian sistemine doğru rotayı saptayın.
Poned rumbo al sistema veridiano. Máxima potencia.
Veridian sisteminde iki tane var.
- Hay dos en el sistema veridiano.
Veridian 3 var, ancak yeterince yakın değil.
- Veridiano III no está tan cerca.
Data, eğer Soran Veridian yıldızını yok ederse, bu şeritin rotasını etkiler mi?
Data, ¿ qué le sucedería al rumbo del cinturón si Soran destruyera la estrella veridiana?
Bu not edilmedi, efendim. Veridian yıldızının yok olması, Amargosa'da oluşanın benzeri bir şok dalgası oluşturur.
La explosión de la estrella veridiana produciría una onda expansiva similar a la de la Amargosa.
Veridian 3'de hayat yok.
Veridiano III está deshabitado.
Fakat Veridian 4'de endüstri-öncesi bir insan toplumu yaşıyor.
Sin embargo, Veridiano IV alberga una sociedad humanoide preindustrial.
Rotayı Veridian sistemine çevirin, maksimum warp.
Rumbo al sistema veridiano, máxima potencia.
Veridian 3'ün yörüngesine girdik.
Hemos entrado en la órbita de Veridiano III.
Klingon gemisi, neler peşinde olduğunuzu biliyoruz ve Veridian yıldızı yönünde fırlatılacak her şeyi imha edeceğiz.
Dispararemos contra cualquier sonda que se envíe a la estrella veridiana.
Veridian 3'deki dağın tepesine, Soran'ın yıldızı yok ettiği anın hemen öncesine.
A la montaña de Veridiano III justo antes de que Soran destruyera la estrella.
Veridian 3'e geri dönmemiz ve Soran denen adamı bir yıldızı yok etmeden durdurmamız gerekiyor.
Tenemos que volver a Veridiano III para evitar que un hombre llamado Soran destruya una estrella.
Gezegenin adı neydi? - Veridian 3'mü? - Evet.
Supongo que tenemos pocas posibilidades, que lo tenemos crudo.
Dra7m Veridian Dynamics, dünyanın en başarılı şirketlerinden biridir.
Veridian Dynamics es una de las empresas más exitosas del mundo.
Hepinizin bildiği üzere, Veridian'ın yeni güneş enerjili fırını üzerinde çalışıyoruz.
Como todos saben, hemos estado trabajando en los nuevos hornos solares de Veridian.
Veridian Dynamics.
Veridian Dynamics.
Veridian Dynamics
VERIDIAN DYNAMICS.
Veridian Dynamics
Veridian Dynamics.
Veridian'daki üçüncü yılım.
Hace tres años que trabajo en Veridian.
Veridian Dynamics çocuklara şefkatle yaklaşır.
En Veridian Dynamics, amamos a los niños.
Veridian Dynamics olarak bugünün çocuklarını yarının çalışanları olacak şekilde şekillendiriyoruz.
Así es. En Veridian Dynamics formamos a los niños de hoy para ser los trabajadores del mañana.
Veridian Kreşi'ne göz attın mı?
¿ Averiguaste en la guardería de Veridian?
Veridian Dynamic ailemiz, her aile bireyiniz için çalışıyor. ... hatta hayatta olmayanlar için bile.
Nuestra familia de Veridian Dynamics trabaja para cada miembro de su familia hasta para los muertos.
Veridian Dynamics'te, kendimizi farklı etnik grupların olduğu bir iş yeri yaratmaya adadık.
En Veridian Dynamics, estamos comprometidos con un espacio de trabajo multiétnico.
Bu bağışlanamaz durum için Veridian namına özür dileyerek başlayayım.
Déjenme empezar disculpándome en nombre de Veridian por esta situación imperdonable.
Yaşasın, Veridian!
¡ Vamos, Veridian!
"Veridian'dan siyah insanlara : Sizlerin farkındayız!"
VERIDIAN CON LAS PERSONAS NEGRAS ¡ LOS VEMOS!
Veridian Dynamics'te turpu insanların yiyemeyeceği kadar baharatlı bile yapabiliriz ama yapmıyoruz, çünkü o zaman yiyemezler.
En Veridian Dynamics hasta podemos hacer rábanos tan picantes que la gente no podría comerlos pero no lo hacemos, porque la gente no podría comerlos.
Bilimin sınırlarını cesurca zorladığı için Veridian Dynamics adına teşekkür ediyorum, Phil ve sana bizim ilk ve tek "Yılın Öncüsü" ödülümüzü takdim ediyorum.
Entonces, por hacer retroceder a los límites de la ciencia en nombre de Veridian Dynamics, te agradezco, Phil y te entrego nuestro primer galardón "Pionero del Año".
Ama sistemi tekrar başlatmak, Veridian'ın dünya genelindeki tüm işlemlerini durdurmak demek ve bu da mali külfet anlamına gelir ki şirketin bunu yapması için kendinden daha güçlü bir hükümet tarafından zorlanması lazım ve bu özellikte üç hükümet kaldı.
Pero reiniciarlo paralizaría nuestras operaciones en todo el mundo y eso se traduce en dinero, cosa que la empresa nunca cede a menos que la obligue un gobierno más fuerte que ella y solamente quedan tres de esos.
Çünkü birey, yani "individual" kelimesini Veridian harfleri olmadan yazamazsınız. Bir de "u" ve "l".
Porque no se puede escribir "individuo" sin "Veridian" y sin una "U" y una "O".
Veridian'daki, Ryan dahil, güvenliklerin tamamında binadaki her kapıyı açabilecek derecede yetkilendirilmiş kimlik kartı bulunuyor.
Todos los guardias de Veridian, entre ellos, Ryan tienen una tarjeta maestra que abre todo el edificio.
Veridian Dynamics'in incelikle ayarlanmış bir saat olduğu söylenebilir.
Podría decirse que Veridian Dynamics es como un reloj.
Saha testleri gösteriyor ki denek, ya da "kurban", ki ben onlara Veridian teknolojisi "destekli" diyorum, yüzlerce fersah ötede olup yine de mesajı duyabilir sanki sadece onların kulağına fısıldanmışçasına.
Según las pruebas de campo, el sujeto... o la víctima puede estar a cientos de metros y oír el mensaje como si se lo susurraran personalmente.
Veridian'da özel şeyleri inşa ederken bizleri bile birarada tutan bu güvendir.
En Veridian Dynamics, organizamos eventos especiales para crear confianza.
- Veridian satranç kulübünü denedik ve yorgancılık kulübünü, ama onlar sadece et pazarı.
Probamos el club de ajedrez y el de acolchados pero se dedican al placer de la carne.
Veridian Dynamics her bir binasını çevrecileştiriyor.
Veridian Dynamics está convirtiendo todos nuestros edificios en 100 % verdes.
Veridian'ın binalarını çevrecileştirdiğini gösteren reklamı izledim dün gece.
Vi este comercial de Veridian que decía que estaban haciendo ecológicos sus edificios.
Şimdi Linda'ya güvendiği tek Veridian projesinin koca bir yalan olduğunu nasıl söylerim?
¿ Cómo voy a decirle a Linda que el proyecto Veridian en el que ella cree es todo una gran mentira?
Ayrıca eğer başarılı olursa bunu tüm Veridian binalarının prototipi olarak satabilirim.
Además, imagino que si ella tiene éxito, yo puedo venderlo como un prototipo para los edificios de Veridian.
Övünmek gibi olmasın, ama benim ki dünyayı kurtaracak, ve Veridian ismini "Ted'in muhteşem ampul şirketi" olarak değiştirecek.
No por exagerar, pero el mío salvará al mundo, y entonces Veridian cambiará su nombre a La Asombrosa Compañía de Bombillos de Ted.
Heyy Stella Clifton'un oğlu! Veridian'a hoşgeldin.
¡ Él es el hijo de Stella Clifton!
Senden çok büyük şeyler bekliyoruz.
Bienvenido a Veridian. Esperamos grandes cosas de ti.
Ben de Stella Clifton'u, Veridian'da çalışmasına ikna etmek için yemeğe götürdüm.
Así es que llevé a Stella Clifton a cenar para convencerla de venir a trabajar a Veridian.
Eğer Veridian takımına katılırsanız, eşi benzeri görülmemiş bilimsel kaynaklara erişebileceksiniz. Yerçekimine dayanıklı hidro-perlasyon kalibratörleri mi dersiniz, sadece bir tane havalı şeyin ismini bilen yöneticiler mi dersiniz. Ama merak etmeyin işinize karışmayacağız.
Si te unes al equipo Veridian, podrías tener acceso a recursos científicos sin igual, desde calibradores no gravitacionales de hidro-perlación hasta ejecutivos que sólo conocen el nombre de una cosa genial pero que estarán lejos de tu camino.
Veridian Dynamics'de bilimsel araştırmalar herşeyden önce gelir.
En Veridian Dynamics, la investigación científica es inigualable.
Eğer Veridian, genetik olarak uyumlu çiftlerin birleşmesini sağlarsa, şirket, veletlerinin sağlık harcamalarından büyük miktarda para tasarruf etmiş olacak
Si Veridian puede asegurarse de que la pareja embarazada es genéticamente compatible, la compañía se ahorrará una enorme cantidad de dinero en el seguro médico de su descendencia.
- Tabi. Sonra, 4 yıl önce Veridian'a geldim.
Entonces llegué a Veridian hace cuatro años.
İnsanlar ve makinalar.
VERIDIAN DYNAMICS. Hombre y máquinas.
Ted.
SEGURIDAD DE VERIDIAN Ted.
Aa, Phil, bugün sessizsin biraz. Neden Dr. Clifton'a Veridian'da çalışmanın sana göre güzel olan yönlerini söylemiyorsun?
¿ Por qué no le dices a la doctora Clifton lo que te gusta sobre trabajar en Veridian?