Verirdim Çeviri İspanyolca
2,251 parallel translation
Hâlâ üniversitede olsaydın sana bu güzel grafikler, çizelgeler için 100 verirdim.
Si aún estuvieras en la escuela de negocios, te pondría un 10 por todas esas hermosas tablas y gráficos...
Ben oyumu ona verirdim. Ona 10 üzerinden 10 verirdim. Tabii yargıç ben olsaydım.
Le hubiera dado un 10 de haber sido juez.
Kardeşin olsaydı, Chittibabu ismini verirdim.
Si hubieras tenido un hermano
Sekiz saat sonra, vardiyam bittiğinde,... biraz ara verirdim, sonra suya girer girmez, çok garip bir şey olmuştu.
Después de ocho horas, terminaba mi turno, intentaba escapar, pero cuando me metía en el agua, me pasaba algo extraño.
Bu yüzden yerinde olsam, ona istediği şeyi verirdim.
Así que, si fuera tú, le daría lo que quiere.
Ben olsam hakkını verirdim.
Superaría a todos.
Beni görmen için her şeyimi verirdim, ne olduğumu görmen için.
Daría cualquier cosa porque me vieras porque vieras en qué me convertí.
Zivina'nın bebeğine herşeyi verirdim, Sorgusuz herşeyi.
Lo daría todo por la hija de Zivina, todo, sin pensarlo.
Evlatlık verilip bu ucubeler yerine normal zengin ailelerde yetişmek için her şeyimi verirdim.
Daría lo que fuera por ser adoptado crecer con padres ricos y normales en vez de estas rarezas.
Onların çocuklarına çok değer verirdim. * *
no soy nos a sus hijos.
Gitmesine izin mi verirdim, Yoksa, onu içeri mi gönderirdim?
¿ le dejaría marchar o lo entregaría?
Barlarda ders anlatıp okullarda hitabet dersleri verirdim.
Bueno, recité en bares y enseñé elocución en escuelas.
Eğer satıcılardan kurtulmak isteseydim, yakalar, iğneyi basar ve aşırı doz verirdim.
Si quisiese quitarme del medio a unos cuantos traficantes, les cogería y les inyectaría una sobredosis.
Ben hep kazanmalarına izin verirdim.
¿ Qué quieres decir? Yo siempre les dejaría ganar.
Eğer dayanıklı olsaydın seni inşaat işine verirdim.
Si tienes fuerza, te coloco en construcción.
Sadece bir vuruş için her şeyimi verirdim.
Una sola dosis. Daría cualquier cosa por una dosis.
Elimde olsa seve seve verirdim ama gelecek yılın yünlerini almam gerek.
Me encantaría prestárselas pero las necesito para comprar la lana del próximo año.
Gözetleme yapmak yerine Box Club'a gitmek için sağ kolumu verirdim.
Daría el brazo derecho para ir al club de compras en lugar de sentarme en una vigilancia.
Geri almak için her şeyimi verirdim.
Daría lo que fuese por volver atrás.
İçki verirdim ama sen artık çalışıyorsun
Quisiera ofrecerte un trago, pero como ya estás con el entrenamiento...
İnanın bana, eğer bin dolarım olsaydı, bunu ona kendim ödünç verirdim. Ve muhtemelen onu haftada 10 dolar olarak geri verirdi.
Confía en mí, si yo tuviera los 1.000 $ se los hubiera prestado yo mismo... y probablemente los tendría de vuelta, $ 10 a la semana.
Verirdim, ancak bende değil.
Lo haria. Es sólo que no lo tengo.
Kral olmak her zaman hayalimdi, şimdi hayalim gerçekleşti, O 30 güne dönebilmek için sahip olduğum herşeyi verirdim.
Siempre quise ser rey pero ahora que lo era lo habría dado a cambio de poder vivir otra vez esos 30 días.
Normalde, bunu karakterine verirdim.
Normalmente, lo atribuiría a su forma de ser.
Ve kendime söz verirdim nereye istersem oraya gideceğim diye ve istediğim yere de giderdim.
Y me prometí que iría a visitar esos lugares.
İçeride film çekmelerine bile izin verirdim.
Estaría dispuesto a dejárselo filmar en IMAX.
Benim de böyle bir sevgilim olsa ben de ipleri onun eline verirdim yani.
Si tuviese una chica como esa, también me dejaría azotar.
Eğer görmüş olsaydım geri verirdim çünkü ben senin gibi bir hırsız değilim.
Y si lo hubiera visto, te lo habría devuelto porque no soy un ladrón como tú.
Önceden görmediğim bir şey olsaydı, üstüne para verirdim.
Si veo algo que no haya visto antes, les doy un dólar.
Bu kadar ucuz olduğunu bilseydim önce ben verirdim.
- Sí. Si hubiera sabido que era tan barato, habría intentado sobornarlo.
Eğer Hitler cehennemi istila etseydi şeytana bir şans verirdim!
¡ Si Hitler invadiese el infierno, se los recomendaría al Diablo!
Bunu sana verirdim ama Dell'e götürüyorum. Onun burada olması iyi.
Te... te daría este, pero es para Dell.
Evet ben insanlara yardım ediyorum eğer Mitchell olmasa sürekli bir şeyler verirdim.
Sí, soy humanitario. Y si no fuera por Mitchell, yo daría, daría y daría.
Hayatını kurtarmak için canımı verebilsem verirdim, biliyorsun.
Y si pudiese dar mi vida para salvar la suya, lo haría
Sizin yerinizde olsaydım Bay Prosser, o çağırıya cevap verirdim.
Yo cogería esa llamada si fuese usted, señor Prosser.
Bir arabam olması için her şeyimi verirdim.
Daría todo por tener un coche de carreras.
Bunu yine çaldığını duymak için her şeyimi verirdim.
Daría cualquier cosa por escucharte de nuevo.
Senin gibi bir babam olması için her şeyimi verirdim.
Daría lo que fuera para tener un padre como ese.
Bana söylemiş olsaydın bunu yapmana kendim izin verirdim.
si me lo huberas dicho te hubiera permitido hacerlo yo misma!
Savaşa dönmek için canımı verirdim.
Yo podría haber muerto por regresar.
Ben oyumu "It ain't necessarily so" ya verirdim.
Yo votaría por "No tiene porque ser así".
Bu olmasaydı her şeyi verirdim.
Kayla es maravillosa.
Onun için hayatımı verirdim ben.
¡ Hubiera dado mi vida por la de ella!
Normalde sana bu haberi üstümde başka bir kıyafet varken verirdim ama kıyafetim beni rahatsız ettiği için kısık sesle söyleyeceğim.
Normalmente, tendría una perspectiva completamente diferente a lo que tengo que decirte, pero dado que realmente me molesta, te lo diré.
Eğer cevaplarım olsaydı verirdim.
Si tuviera alguna respuesta, le habría respondido.
Lütfen. Ona bunun için para verirdim.
Oh, por favor.
Sana benimkini verirdim ama bana lazım.
Te daría el mío, pero lo necesito.
Sana her şeyi verirdim.
Yo te hubiera dado todo.
Pek arkadaş canlısı değildim. Ama yüzlerce arkadaşım olsa yine de en çok ikinize değer verirdim.
"No fui hombre de muchos amigos, pero si hubiese tenido miles, aun así a ustedes dos sería a los que más apreciase"
Zamanında bilseydim, ben de bir teklif yollayıverirdim.
¿ Así que eres libre de hacer lo que quieras?
Eğer bende bu kitap olsaydı, kitabı güvendiğim birine verirdim
Sabes?