English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ V ] / Vern

Vern Çeviri İspanyolca

592 parallel translation
Vern.
Vern.
Vern McEIhinney.
Vern McElhinney.
- Vern...
- ¿ Vern? - ¿ Qué?
Ya, Vern! Adamın biri söylemişti, Şu Fransa'da ki Paris'ten gelen.
Según el vendedor es de París, Francia.
Vern! Vern!
¡ Vern!
Onu dükkandan çıkarken gördüm.
¡ Vern! ¡ Yo le vi saliendo de la tienda!
Uzun beyaz saçlı olan bana ateş etti.
¡ Me disparó, Vern! ¡ Un hombre con el pelo rubio! ¡ Largo hasta aquí
Benim adım Vern Haskell.
Mi nombre es Vern Haskelll.
Vern yeterli.
A mí no me importa.
İsmini Vern'miş.
Responde al nombre de Vern.
Vern gibi olacaksın.
Creo que te gustará Vern.
Ve onun hapishaneden kaçmasınna yardım eden Vern Haskell hakkında, Bir kaç gün önce buradan geçtiler.
Nos han informado de que Frenchy Fairmont... y Vern Haskell, que le ayudó a huir de la cárcel, pasaron por aquí hará un par de días.
Neredesin Vern?
¿ Donde está Vern?
Vern, dikenli telli otlağa vardığında, herzaman orayı aşmayı dener misin?
Cuando te encuentras con una cerca ¿ intentas siempre saltarla?
Vern, Geary and Factor, Ekip sizi arıyordu,
Os buscan a Vern y a ti y a Geary y a Factor.
Vern bir 45'lik için mükemmel hale geldi.
Vern es muy habilidoso con un 45.
Defol, Vern.
¡ Vete, Vern!
Bu nedir, Vern?
¿ Qué pasa?
- Vern, Kinch lütfen bana anlatmayın...
Quinch no me dijo dónde había... ¡ Quinch!
Vern burada mı?
¿ Ha estado Vern aquí?
Vern'ne geri dönmeyeceksin.
Así que abandona la idea. No te irás con Vern.
Vern broşun geldiği yeri söylemiş soygunda vurduğum bir kızdan.
Me vendió a Vern. Le contó que le había regalado el broche, que se lo había quitado a su novia después de matarla.
Vern, belki iş için çözüm üretebiliriz.
Escucha, Vern, tal vez podamos llegar a un acuerdo.
Vern'le ben Luz'u çok düşündük.
Vern y yo apreciábamos mucho a Luz.
Vern, Dick, Joe.
Vern, Dick, Joe.
Stanley, bu Vern Scott.
Stanley, él es Vern Scott.
Jül Vern'in tekneleri suya gömülmüş Gavarni'nin rıhtımlarına demir atmış.
Los barcos de Julio Verne, amarrados en los muelles de los ahogados de Gavarni.
- Ben Dick ve bu da Edgar.
- Soy Dick y éste es Edgar. - Vern.
- Vern. - Wes.
- Wes.
Ben de şimdi Otice ve Vern'e, Adam'ın nasıl kendi bıçağının üstüne düşüp, yaralandığını anlatıyordum.
Les decía a Otis y a Vern cómo Adam cayó sobre su navaja. Fue su error.
Sizleri tanıştırayım Otis, Vern ve ahhhh...
Estos son Otis, Vern y... Wes.
- Belki sen yaparsın Vern?
- Hazlo mejor tú, Vern.
- Sen hep şüphecisindir Vern.
- Esa es tu opinión, Vern...
Günetde bildiğin bir yer var mı?
Vern... ¿ Qué queda por aquí cerca?
Bu sabah seninle uğraşmaya hiç niyetim yok, Vern.
Ni me voy a molestar contigo esta mañana, Vern.
Atta bulmalıyız, galiba paçayı kurtardık Vern.
Conseguimos caballos y nos vamos, Vern.
- Kasabaya giremeyiz Vern.
- No podemos ir a ningún pueblo.
- Biraz kestirmemin sakıncası var mı Vern?
- ¿ Puedo dormir un poco, Vern? - Anda.
- Ne o, gene gevezelik mi Vern?
- ¿ Qué vas a hacer, Vern, hablar?
- Sıra sende Vern.
- Te toca, Vern.
- Kafan nerelerde Vern?
- ¿ Qué tienes, Vern?
Acaba neden söz ediyorlar Vern.
¿ Qué demonios están hablando, Vern?
- Bunu yapamam Vern.
- No, no podemos, Vern.
Vern, neden telefonu açmıyorsun?
Vern, ¿ por qué no coges el teléfono?
Yapma!
¡ Oh, Vern!
Vern, Bunu sana nasıl anlatacağımı bilmiyorum.
Vern...
- Onun hakkında birşey bilmiyorum.
¿ Tú qué opinas, Vern? No opino nada.
Vern.
¡ Vern!
Vern'den N'aber?
Sólo nos falta uno. ¿ Y Vern?
Vern?
Vern...
Beni asamıyacaklar, Vern.
A mí no me van a colgar, Vern.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]